Iğdır’da ikamet eden 44 yaşındaki Turgut Oğuz, 2018 yılında eşinin ve kızının Ağrı’nın Diyadin ilçesinde bulunan kaplıcalara gittiğini ve orada fotoğraf çekerken ilginç bir durumla karşılaştıklarını söyledi.
Oğuz, “2018 yılında benim çocuklar Diyadin’de bulunan kaplıcalara gitmişlerdi. Dönüş yolunda hatıra fotoğrafları çekiyorlar. O hatıra fotoğraflarında taşın düştüğü anı fark etmiyorlar. Eve geldiklerinde çektikleri fotoğrafları bana gösterdiler. Resimlere bakarken baktım ki bir taş düşüyor. Hemen ertesi gün taşın düştüğü bölgeye gittim. Taşın düştüğü yer belli. Kurtköy diye bir yol var. O yol ayrımında durdum. Sonra 100 metre ilerde simsiyah renkte uzaktan poşete benzeyen bu taşı gördüm. Düştüğü yer belli. Yoldan yaklaşık 150 metre uzağa düşmüştü. Yolun kenarında kanal açarken düşmenin şiddetiyle yol paralel şekilde düşmüştü. Teyzemin oğluyla beraber gitmiştim. Taşın ağırlığı 65 kilogram. 2018 yılında bunu bulup alıp buraya getirdik. Sonra notere giderek taşı bulduğuma dair sözleşme imzaladım” dedi.
Taşın gizemini çözmek için araştırma yapan ancak bir türlü elle tutulur bir sonuca ulaşamadığını kaydeden Oğuz, konuşmasının devamında ise şu ifadeleri kullandı:
“Daha sonrasında İstanbul Gebze Üniversitesi’ne götürerek orada analizini yaptık. Analiz sonucunda taşta 10 farklı elementin olduğu söylendi. Bize burada taşın analizi noktasında cihazlarının yetersiz kaldığını, taşın iyi şekilde analizinin yapılması için Çanakkale’ye götürülmesi gerektiğini söylediler. Ben de imkanlarım yetersiz olduğu için taşı Çanakkale’ye götüremedim ve evime geri geldim. Ben internetten biraz araştırma yaptım. Oradaki bilgilere göre C elementi diye bir şey çıktı karşıma. Bunlarda ‘siyah elmas’ olarak görünüyor. Yaptığım araştırmalarda başarılı olamadım. Yetkililerden bu noktada destek istiyoruz. Bu taşın ne olduğunu bilmek istiyoruz.”
(İHA)
(İHA)