Adana’da 46 yaşındaki Mustafa Kandemir’i, alacağına karşılık eşi ve kızıyla birlikte olmak istediği iddiasıyla öldürüp, cesedini nehre attığı iddiasıyla tutuklanan 40 yaşındaki Mehmet Dinç’in yargılanmasına başlandı. Dinç, Kandemir’in kendisine bir kadın getirdiğini, buna karşılık da, “Ben seni eğlendirdim. Sen de kızınla, eşinle beni eğlendir” diyerek, ahlaksız teklifte bulunması üzerine cinayet işlediğini söyledi.
4 Mart’ta meydana gelen olayda, Mısır Çarşısı’nda cep telefonu ticari yapan Mustafa Kandemir, 10 yıllık arkadaşı Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü’nde çalışan Mehmet Dinç’i telefonla arayarak gezi ve sohbet teklifinde bulundu. Dinç, bir arkadaşına ait otomobille Kandemir’i alıp birlikte Dilberler Sekisi’ne gitti, burada birlikte alkol aldı. Bir süre sonra Kandemir, daha önceden tanıdığı bir kadını telefonla arayarak çağırdı. Dinç, gelen kadınla Galleria İş Merkezi civarındaki açık otoparkta birlikte oldu.
Daha sonra 2 arkadaş, Beyazevler Mahallesi’ndeki DSİ Çamlığı’na giderek araçta içmeyi sürdürdü. Bu sırada, aralarında alacak-verecek konusunda tartışma çıktı. Dinç’in iddiasına göre, Kandemir daha önce verdiği ve her ay faizini aldığı 34 bin TL borç paranın bir sonraki aya ait faizine karşılık arkadaşına, eşi veya büyük kızıyla birlikte olma teklifinde bulundu. Dinç, arkadaşının bu teklifi karşısında kendini kaybederek, araçta bulunan satırla Kandemir’i ensesine vurarak öldürdü, daha sonra da cesedini Seyhan Nehri’ne attı.
Kandemir’in cesedinin bulunmasının ardından soruşturma yürüten polis, en son onunla birlikte görülen Dinç’i gözaltına aldı. Suçunu itiraf eden Dinç, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Kasten adam öldürme suçundan müebbet hapis cezası istemiyle 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmaya başlayan Dinç, pişman olduğunu söyledi. Kandemir’in, eşi ve kızıyla birlikte olmak istediğini söyleyince kendini tutamadığını anlatan Dinç, kendini şöyle savundu:
**CİNAYETİ ANLATTI**
“12 bira aldık. 3’er tane içtik. Mustafa bana, ‘Seni eğlendireyim mi?’ dedi, ben de ‘Sen bilirsin’ dedim. Galeria’nın arkasında bir bayan arkadaşı varmış, onun yanına gittik. Ağaçların civarında ben bayanla birlikte oldum. Bayanın parasını da Mustafa verdi. Mustafa ile tekrar geri çıkıp, Dilberler Sekisi’nin üst kısmında içmeye devam ettik. Benim Mustafa’ya 34 bin lira borcum vardı. ‘Bunun faizini ödemedin’ dedi. Biraz sıkışık olduğumu ve gelecek ay ödeyeceğimi söyledim. Bana, ‘Bunu söylemenin yeri değil, bana ödemenin kolay yolu var’ dedi. Nasıl olacak diye sorduğumda, ‘Ben seni eğlendirdim biliyorsun, senin büyük kızın var, hanımın var, bu ayın öbür ayın faizini...’ derken alkollü olduğunu söyleyip, susmasını istedim, elimle ağzını kapattım. Elime vurup, ‘Alkollü de olsam söylüyorum’ dedi.
El freninin olduğu yerde satır gözüme ilişti. Kesici tarafını elime aldım, kafasına vurdum. Otomobilin kapısını açtı, aşağıya indi. Rampaydı, ayağı kaydı düştü. Yardımcı olmak amaçlı koştum, o sırada ‘Seni şerefsiz. Boşuna mı para verdim, bir kere yapsam ne olacaktı?’ dedi. O anda kendimi kaybettim. Çünkü ondan öyle bir şey beklemiyordum. Arbede yaşadık, suya düştü, bana ‘Senin avradını da, kızını da elinden alacağım’ dedi. Ben de hayatımda ilk defa böyle bir olay yaşıyorum. Daha sonra korktum, olay yerini terk ettim. Polisler eve geldiğinde öldüğünü öğrendim. Çok pişmanım, 10 yıllık arkadaşımdı, böyle olmasını istemezdim.”
Mahkeme heyeti, dosyadaki eksikliklerin tamamlanması için duruşmayı erteledi. Tahsin
DHA