HABER

Ahmet Ercan'dan, Naci Görür'e suçlama

İSTANBUL (İHA) - Jeofizik Kurumu Derneği Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, Prof. Dr. Naci Görür'ün deprem konusunda yaptığı açıklamalara tepki göstererek, "Dünyada birçok insanın hayatını ilgilendiren ve bu kadar önemli olan konu, eksik bilgilerle sorumsuzca halka anlatılamaz. Umarım bu işin bedeli, 16 milyon kişinin mağdur olması olmaz" dedi.

Yazılı bir açıklama yapan Prof. Dr. Ahmet Ercan, konuyla ilgili bir gazetede atılan "Müjde! Fay zaten kırıkmış" başlığını eleştirdi. Ercan, "Bu söz, Türkiye'nin olgun bilimsel yorumda ne kadar geri olduğunu gösterir. Fay zaten bir kırık demek. Fay kırığı, kırık kırığı anlamına geliyor. Naci Görür'ün, İstanbul'u rahatlattığı söylenen açıklamaları acaba bilimsel gerçekler mi, yoksa halkın duymak istedikleri mi? Yetersiz bilgilerden kalkılarak acaba tüm Marmara çevresinde yaşayan 16 milyon kişinin yaşamını ilgilendiren konu bu kadar eksik bilgilerle hemen sonuçmuş gibi söylenebilir mi?" diye sordu.

Prof. Dr. Naci Görür'ün, "Marmara'da Tekirdağ kolunda gerilim boşalmıştır. Artık 60 km'lik bu kesimde gerilim birikimi yoktur" sözlerini, sorumsuzca yapılmış eksik bir yorum olarak değerlendiren Prof. Dr. Ahmet Ercan, "Marnet (Marmara Network) deprem algılarının 1970 yılından beri, sismograf şebekesi ile depremcik algılamaları ve Marmara Bölgesi'nin jeofizik manyetik ve gravite yapısı, sismolojik ve sismik verilerinden çıkılan kabul yapısı, bu söylemlere tümüyle terstir. Marmara'nın 1970 yılından beri dinlenilen gerilim tansiyonu, 1990 öncesi yılda bin depremcik iken, 1990 ile 1999 yılları arası bu tansiyon 2000'e çıkmış, 1999 sonrasında ise 3 bin 500'e fırlamıştır. Bu olgu ve bilimsel veriler, Marmara'nın tansiyonunun düştüğünü değil, tam tersine aşırı yükseldiğini göstermektedir" açıklamasında bulundu.
Ahmet Ercan, Marmara Bölgesi'nde her yıl, yaklaşık bir atom bombası kadar enerji birikimi gerçekleştiğini belirterek, bu enerjinin, yerin kesme esneklik direncini yenebileceği 6 milyar giga tona eriştiğinde Marmara'nın içinde kırılma gerçekleşeceğini söyledi.

"DEPREMİN ODAK DERİNLİĞİ 8 KM. DOLAYINDA" Çok bileşenli jeofizik bilgilerin, bugüne kadar elde edilmiş olan en çok etkinliğin, artık kırılmayacak denilen Mürefte ile Marmara Ereğlisi arasında toplandığını gösterdiğini ifade eden Ercan, "Bu kısımda kırılacak yer kabul kalınlığının 28 ile 30 km olduğunu ve bu bölümün üretebileceği depremin 7 dolayında olduğunu, deprem derinliğinin ise 7 ile 10 km olabileceğini göstermiştir. İkinci bir bölüm ise, İstanbul kenti önünde olup, bu kesimde bir depremcik boşluğu vardır. Bu boşluk alanı yaklaşık 6.4 dolayındadır. Beklenen depremin odak derinliği ise 8 km dolayındadır. İstanbul önündeki kabuk kalınlığı ise yaklaşık 27 km'dir" dedi.

Jeofizik Kurumu Derneği Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, Marmara'da son 1999 depreminde Kuzey Anadolu kırığının Gölcükten, Yalova, Çınarcık, Esenköy'e kadar kırılırken, Yalova önünde çatallaşarak Çınarcık çukurunun kuzeyinden yaklaşık Heybeli'ye kadar kırıldığının jeofizik verilerle kanıtlandığını söyledi. Adalar önündeki çatalın tam hizasının Avcılar'a denk geldiğini ifade eden Ercan, şunları söyledi:

"Avcılar'ın yıkılmasının ana nedeni budur. Marmara içinde yenilen kırılmayacak bir parça var ise, o da sözünü ettiğim Yalova ile Heybeli arasındaki adalar koludur. Kaldı ki, 1912 yılında kırılmış olan Ganos kırığının yeniden kırılmayacağını söylemiş olmak ve gerilimin boşalmış olduğunu söylemiş olmak, bilimsel gerçeklere aykırıdır. Deprem olduğundan beri söylediğimiz ve değişmeyen tek söylem, Sivriada'dan Mürefte'ye kadar yaklaşık 110 km'lik kırığın ilk depremle ve iki parçada kırılacağı, İstanbul'a yakın olan parçanın yaklaşık 6.4'lük bir depremle, Tekirdağ'a yakın olan bir parçanın yaklaşık 7 büyüklüğündeki bir depremle kırılacağıdır. Bunun yanı sıra İstanbul ve Marmara'da bütün önemli yapılar, sanki 7.5 büyüklüğünde bir deprem olacakmış gibi önlem alınarak inşa edilmektedir."

"ÖNLEM ALMAK ŞART" Jeofizik Kurumu Derneği Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, deprem konusunda söylemlerin bir kenara bırakılması gerektiğini ve bu konuda önlem alınmasının şart olduğunu da söyledi.

Ercan, "Bu bağlamda İstanbul Valiliği'nin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin ve Japonların, İstanbul'da çok büyük bir deprem olacakmış gibi deprem kurgusunu yapmış olmaları ve buna göre deprem sonrası hazırlıkları, deprem öncesi yer araştırmalarını ve davranış tanılarını koymuş olmaları, bundan sonrası için yapılması gereken gerçekçi çalışmalardır. Artık İstanbul halkını ve Marmara çevresinde oturan insanları kırık söylemleri ile meşgul edeceğimize, olabilecek bir depremin etkilerini aza indirmek konusunda yapılacak çalışmalar üzerine yoğunlaşmamız gerekiyor" diye konuştu. Ercan, İstanbul'daki yapıların yüzde 8'ine güçlendirme yapılmasının şart olduğunu da sözlerine ekledi.

En Çok Aranan Haberler