Süper Lig ve Türkiye Kupası'nda şampiyonluğa ulaşan Beşiktaş'ta Başkan Ahmet Nur Çebi, Haber Global'de Candaş Tolga Işık'ın sorularını yanıtladı. Gündeme dair konuşan Çebi, teknik direktör Sergen Yalçın'a övgüler yağdırdı, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Çebi, ''Otoriteler yine 'Beşiktaş başarılı olamaz! desin. İyi geliyor bize. Futbolcular çok iyi oynadılar. Ama Sergen Hoca çok istedi şampiyonluğu. Sergen Yalçın büyük bir hoca artık. Çok zeki ve akıllı biri. Keşke Beşiktaş'a 3-5 sene önce gelebilseydi.'' dedi ve ekledi:
İşte Ahmet Nur Çebi'nin Haber Global'deki sözleri...
Aboubakar geldi, Porto'da istediğini bulamamış, mutsuz olmuş, çok sağlık raporu da alamıyor. Onu çok seviyordum, naif, kibar bir çocuktur. Son haftalarda talihsiz bir sakatlık geçirdi. Aboubakar'ın mevcut sakatlığı olduğunda Beşiktaş'ın ağır yük taşımaması için bir protokol vardı sözleşmede, Aboubakar da kabul etti. Gidip 1 milyon garantili 3-4 yıl da bulabilirdi. Bugün 'Bende hakkınız var, sayenizde futbol hayatımı geri kazandım' dedi. Hem biz kazandık, hem Aboubakar kazandı. Kafamda netleşen şu, Beşiktaş'ı riske atamam. Beşiktaş'ın verebileceklerinden fazlasını veremem. Futbolculara parayı ödemeyince zaten oynamıyorlar ve sonra parasını faiziyle alıyorlar. Kulübü korumak zorundayız, taraftarın da o konuda bize inanmasını istiyorum. Taraftarın transfer konusunda baskı yapmasını doğru bulmuyorum. Bizler her ne kadar transfer istesek de, bu işler istediğimiz gibi yürümüyor. Ya altyapıdan takımı sürükleyecek canavarlar çıkacak ya da dışarıdan getireceksiniz.
En az Aboubakar kadar biri lazım, bir de Şampiyonlar Ligi'nde oynayacağız, bu yüzden forvet konusunda bu sene farklı bakacağız.
Dorukhan ile henüz vedalaşmadık ama kontratı bitti. Cumhurbaşkanımıza ziyaret ettiğimizde geldi, yanıma çağırdım uçakta, Avrupa'da oynamak istiyor. 'Eğer dışarıda oynayacaksan, hevesin varsa, bize güle güle demekten başka bir şey yakışmaz ancak kapı sana her zaman açık, Ocak ayında olmadı gel' dedim. Buradan giden çocuklarıma kapıyı hep açık bırakacağım.
Salih Uçan için niyet var ama henüz bir imza yok. Kafamızdan geçenlerin içinde, boşa çıkan futbolcular içinde. "Olabilir" diye kafamızdan geçirdiğimiz bir oyuncu.
Atiba'nın sözleşmesi de bitti, bugün gülüşüyorduk uçakta. Oturup konuşacağız. Ben ona 'git' desem de topunu oynayacak, benim ona yapabileceğim bir şey yok ki. Allah sağlık verirse, bu Atiba'yla Beşiktaş arasındaki bir konu. Bize düşmüyor.
Rachid ile Rosier aynı durumda, başarılı bir sezon geçirdi. Kiralayacağız ya da bonservisini alacağız. Ghezzal'ın kulübünde son senesi, onu kiraya vermek istemeyebilir kulübü. Rosier çok genç ve kontratı uzun olduğu için kulübü belki 1-2 sene daha bizde olmasını isteyebilir.
Fikrimiz, zikrimiz belli, değişen bir şey yok. Seviyoruz, hocamızla uzun yıllar birlikte olmak istiyoruz. Hoca ne kadar istiyorsa sözleşmeye yazsın, 3, 4, 5. Bu onun hakkı. İyi bir Beşiktaşlı, hak etti.
Hoca, camianın içinden gelen biri. Sergen hoca çok istedi. Zeki ve akıllı biri. Futbol oynamış olmanın kendine getirdiği bir avantaj da var. Keşke Beşiktaş'a 3-5 sene evvel gelebilseydi. Şimdi bir şeye kafaya taktığınızda, hırs önemli bir faktör. Çocuklar da kafayı taktılar. İnşallah otoriteler bu sene de 'Beşiktaş şampiyon olamaz' der. O söylem işe yaradı.
