Amerika'da yaşadığını ve Türk televizyonlarını izlemediğini belirten Ahu Tuğba, meslek kariyerinde başından geçenleri anlattı.
Ünlü oyuncunun açıklamalarından satır başları şöyle:
"Bizim zamanımızda daha çok jön vardı, hepsi eğitimli ve kaliteliydi. Gazinoda sahnedeyken masalara çıkıyordum. Güzel sahne şovlarım vardı. Ayıyla bile sahneye çıktım. Her şey benim fikrimdi.Şimdiki oyuncular halktan saklanıyor. Filmlerdeki kıyafetler, arabalar, evler ve eşyalar benimdi. Bizim hakkımızda neler neler yazılıyordu. Bu yüzdenBakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde yatmam gerekiyordu.
Ancak kimseye dava açmadım çünkü herkes birbirinin yüzüne bakacak. Şimdilerde herkes bir kavga içinde.
''Dört elbiseye apartman parası verdim''
Türkiye'de moda kompleksi ve gösteriş var. Abartıyı seven bir kitle var. Amerikalı'lar giyime önem vermiyor. Geçmişte büyük paralar harcıyorduk kıyafetlere. Dört elbiseye apartman parası verdiğim oldu. Kızım babasına çok benziyor, unuttum O'nu, rahatım. Ben kızıma aşığım. Ben aşık olmadım. İlk evliliğimde çok çocuktum aşık zannettim ama baktım aşk değil benimkiler. Aşkı anlamadım, evliliklerim yürümedi. Yukarıdan bana emir geliyodu Erol Simavi, Fahrettin Aslan, Türker İnanoğlu bana boşa diyordu adamları boşuyordum."Türker İnanoğlu 'boşa' diyordu. ben de adamları boşuyordum."