AIDS, vücudu savunmasız bırakarak çeşitli enfeksiyonlara ve kanser türlerine karşı direnci azaltır. Önleyici tedbirler HIV'in yayılmasını önlemeye odaklanır. Güvenli cinsel pratiğin benimsenmesi, kondom kullanımı, hijyen kurallarına uyulması ve sağlık hizmetlerinin güvenli kan transfüzyonları sağlaması önemlidir. Ayrıca, HIV ile yaşayan bireylerin erken tanı ve etkili tedavi almaları, hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir. Bilinçlendirme kampanyaları, test ve danışmanlık hizmetleri, erişilebilir sağlık hizmetleri ve ayrımcılıkla mücadele önlemleri HIV/AIDS ile mücadelede önemli adımlardır.
AIDS (Edinilmiş İmmün Yetmezlik Sendromu), HIV (İnsan Bağışıklık Yetmezlik Virüsü) adlı virüsün neden olduğu ciddi bir bağışıklık sistemi hastalığıdır. HIV, vücudun bağışıklık sistemini hedef alarak, özellikle CD4 hücreleri olarak bilinen beyaz kan hücrelerini zayıflatır. CD4 hücreleri,vücudun enfeksiyonlarla ve hastalıklarla mücadele etmesine yardımcı olan önemli bir bağışıklık hücresi grubudur.
HIV ile enfekte olan kişilerde virüs bağışıklık sistemini zayıflattıkça, vücut savunmasız hale gelir ve çeşitli enfeksiyonlara ve kanserlere karşı direnç azalır. HIV'in ilerleyen evrelerinde kişi AIDS geliştirir. AIDS, bağışıklık sisteminin ciddi şekilde hasar gördüğü bir aşama olup, vücut artık yaygın enfeksiyonlara ve bazı kanserlere karşı etkili bir şekilde savunma yapamaz.
AIDS, HIV ile enfekte olan bireylerde gelişen ciddi bir bağışıklık sistemi hastalığıdır. HIV vücuttaki bağışıklık sistemini hedef alarak zayıflatır. HIV enfeksiyonu olan kişiler ilerleyen evrelerde bağışıklık sistemini zayıflatarak AIDS'e geçebilirler. AIDS genellikle aşağıdaki durumlarla ilişkilidir:
Evet AIDS'e neden olan HIV bulaşıcıdır. HIV, bir kişiden diğerine genellikle vücut sıvıları aracılığıyla bulaşır. AIDS nasıl bulaşır konusunda vücut sıvıları cevabını verebiliriz. AIDS ve dolayısıyla HIV bulaşına neden olan vücut sıvıları:
HIV tükürük, ter, gözyaşı, burun akıntısı, idrar veya terle bulaşmaz. Ayrıca hava yoluyla, öksürme, hapşırma, el sıkışma, kucaklaşma, aynı havayı soluma gibi günlük temaslarla da bulaşmaz.
AIDS belirtileri vücudun bağışıklık sisteminin zayıflaması nedeniyle ortaya çıkar. Bağışıklık sistemi zayıfladığında kişi enfeksiyonlara ve hastalıklara karşı daha savunmasız hale gelir. AIDS belirtileri vücudun herhangi bir yerinde ortaya çıkabilir. Ancak en yaygın görülen AIDS belirtileri şunlardır:
AIDS belirtileri HIV enfeksiyonunun akut dönemi, kronik taşıyıcılık dönemi ve AIDS dönemi olmak üzere üç dönemde ortaya çıkabilir. Akut dönemde HIV enfeksiyonunun ilk birkaç hafta veya ayı içinde ortaya çıkar. Bu dönemde kişi grip benzeri belirtiler yaşayabilir. Bu belirtiler genellikle kendiliğinden geçer. Kronik taşıyıcılık dönemde HIV enfeksiyonunun ilk birkaç yılını kapsar. Bu dönemde kişi genellikle hiçbir belirti göstermez. Ancak HIV virüsü kişide çoğalmaya devam eder ve bağışıklık sistemini yavaş yavaş zayıflatır.
AIDS dönemi ise HIV enfeksiyonunun ileri aşaması olarak kabul edilir. Bu dönemde kişi bağışıklık sisteminin tamamen zayıflaması nedeniyle çeşitli enfeksiyonlara ve hastalıklara karşı savunmasız hale gelir. AIDS belirtileri kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Bazı kişilerde belirtiler hafif olabilirken, bazı kişilerde ise şiddetli olabilir.