Kulüpler Birliği'nde başkan vekilimiz sayın Süleyman Hurma bir çalıştay düzenledi, eski MHK Başkanlarıyla nedir sorunlar çalışması yapılıyor. Dosya halinde hazırlanıp öneriler olarak konulacak. Bir faydası olacaktır. Derbilerde yabancı hakem olsun diyorum. Oraya gelen hakemi hırpalıyoruz, verdiği her kararı sorguluyoruz. Galatasaraylılar, Beşiktaşlılar, Fenerbahçeliler 'Bu hakem bizi şu tarihte doğramıştı' diyor. Sosyal medyada linç edilmeye başlanıyor.
Paranın çözüm olduğunu düşünmüyorum. İyi hocanız yoksa, futbolcuların arasında iyi ilişki yoksa nafile. 1 milyar verin yine değiştiremezsiniz. Bana göre rakiplere göre yarı yarıyaydı bizim kadromuz. 10'sa 5, 100'se 50. Kulüpler borçlu ve 3,5 milyar borcu olan bir kulüp 750 bin faiz ödüyor. Faizi ödeyemiyoruz. Faiz ödemek için faaliyet yapmanız lazım. Hocası topçusu bir takım yapsan zaten 400 milyon. 700-800 milyon açık veriyoruz. Banka parasını geri almak istiyor ve 10 sene geliriniz varsa böyle gidin ama sonraki senelerde 10 lira gelirin varsa, 7 lira harcayın ve 3 lira bize getirin diyor. Federasyonlarla bankaların içinde bulunduğu ve transfer limitlerinin yönetildiği bir sicil kurulu var. UEFA, üst üste 2 ay maaş ödemeyince fesih hakkı veriyor, federasyon oyuncuyu tescil etmiyor.
Bu şampiyonluğun anahtarı 'Bırakmam seni' kampanyasıdır, hiç tartışmasız. Göremiyorsunuz takımı ama dokunabiliyorsunuz, taraftarı sıcak tuttuk böylece.
Ali Koç beyle birbirimizi sevip, sayıyor olsak da rakip olduğumuz için çatışıyoruz. Bana kırgın ve dargın olduğunu düşünmüyorum, öyleyse üzülürüm. Medya cımbızlıyor, cımbızlama beni rahatsız ediyor. Fatih Terim'in alkış olayında da oldu. Birisi 'Derbi için ne düşünüyorsunuz?' dedi. 'İnşallah Beşiktaş kazanacak' derken bir gazeteci arkadaş, 'Efendim hakemle ilgili yorumunuz nedir' dedi. 'Efendim Koç Holding'de çalıştığı söyleniyor sosyal medyada' dedi ve bunun üzerine ben de 'Haberim var, beni ilgilendirmiyor, maç bittikten sonra ne yaptığını söyleyebilirim' dedim. Vay ben hakemi etki altına almışım. O gün hakem Beşiktaş'ı doğradı, kaleciyi atması lazım, atılmadı, o kaleci arkadaşımız gidip Ankara'da 3 puanı aldı geldi. O maçta darbeyi biz yedik, atılan bizim oyuncumuz, kartlar vs. bizim istemediğimiz, beğenmediğimiz gibi bir maçı yönetti. Ali beyin ne şikayeti olabilir ki?
Fatih Terim alkışlamayacak mıydı? Sporun etik değerlerinde var, orada sporculuk önemli ve birbirlerini alkışlamak gibi bir ritüellerinin olması zaten doğal. Kazanırsak alkışlamayacak mıydın? Niye kızdın? Orada şöyle bir şey söylüyorum, benim söylemimden Galatasaraylı futbolcular motive olmuşlar. Değerli hocam iyi niyetle olduğunu anlamıştır ama elime malzeme geldi, bunu kullanayım demiş olabilir, Fatih hoca bunu yapmıştır. Belki de bu niyetle söylemediğimi anlamasına rağmen bunu araç ve gereç olarak kullanmıştır, bu da onun hakkıdır.
A Futbol Erkek Takımının kupa töreni bu. Daha kupasını almamış bir takımı kupa almaya götürüyoruz. Diğerleri zaten Antalya'da almış, onlar kupalarını aldılar, kutlama da yapıldı. Onlar da işin tadını çıkardılar, onun yeri ayrı, onun yeri ayrı. O kupa A Takım'a veriliyorsa, tekneler onun için oraya getirilir. Kutlama sonrasında bütünleştirdik ve bugün Cumhurbaşkanımıza giderken de kupamızı ve kadın takımımızın kaptanını da götürdük.
Adem Ljajic ile konuşacağız, kalabilir. Performansını son maçlarda iyi gördük ama artık onlara hoca karar verecek. Necip'e ben karar verebilirim, Atiba'ya taraftar karar verecek, Ljajic'e de hoca karar verecek.