“Aidatlara son verilsin”

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununda sona doğru yaklaşılırken, bankacılık sektörüne ait maddeleri değerlendiren Tüketiciler Birliği Genel Başkan Vekili Hatice Saadet Kalyoncu; “Bankacılık sektörü tüm gücüyle başta kredi kartı üyelik ücreti, hesap işletim ücreti, dosya ücreti, ipotek fek ücreti gibi bedelleri yasal hale getirmeye çalışsa da, 75 milyon tüketicinin bu ücretleri ödemek istemediği akıllardan çıkmamalıdır” dedi.

Tüketiciler Birliği Genel Başkan Vekili Hatice Saadet Kalyoncu, konuyla ilgili olarak şu açıklamayı yaptı:

Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun taslağının görüşe açılmasıyla, medyada her gün konuyla ilgili haberler yer almaktadır.

Özellikle bankacılık sektörünü ilgilendiren konularda bankalar, boş durmayıp, Bakanlığın taslağında yer alan kredi kartı üyelik ücreti, hesap işletim ücreti gibi tüm tüketicilerden haksız yere alınan bu ücretlerin alınamayacağına dair ifadenin tamamıyla kaldırılması ve bu kazançlarının yasal hale gelmesi için çalışmaktadırlar. Hatta bazı basın organlarında Bakanın ikna edildiği, yine bankaların kazandığı şeklinde haber başlıkları yer almıştır. Bakanlığımızın bu konuda netlik olmadığını, daha da önemlisi bu ücretlerin “adil olmadığını” belirtmesine rağmen medyada çık(arıl)an bu haberlerin, Bakanlığı ikna çalışmalarından biri olduğu görüşü hâkimdir.

Türkiye’de bankalar 31 farklı başlık altında tüketicilerden hizmet bedeli veya komisyon almaktadır. Bankaların 2011 yılında bu 31 işlem türünden elde ettiği gelir 17.1 milyardır. Bunlar içinde en çok şikâyet alanlar; kredi kartı aidatları, hesap işletim ücretleri, dosya masrafları, sigorta bedelleri ve yapılan işlemlerden alınan masraf ve komisyonlardır.

Örneğin, Türkiye’de kredi kartı sayısı 68 milyon adedi geçmiştir. Bankalar, kredi kartı üyelik bedeli olarak yıllık 10 TL’den 100 TL’ye varan miktarlarda aidat almaktadırlar. Alınan bu paraların yasal yollarla iadesini sağlayan tüketiciler, bir sonraki dönemde yine aynı sorunla mücadele etmek zorunda kalmaktadırlar. Üstelik alınan binlerce karara rağmen, tüm tüketicileri bu sıkıntıdan kurtaracak bir çözüm sağlanamamıştır

Benzer sıkıntı, hesap işletim ücretlerinde, dosya masrafında, internet üzerinden yapılan para transferlerinde ve sigorta kalemlerinde de vardır.

Ayrıca birçok kredi ve kredi kartı müşterisinin haberi olmadan adlarına kredili Mevduat Hesabı (KMH) hesabı açılması ve buna bağlı "KMH Koruma güvencesi sigortası, Konut eşya planı sigortası, Hayat Sigortası ve İşsizlik sigortası" gibi sigortaların yapılması sorunları da mevcuttur.

Bankaların kapital gücünün hâkimiyetini yalnızca kendi çıkarları doğrultusunda kullanmasına izin verilmemelidir. En önemlisi bankacılık hizmetlerine ilişkin yapılan sözleşmelerin, sözleşme hürriyeti ilkesine uygun olarak düzenlenmesi olmazsa olmaz kuraldır.

Temel sözleşme şartları iki tarafın karşılıklı ve birbirine uygun “İRADE” açıklaması ile düzenlenmelidir. Bankacılık işlemleri, bu ilke ihlal edilerek sözleşmeye taraf olan tüketiciye bir dayatma şartı ve güç iradesinin diktesi olmamalıdır.

Bakanlık, bu hiç de adil olmayan ücretlerin alımına son vermeye karar vermişken, elbette ki bu tatlı gelirden mahrum olmak istemeyenlerin yoğun çalışma içine girmesi doğaldır. Ancak unutulmamalıdır ki, mağdur edilen kitle üç beş kişiyle sınırlı değildir ve elbette ki Bakanlık, sorumlusu olduğu tüketicisine sahip çıkacaktır.

Ayrıca, geçtiğimiz hafta, Bankalar Birliği, bankacılık ile ilgili kanun varken, başka kanunlara gerek olmadığını ifade ederek, 75 milyon Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’unu taca atması kabul edilir değildir.

Tüketiciler Birliği Başvuru Merkezine gelen her dört şikâyetten birinin bankacılık sektörüne ait olduğu gerçeği dikkate alındığında, tüketici karşısında kendisini güçlü addeden bankaların, 75 milyon yurttaşımıza karşı mücadele ettiğini aşikârdır.

Bakanımızın ve Bakanlığımızın bu konuda geri adım atmayacağına olan inancımızla; kanun taslağında, hangi gerekçeye dayanırsa dayansın sözleşmede yer almayan, tüketici ve konut finansmanı kredilerinde faiz dışında kalan hiçbir ücretin alınmayacağı, ayrıca haksız şart niteliğindeki bedelleri tüketiciden tahsil etmeye devam eden bankaların tüketiciyi tazmin edeceğine dair açık hükümlere yer verilmesini, böylece, başta kredi kartı aidatı, hesap işletim ücreti, dosya masrafı gibi haksızlıklarla boğuşan tüketicilerin rahatlatılmasını tüm tüketiciler olarak beklediğimizi tekrar ifade ediyoruz.