İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın boğazın hemen girişinde, stratejik öneme sahip Hürmüzgan Eyaleti'ne bağlı kentleri gezmesi ve buradan nükleer müzakerelere oturacağı batıya mesaj vermesi güçlü bir meydan okuma anlamına geliyor.
Nitekim, İran liderinin bu gezisinden kısa bir süre önce, 8 Nisan'da Hürmüz Boğazı'nın girişinde ABD, Suudi Arabistan, BAE, Kuveyt ve Bahreyn hava kuvvetlerinin katıldığı büyük bir tatbikat başlattı.
El Arabiya'nın haberine göre, tatbikat Hürmüz'ün kapanması durumunda atılacak adımlara yönelik hazırlık amacı taşıyor ve bu çerçevede ABD ile müttefik ülkeler arasındaki askeri işbirliğinin geliştirilmesini hedefliyor.
14 Nisan'a kadar devam edecek olan tatbikatla, ABD ve müttefikleri, kendisine yönelik olası bir saldırı durumunda Hürmüz Boğazı'nı kapatacağını ilan eden İran'a gözdağı vermiş oldu.
Bölgedeki gerginlik, Ahmedinejad'ın Hürmüz Boğazı'nın girişinde yer alan stratejik Ebu Musa adasını ziyareti ile doruğa çıktı. İran'ın Ebu Musa'ya el koyduğu 1971 yılından bu yana adaya cumhurbaşkanı düzeyinde yapılan ilk ziyaret, BAE yönetimini kızdırdı.
Nitekim, BAE yönetimi ada üzerinde hak iddia ediyor. İran ise, geçmişte de adanın İran'ın bir parçası olduğunu savunuyor.
BAE, Tahran büyükelçisini geri çağırırken, Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah Zayed el Nahayan, resmi haber ajansı WAM'da yayımlanan açıklamasında, Ahmedinejad'ın ziyaretini, ülkesinin egemenlik haklarının "açık bir ihlali" olarak nitelendirdi.
El Nahayan, bu ziyaretin, "İran'ın işgali altındaki" Ebu Musa, Büyük Tunb ve Küçük Tunb adalarıyla ilgili krize barışçı çözüm bulunması çabalarını sekteye uğrattığını da savundu.
Ahmedinejad BAE'nin ismini zikretmeden "bazı çevrelerin" bu adalarla ilgili egemenlik iddialarının kendilerini endişelendirmediğini belirtmişti.
**PETROLÜN ŞAHDAMARI**
Basra Körfezi ile Umman Körfezini birbirine bağlayan 39 kilometre genişliğindeki Hürmüz Boğazı, bölgedeki petrol üreten ülkelerin dünyaya açılan kapısı niteliğinde.
Dünya petrollerinin beşte birinin bu körfezden geçmesi körfezin kritik bir öneme sahip olduğunu açıklamak için yeterli.
2011 yılının ortalama bir gününde körfezden geçen petrol miktarının 17 milyon varil olduğu belirtiliyor.
Bu kritik boğazda, İran'ın coğrafi konumu itibariyle kontrol üstünlüğü var. Ayrıca İran yönetimi bölgeye gemi savar füze sistemleri ve kıvrımlı koylarda manevra kabiliyeti yüksek hücümbotlardan yerleştirerek, bu üstünlüğünü artırdı. Bu da, dünya petrol ticaretinin şahdamarının İran'ın elinin altında olması anlamına geliyor.
İran bu üstünlüğünü, kendisine yönelik bir saldırı veya petrol ambargosuna karşı koz olarak kullanıyor.
Aralık ayında, İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı Muhammet Rıza Rahimi, Batılı ülkelerin İran'a petrol ambargosu uygulaması halinde, Hürmüz Boğazı'ndan tek bir damla petrolün geçişine dahi izin vermeyeceklerini söylemişti.
**ABD'DEN ASKERİ YIĞINAK**
ABD yönetimi, İran'ın bu üstünlüğüne karşı bölgeye askeri yığınak yaptı.
ABD donanmasına ait, USS Enterprise ile USS Abraham Lincoln uçak gemileri bölgede devriye geziyor.
Donanma Komutanı Oramiral Jonathan Greenert, Ocak ayında, ABD Senatosu'na yaptığı açıklamada, bölgeye, insansız denizaltılar ve mayın arama motorları da sevk ettiklerini açıklamıştı. Yine uçak gemilerine eşlik eden destroyerlerde Tahran'ı rahatlıkla vuracak menzile sahip füzeler bulunuyor.
ABD Savunma Bakanı Ocak ayında katıldığı bir televizyon programında, ''Peki ya İran, Hürmüz Boğazı'nı kapatırsa?'' sorusuna, ''ABD olarak, Hürmüz Boğazı'nın kapatılmasına göz yummayacağımızı çok net şekilde ortaya koyduk. Bu bizim diğer bir kırmızı çizgimiz ve böyle bir durumda gereken yanıtı vereceğiz'' cevabını vermişti.
**HÜRMÜZ'E ALTERNATİFLER**
ABD müttefiklerini bu güçle rahatlatmaya çalışsa da, Hürmüz'de yaşanacak bir kaostan endişe eden ülkeler kendi önlemlerini alıyor.
Irak, İran'ın Hürmüz Boğazı'ndan ham petrol geçişini durdurması ihtimaline karşı, kuzeydeki petrol sahalarının kapasitesini artırmak ve güneyde Basra bölgesindeki alanlardan gelen üretimi de Ceyhan'daki terminale sevk etmek için hazırlanan planı geçtiğimiz ay onayladı.
Kuveyt petrol şirketi Kuwait Petroleum Corp'un (KPC) üst yöneticisi Faruk el Zanki, gazetecilere yaptığı açıklamada, boğazla ilgili birçok senaryonun tartışıldığını, ancak henüz bir plan üzerinde anlaşılamadığını açıkladı.
Kuveyt henüz net bir proje ortaya koyamasa da, Hürmüz'deki sevkiyatı ikame edecek alternatifler üzerinde çalışmaya başladı.