HABER

Ahmet Hakan: Fehmi Koru'nun şahitliği kabul edilir mi?

Gazeteci Fehmi Koru'nun ''Burak Akbay’ın babası Ertuğrul Akbay bana 'Burak İsviçre’de cemaate ait bir evde yetişti' dedi'' demesinin ardından başlayan tartışma sürüyor. Ahmet Hakan, bugünkü yazısında Fehmi Koru, FETÖ'yle olan yakınlığını hatırlatıp 'Fehmi Koru'nun şahitliği kabul edilir mi?' diye sordu. Sözcü gazetesi sahibi Burak Akbay'ın babası, gazeteci Ertuğrul Akbay ise Fehmi Koru'ya Halk TV'de yanıt verdi. Burak Akbay ise Der Spiegel'e konuştu.

Ahmet Hakan: Fehmi Koru'nun şahitliği kabul edilir mi?

Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan 'Fehmi Koru'nun şahitliği kabul edilir mi?' başlıklı bugünkü yazısında "O Fehmi Koru ki... Yıllarca FETÖ’nün yayın organının başyazarlığını yaptı. Fetullah Gülen’in sofrasında yemekler yedi. Fetullah Gülen’le fotoğraflar çektirdi" hatırlatması yaptı. Ahmet Hakan şöyle devam etti:

FETÖ’NÜN 'EN KIYMETLİSİ' MUAMELESİ GÖRDÜ

Şu an FETÖ’den içeride tutulan Alaattin Kaya’nın baş dostu oldu. 17/25 Aralık’tan sonra bile “Fetullah Hoca bu işlerin içinde yoktur” diye yazılar yazdı. Ankara ile Pensilvanya arasında postacılık görevini üstlendi. FETÖ’nün “en kıymetlisi” muamelesi gördü.

Fehmi Koru budur. Ve Fehmi Koru, buna rağmen... FETÖ şüphelisi falan değil. Gelgelelim... Fehmi Koru, FETÖ şüphelisi bile sayılmazken... Fehmi Koru’nun... “Burak Akbay’ın babası Ertuğrul Akbay, fi tarihinde benim kulağıma oğlunun Cemaat evlerine takıldığını fısıldamıştı galiba” demesi... Mahkemelerimiz tarafından çok büyük bir ifşa ve çok makbul bir şahitlik olarak kabul gördü. Ve bu nedenle Burak Akbay hakkında FETÖ’cülükten yakalama kararı çıkarıldı.

Fehmi Koru tanık... Burak Akbay sanık...
Fehmi Koru tanık... Ahmet Şık sanık...
Fehmi Koru tanık... Kadri Gürsel sanık...
Fehmi Koru tanık... Musa Kart sanık...
Fehmi Koru tanık... Barbaros Muratoğlu sanık...

Çıldır, çıldır, çıldırırsın vallahi...