Kadınlar ve erkeklerde AIDS belirtileri genellikle benzerdir. Ancak kadınlarda bazı spesifik belirtiler de görülebilir. Kadınlarda AIDS belirtileri şunlardır:
Vajina ve rahim ağzı enfeksiyonlar (Herpes, klamidya, trikomonas ve mantar)
Anormal adet kanamaları
Gebelikte komplikasyonlar (düşük, erken doğum ve ölü doğum)
Bebekte enfeksiyonla (genellikle pamukçuk, herpes ve mantar enfeksiyonları)
Erkekler ve kadınlarda AIDS belirtileri genellikle benzerdir. Ancak erkeklerde bazı spesifik belirtiler de görülebilir. Erkeklerde AIDS belirtileri şunlardır:
AIDS belirtileri genellikle HIV enfeksiyonundan sonra uzun bir süre boyunca ortaya çıkmaz. HIV, vücutta başlangıçta belirgin semptomlara neden olmaz ve kişi enfekte olduğunu bilemeyebilir. HIV enfeksiyonu genellikle ilk aşamada belirtiler göstermez veya hafif grip benzeri semptomlarla sınırlı kalabilir.
AIDS belirtileri HIV enfeksiyonunun ilerlemiş aşamalarında ortaya çıkar ve AIDS'in gelişiminden önce yıllarca sürebilir. HIV enfeksiyonunun başlangıç aşaması genellikle akut retroviral sendrom (ARS) olarak adlandırılır ve semptomlar enfeksiyondan sonra 2 ila 4 hafta içinde ortaya çıkabilir. Ancak birçok kişide ARS belirtileri hiç görülmeyebilir veya hafif olabilir.
AIDS tedavisi vardır. AIDS antiretroviral ilaçlar (ART) ile tedavi edilebilir. ART, HIV virüsünün çoğalmasını ve bağışıklık sisteminin zayıflamasını önler. Erken teşhis ve tedavi ile AIDS hastaları uzun ve sağlıklı bir yaşam sürebilirler. ART ile HIV virüsünün kandaki seviyesi tespit edilemeyecek kadar düşük bir seviyeye indirilebilir. Bu durum AIDS'in ilerlemesini durdurur ve kişinin bağışıklık sisteminin korunmasına yardımcı olur.
ART genellikle bir kombinasyon halinde kullanılan üç veya daha fazla ilaçtan oluşur. Bu ilaçlar genellikle oral olarak alınır ancak bazı durumlarda da damardan verilir. ART genellikle ömür boyu süren bir tedavidir. İlaçların düzenli olarak alınması HIV virüsünün çoğalmasını önlemeye yardımcı olur. ART ile tedavi edilen AIDS hastalarının aşağıdaki faydalardan yararlandığı gösterilmiştir:
ART tedavisinin yanı sıra aşağıdaki önlemlerin de alınması önemlidir:
HIV ve AIDS aynı değildir. İki terim farklı anlamlara gelir ve hastalık sürecinde farklı aşamaları temsil ederler. HIV virüsün adıdır ve bağışıklık sistemini etkileyerek enfeksiyonlara ve hastalıklara yol açar. AIDS ise HIV enfeksiyonunun ilerlemiş aşamasıdır ve bağışıklık sisteminin ciddi şekilde zayıfladığı bir durumu ifade eder. HIV ile yaşayan bir kişi uygun tedavi alırsa AIDS gelişme riskini azaltabilir ve sağlıklı bir yaşam sürdürebilir.
HIV bir retrovirus türüdür ve vücudun bağışıklık sistemini hedef alarak enfekte eder. HIV enfeksiyonu virüsün vücuda girişi ve çoğalmasıyla başlar. HIV'in başlangıç aşaması genellikle belirtisiz veya hafif grip benzeri semptomlarla sınırlıdır. Uygun tedavi ve bakım alındığında birçok kişi HIV ile uzun ve sağlıklı bir şekilde yaşayabilir.
AIDS HIV enfeksiyonunun ilerlemiş aşamasıdır. HIV vücuttaki bağışıklık sisteminin ciddi şekilde zayıflamasına neden olduğunda ve belirli klinik kriterlere ulaşıldığında kişiye AIDS tanısı konabilir. AIDS tanısı konmuş bir bireyde vücut artık bir dizi enfeksiyon ve kansere karşı etkili bir şekilde savunma yapamaz. AIDS belirtileri genellikle şiddetli ve yaygındır.