ANKARA (ANKA)- DTP Grup Başkanı ve Diyarbakır Milletvekili Ahmet Türk, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından DTP hakkında kapatılma davası açılmasını "Demokrasilerde çare bitmez. Elbetteki bizim siyasetimizde çaresiz kalma gibi bir durum söz konusu değil. Siyaset yapıyoruz, bir ideoloji ve inanca sahipiz. Bu inancı dile getirecek çare ve çabaları ortaya koyacağız" sözleriyle değerlendirdi.
DTP Genel Başkanı Nurettin Demirtaş ile birlikte basın toplantısı düzenleyen Türk, DTP hakkında kapatılma davası açılmasını değerlendirdi. 22 Temmuz'dan bu yana demokratik sivil yöntemlerle sorunların çözüme kavuşacağına inandıklarını her zaman dile getirdiklerini belirten Türk, açılan kapatma davasının Türkiye'nin demokrasi anlayışını ortaya koyduğunu söyledi.
Halen demokratik bir anayasanın ancak siyasi partilerin sağlıklı çalışmasıyla mümkün olabileceğine inandıklarını belirten Türk, 12 Eylül Anayasası'nın bile kabullenemeyeceği bir şekilde, bir siyasi partinin adeta baskı altına tutularak linç edilmek istendiğini savundu.
Türk, "iddianamede, AB ülkelerinin kapatılmaya karşı çıkmayacağı çünkü onların da bazı konularda DTP'den isteklerinin olduğunun" hatırlatılması üzerine, "AB sürecinde anti-demokratik uygulamaların çağdaş dünya tarafından benimsenmeyeceğine inanmıyorum. AB'nin bizden demokrasiye sahip çıkma, demokratik sürecinin başlatılması için talepleri var. Ama DTP'nin kapatılması ve dışlanması gibi bugüne kadar AB'den bir ses çıkmadı" dedi.
ÇARESİZ KALMAYIZ
DTP'nin kapatılması durumunda sine-i millete dönme ya da yeni bir parti kurma gibi bir düşüncelerinin olup olmadığının sorulması üzerine de Türk şu yanıtı verdi:
"Açılmış bir dava var. Dava ile gelişmelerin hangi boyuta varacağını hep birlikte izleyeceğiz. Demokrasilerde çare bitmez. Elbetteki bizim siyasetimizde çaresiz kalma gibi bir durum söz konusu değil. Siyaset yapıyoruz, bir ideoloji ve inanca sahipiz. Bu inancı dile getirecek çare ve çabaları ortaya koyacağız."
Türk, MHP'nin bazı durumlarda dokunulmazlıkların kaldırılması şeklindeki teklifi ciddiye almadıklarını belirterek şöyle konuştu:
"Parlamento halkın parlamentosudur. Halkın iradesi ile seçilmiş olanların, kendi düşüncelerini oraya yansıtması için bir platform. Parlemento bir ideolojinin, bir siyasi mantığının parlamentosu değildir. Eğer böyle bir parlamento istiyorlarsa sadece kendi düşüncelerinin geçerli olmasını istiyorlarsa bu demokratik bir mantık değil. Bu mantık demokrasiyi içselleştirmelerin mantığıdır."