ANKARA (İHA) - İstanbul'da uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Ermeni gazeteci Hrant Dink, 10 Ocak 2007 tarihli makalesinde tedirgin bir ruh hali içinde olduğunu ve 2007 yılının kendisi için zor bir yıl olacağını düşündüğünü yazmıştı. Dink'in öldürülmesinin ardından, Genel Yayın Yönetmeni olduğu haftalık Agos Gazetesi, internet sayfasını karartarak Dink'in fotoğrafını yerleştirdi.
Dink, 10 Ocak 2007 tarihli 'Ruh halimin güvercin tedirginliği' başlıklı makalesinde, 2002 yılında Urfa'da gerçekleşen bir konferansta yaptığı konuşmada 'Türk olmadığını, Türkiyeli ve Ermeni olduğunu' söylediği için 'Türklük'ü aşağılamak' suçlamasıyla hakkında açılan dava sonucu 'Türklük'ü aşağılamaktan' hüküm giydiğini yazmıştı. Dink makalesinde, bu kararla kendisini yalnızlaştırmak, zayıf ve savunmasız kılmak için çaba gösterenlerin, kendilerince muratlarına erdiklerini belirterek, topluma akıttıkları kirli ve yanlış bilginin tesiriyle Hrant Dink'i artık 'Türklük'ü aşağılayan' biri olarak gören ve sayısı hiç de az olmayan önemli bir kesim oluştuğunu kaydetmişti.
"tehdit mektubu aldım"
Bilgisayarının güncesi ve hafızasının bu kesimce gönderilen öfke ve tehdit dolu satırlarla yüklü olduğunu da belirten Dink, "Bu mektuplardan birinin Bursa'dan postalandığını ve yakın tehlike arz etmesi açısından da hayli kaygı verici bulduğumu ve tehdit mektubunu Şişli Savcılığı'na teslim etmeme rağmen bugüne değin herhangi bir sonuç alamadığımı yeri gelmişken not düşeyim" dedi.
Bu tehditlerin ne kadar gerçek, ne kadar gerçek dışı olduğunu bilmediğini, ancak kendisi için asıl tehdidin kendi kendine yaşadığı psikolojik işkence olduğunu kaydeden Dink, "Bu işkencenin bir yanı merak, bir yanı tedirginlik. Bir yanı dikkat, bir yanı ürkeklik" dedi. Hakkındaki karar sonrasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurduğunu belirterek, "Hiç olmazsa dava bitene kadar Türkiye'de yaşamaya devam edeceğim" diyen Dink, makalesini şöyle tamamlamıştı:
"AİHM'den lehime bir karar çıkarsa kuşkusuz çok daha sevineceğim ve bu da demektir ki artık ülkemi hiç terk etmek zorunda kalmayacağım. Muhtemelen 2007 benim açımdan daha da zor bir yıl olacak. Yargılanmalar sürecek, yeniler başlayacak. Kimbilir daha ne gibi haksızlıklarla karşı karşıya kalacağım? Ama tüm bunlar olurken şu gerçeği de tek güvencem sayacağım. Evet kendimi bir güvercinin ruh tedirginliği içinde görebilirim, ama biliyorum ki bu ülkede insanlar güvercinlere dokunmaz. Güvercinler kentin ta içlerinde, insan kalabalıklarında dahi yaşamlarını sürdürürler. Evet biraz ürkekçe ama bir o kadar da özgürce."