ANKARA (ANKA)- DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, "DTP sıkıysa seçimlere girsin" diyen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a "Sayın Baykal'ın yüreği yetiyorsa gelir Mardin'den aday olur, ben de Antalya'dan aday olurum" diyerek meydan okudu.
Türk, Barzani'nin açıklamalarının gerginliğe yol açtığını belirterken, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın açıklamalarını ise "siyasette merkez kayması" olarak yorumladı. Ahmet Türk, Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk ile birlikte Parti Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi. Türk, katıldığı bir televizyon programında "DTP sıkıysa seçimlere girsin" diyen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın sözlerini "esefle" karşıladıklarını söyledi. Türk, "Baykal kendi tabanına bile yabancılaşmış, giderek ırkçı ve şoven söylemlere sarılmış biridir. Böylesi bir partinin milyonları temsil eden ve sol değerleri esas almış olan partimize söyleyecek herhangi bir sözü olamaz" dedi. Türk sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz seçimlere hazırlanan, seçimleri hedefleyen bir siyasi partiyiz. Elbette ki seçimlere katılacağız, ancak ben Sayın Baykal'a şunu söylemek istiyorum. Sayın Baykal'ın yüreği yetiyorsa gelir Mardin'den aday olur, ben de Antalya'dan aday olurum. Biz burada Türkiye partisi olduğumuzu ama kendisi, kendilerini Türkiye partisi olarak görüyorsa buyursun Mardin'den aday olsun, yüreği yetiyorsa onu yapsın."
Diyarbakır-Kerkük tartışmalarını doğru bulmuyoruz
Türkiye ile Irak arasında krize yol açan KDP Lideri Barzani'nin açıklamalarıyla ilgili olarak suni bir Diyarbakır-Kerkük sorunu yaratılmak istendiğini savunan Türk, "Diyarbakır ile Kerkük'ü yan yana getirip tartışmayı doğru bulmuyoruz" dedi. Türk, "Kerkük'ün koşulları farklı Diyarbakır'ın farklı. Diyarbakır sorunu Türkiye'nin bir iç sorunudur. Türkiye'deki iç dinamiklerle çözülecek bir sorundur" dedi. Türk, birlikte yaşamış olan halklar arasında gerginlik yaratacak söylemlerden herkesin kaçınması gerektiğini belirterek, "Türkiye'de de Kerkük üzerinde buna benzer hesaplar, söylemlerden kaçınmalıdır" dedi. Türk sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugün Irak'ın içişlerine kimsenin karışmaya hakkı yok, Türkiye'deki Kürt sorununun çözümünün de buradaki siyasetin içinde olan insanlar düşüncelerini ortaya koyar, çözüm yolları kendisini tespit eder. Biz bu nedenle hakları karşı karşıya getirecek davranışları, anlayışları doğru bulmuyoruz. Her ülkenin kendisine has çözüm şartları var, biz bu çözüm şartlarını o ülkenin koşulları içinde, o ülkenin realitesine uygun çözümünü hedefleyen bir mantığa sahibiz."
Siyasetin merkezi kışlaya kaydı
Büyükanıt'ın dün yaptığı basın açıklamasının 1993'leri hatırlattığını dile getiren Türk, şunları söyledi:
"AB süreciyle birlikte geliştirilen kimi demokratik reformların askıya alınmasını isteyerek, güvenlik kuvvetlerinin yetkisini artıran, demokratik sivil güçleri hedef gösteren içerikte olmuştur" dedi. Ahmet Türk, "Ne yazık ki siyasetin merkezinin TBMM'den kışlaya kaydığını gösteriyor. AKP ve CHP liderlerinin siyasi basiretsizlikleri, sorunların çözümü konusundaki başarısızlıkları karşısında şunu sormak gerekiyor. Sivil siyasetin muhatabı Genelkurmay Karargıhı mı, yoksa millet egemenliğinin merkezi olan TBMM mi? Siyasette eksen kayması, rejim bunalımı demektir. Tehlikeli olan da budur"
"Kuzey Irak'a yapılacak operasyonları nasıl değerlendiriyorsunuz" şeklinde bir soruya Türk, "Biz operasyonlarla sorunların çözüleceğine inanmıyoruz" dedi. Büyükanıt'ın dünkü basın toplantısında 1992-94 yılları arasında büyük kayıplar olduğuna ilişkin sözlerine dikkat çeken Türk, "O dönemde de bugüne benzer bir konsept oluşmuştu. Ama sorunlar çözülmedi" dedi.
Öcalan'a sayın demedi
Ahmet Türk, "PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın zehirlenme iddiaları ve ısrarlı taleplere karşın, bağımsız bir heyetin İmralı'ya hala gönderilmemiş olmasından dolayı toplumsal gerginlik devam ediyor" dedi. Türk'ün, uzun süreden beri ilk kez Öcalan'a "sayın" diye hitap etmemesi dikkat çekti.