​ **ERTUĞRUL AKBAY, HALK TV'YE KONUŞTU** Sözcü gazetesi sahibi Burak Akbay'ın babası, gazeteci Ertuğrul Akbay ise Fehmi Koru'ya Halk TV'de yanıt verdi. Ertuğrul Akbay’ın açıklamalarından satırbaşları şu şekilde: **FETÖ’YLE FALAN İŞİMİZ OLMAZ BİZ ATATÜRKÇÜ İNSANLARIZ** O kadar saçma bir şeyle karşıyız ki. Bu saçma şeyi konuşmak bile abes. Ben bu adamla röportaj falan yapmadım. Ben Celal Bayar’la, Demirel’le, Turgut Özal’la, Bülent Ecevit’le röportaj yaptım. Bu adamla yapmadım. Allah beni korumuş. Ben Atatürk’çü ve sporcu gençtim. Ben varlıklı bir ailenin oğluyum. Ben son model arabayla dolaşırdım. Gazetecilikte en yüksek parayı alırdım. FETÖ’yle falan işimiz olmaz biz Atatürkçü insanlarız. 27 yıl öncesinden bizim gazete çalışanlarımız sorguya alınıyor. Bu adam Pensilvanya’da yatıp kalkıyordu. Bunlar FETÖ’cü değil, benim oğlum FETÖ’cü oluyor. **AKŞAM BARLARDA KAFAYI ÇEKİP, OTURUP GEYİK YAPIYORLAR** Kendi televizyon programlarını incelemeyip geyik yapıyorlar. Diyorum ki o yıllarda İsviçre’de cemaat yapılanması mı vardı? Akşam barlarda kafayı çekip, oturup geyik yapıyorlar. Gazetecilik de bitti ben 10 yıldır gazetecilik yapmıyorum. Parayla olmaz bu işler, bu işler beyinle olur. Sen bir gazeteciyi parayla satın alamazsın. Bizim Sözcü, parayla değil kalem gücüyle bu günlere geldi. **BİZ BOŞ GAZETEYİ VERDİK 400 BİN SATTIK** Dolu gazeteyi bedava veriyorlar alan yok. Biz boş gazeteyi verdik 400 bin sattık. 1 milyon bassaydık 1 milyon satardık. Bizim yazarlar, kalemlerini kırar satın alınamazlar. Hürriyet’e baskı yaptılar Gözcü’yü kapattılar. Sözcü diye gazeteci çıkaralım dedi Burak (Akbay). Aydın Doğan’a baskı yaptılar. Emin Çölaşan’ı çıkardılar. Arkadan Hürriyet en değerli adamlarını kovdukça Sözcü’ye geldiler. Sözcü’yü yapan FETÖ’nün parası değil, bu kalemler. Bu insanlara 10 milyon dolar ver bakalım istediğin yazıyı yazdırabilecek misin? **SÖZCÜ’DE 650 KİŞİ ÇALIŞIP EKMEK YİYOR** Oğluma keşke gazeteciliğe girmesen dedim. Girdi, çok da başarılı oldu. Sözcü’de 650 kişi çalışıp ekmek yiyor. Burak, adamına sahip çıkar. Bu çocuğu FETÖ’cüyle suçlamak günahtır, bana da ayıptır. Bizde alın teri, kalem gücü ve beyin gücüdür geçerli olan. İnsanda beyin olur be kardeşim. **SÖZCÜ’YÜ HÜKÜMETLE KARŞI KARŞIYA GETİRMEYE ÇALIŞIYORLAR** Fehmi Koru aynaya baksa eksikliğini görür. O sıra Sözcü gazetesi yükselişe geçmiş. Özen gösterip, Sözcü’yü hükümetle karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar. Ben topalsam topalım derim. İkincisi, biz vır fırt yazmam vurdum mu yıkarım. Ben 53 yıllık gazetecilik hayatımda tekzip almadım. Burak için Cannes’a gider, iki tane kadının yanında fotoğraf çeker diyorlar. Bir Sözcü değil, bin Sözcü bu ülke için feda olsun. Yeter ki bu ülke bölünmesin. Her yeri gördüm, Türkiye’den güzel yer yok. Türk insanı kadar güzel insan yok. Ben particilik yapmadım. Siyaset yapmadım. **BRÜKSEL’DE NELER OLDU?** Oturduk garson geldi. 2 tane güzel kız yan masaya oturdu. Fehmi de ‘biz de oturabilir miyiz’ dedi. Bir de şarap söyledi. Ben de sordum, ‘Fehmi sen içki içmezdin ne oldu?’ diye. O da yurtdışında bu gazımızı alıyor, içki değil hem üzüm suyu dedi. Ve orada bir şey fark ettim, gizlice elindeki yüzüğü çıkarıyordu. Koru Brüksel’de şarap içti, dans etti. Kızlar, üst düzey holdinglerden birinde yöneticiymiş. Fehmi Koru, kızlardan birini taciz etmiş ve kız Fehmi’ye tokat attı. Bugüne kadar anlatmadım. **BURAK AKBAY: SÖZCÜ, ATATÜRK’ÜN YOLUNDAN DÖNMEYECEK** Alman Der Spiegel’in sorularını yanıtlayan Sözcü gazetesinin sahibi Burak Akbay, “Biz cumhuriyetin ve Atatürk’ün değerlerini koruyan bir gazeteyiz. Bu yüzden de yolumuza devam etmek istiyoruz” dedi. Der Spiegel'in mülakatı şöyle: **– Sayın Akbay, size yöneltilen suçlamalar nedir?** SÖZCÜ'yü FETÖ destekçiliği ile suçluyorlar. Gülen'in okullarında okuduğumu ve daha sonra SÖZCÜ'yü ondan gelen mali destekle kurduğumu iddia ediyorlar. Bu tamamen saçmalık… Türkiye'de ve İsviçre'de okudum. Gittiğim okulların hiçbirinin Gülen ile bağlantısı yoktu. **– Gülen hareketini nasıl değerlendiriyorsunuz?** Gülen, Erdoğan'ın arkadaşıyken de biz her zaman bu örgütün faaliyetlerini eleştiriyorduk. Bu örgüt hakkında her zaman uyarıda bulunduk. Devleti ve orduyu etkisi altına aldığını, gücü ele geçirmeye çalıştığını söyledik. Daha sonra Gülen ile Erdoğan'ın arası bozulduğunda da bu örgütün hesap vermesi gerektiğini savunduk. Neden bizim Gülen ile bağlantımız olsun ki? **– Bu suçlamaları tahmin ediyor muydunuz?** SÖZCÜ'ye karşı gizli bir girişim olduğunu biliyordum. Ancak bunları ciddiye almadım. Çünkü suçlanacak bir şeyimiz yoktu. Yanlış bir şey yapmamıştık. Sadece işimizi yapmıştık. ![](https://imgrosetta.mynet.com.tr/file/1559321/640xauto.jpg) **– Yakalanmaktan İngiltere'ye kaçarak mı kurtuldunuz?** Hayır. İstanbul'daki evimin arandığını öğrendiğimde Londra'daydım. İki kent arasında sık sık gidip geliyorum. **– Dönmeyi ve durumu aydınlatmayı düşünüyor musunuz?** Artık Türk adaletine güvenim kalmadı. SÖZCÜ'den 3 arkadaşımız 6 gündür gözaltında. **– Operasyondan sonraki gün boş bir gazete bastınız. Tepkiler nasıl oldu?** Cumartesi günkü sayımız 20 boş sayfayla çıktı. Sloganımız ‘SÖZCÜ susarsa, Türkiye susar'dı. Bu bize yapılana karşı bir protestoydu. O gün 350 binden fazla gazete sattık. Bu bir rekordu. Tamamen boş bir gazeteyle bu kadar satmak da bir dünya rekorudur. **– Erdoğan muhtemelen bunu Türkiye'deki basın özgürlüğünün bir kanıtı olarak değerlendirebilir…** Basın özgürlüğü mü? Hangi basın özgürlüğü? Biz cumhuriyetin ve Atatürk'ün değerlerini koruyan bir gazeteyiz. Bu yüzden de yolumuza devam etmek istiyoruz. **– Erdoğan'ın ailesine ilişkin yolsuzluk iddialarıyla ilgili haberler yaptınız mı?** Bu konuyu birkaç yıl önce gündeme geldiğinde yazmıştık. Biz tabii ki hükümete muhalifiz ama bu örgütün bir parçası olduğumuz anlamına gelmez.

En Çok Aranan Haberler