Bebekler ve çocuklar, çok çeşitli nedenlerle ağlar. Aslında bebeklikten çıkan bir çocuğun olur olmaz her şeye ağlaması oldukça normal. Ancak yaşları büyüdükçe bu ağlamalar daha spesifik hale gelir. Dozu giderek sinir bozucu bir seviyeye ulaşsa da bu ağlamalar, çoğunlukla çocukların iç dengelerinin bozulması ile ortaya çıkar. Çocuklar, anlamlandıramadıkları hisler karşısında bir tepki olarak ağlamayı seçer. Ağlamaya neden olan ihtiyaçları giderilmezse de sakinleşmekte güçlük çekerler.
1-3 yaş arası: Bu yaş grubundaki çocuklar, tıpkı bebekler gibi açlık ve yorgunluk karşısında ağlar. Bununla beraber bu yaş grubunda, duygular ön plana çıkmaya başlar. Çocuğunuz utanmış, sinirlenmiş ve hatta hayal kırıklığına uğramış olabilir.
4-5 yaş arası: Anaokulu çağındaki çocuklarda yerli yersiz ağlamalar giderek azalır. Genellikle fiziksel ve duygusal incinmeler sonucunda ağlamalar ortaya çıkar. Ayrılık kaygısı kaynaklı ağlamalar da en çok bu yaş grubunda görülür.
Derin Bir Nefes Alın: Henüz yeterince gelişmemiş çocuk sinir sistemi, savaş-kaç tepkileri vererek çocuğun ağlamasına neden olur. Bu yüzden küçük yaştaki çocuklar, duygularını düzenlemek için yetişkinlere ihtiyaç duyar. Sakin olamazsanız, çocuğunuzu sakinleştirmeniz mümkün olmaz. Çocuğunuzla konuşmadan önce derin bir nefes alın. İçinizden 10'a saymayın çalışın.
Yumuşak Bir Ses Tonu ile Göz Teması Kurarak Konuşun: Çocuğunuzun ağlama nedeni ile ilgili küçük düşürücü yorumlarda bulunmayın. Sürekli ağlamayı bırakmasını tembihlemek, gerginliği tırmandırmaktan başka işe yaramaz. Çocuğunuza, üzüntüsünü paylaştığınızı ifade eden cümleler kurarak sarılın.