Burada konuşan Meşe, HIV enfeksiyonunun, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ciddi bir halk sağlığı sorunu ve toplumsal problem olduğunu belirtti. HIV enfeksiyonunun tüm yaş gruplarında görülebildiğini fakat bulaşma yollarının değişiklik gösterdiğini söyleyen Meşe, “HIV enfeksiyonu; korunmasız her türlü cinsel temas, enjektör paylaşımı, enfekte kan ve kan ürünleri transfüzyonu veya anneden bebeğe gebelik döneminde, doğum sırasında veya doğum sonrasında emzirmeyle bulaşabilmektedir. HIV pozitif kişilerle aynı iş yerinde çalışmakla, aynı okulda okumakla, aynı ortamda bulunmakla, ortak çatal kaşık kullanmakla; dokunmak ve tokalaşmakla; telefon, kitap, defter gibi araçlar ile duş-banyo alanlarını, havuzları, tuvaletleri ortak kullanmakla, böcek ısırması ve sinek sokması ile HIV enfeksiyonu bulaşmamaktadır” diye konuştu.
Meşe, Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı (UNAIDS) 2019 yılı raporuna göre; dünyada HIV epidemisinin başlangıcından bu yana 74.9 milyon kişinin HIV ile enfekte olmuş, 32 milyon kişinin ise AIDS ile ilişkili hastalıklar nedeni ile hayatını kaybettiği bilgisini verdi.
Türkiye’de son yıllarda vaka sayısının artış gösterdiğini ifade eden Meşe, “2010 yılında HIV pozitif kişi sayısı 539 iken, 2018 yılında bu sayı yedi kat artış göstererek 3 bin 719 olmuştur. Ülkemizde, ilk vakanın görüldüğü 1985 yılından 10 Kasım 2019 tarihine kadar doğrulama testi pozitif tespit edilerek bildirimi yapılan 22,345 HIV(+) kişi ve bin 864 AIDS vakası mevcuttur. Vakaların yüzde 80’i erkek, yüzde 20’si kadın olup; yüzde 15,5’i yabancı uyruklu kişilerden oluşmaktadır. Vakaların en fazla görüldüğü yaş grubu ise 25-29 ve 30-34 yaş grubudur” şeklinde konuştu.
Meşe, Türkiye’de bulaş yolu bildirilen AİDS vakaları içerisinde cinsel yolla bulaşın yüzde 98, damar içi madde kullanımı yoluyla bulaşın ise yüzde 2 olduğunu kaydetti.
HIV enfeksiyonunun önlenebilir bir hastalık olduğunun altını çizen Meşe, hastalıktan korunma önlemlerinin tedaviden çok daha etkili ve ucuz olduğunu aktararak, “En sık görülen bulaşma yolunun cinsel temas olması nedeni ile tek eşliliğin yanı sıra, riskli cinsel temasta kondom kullanımı hastalığın cinsel yolla bulaşmasına karşı en güvenli ve basit korunma yoludur. Şüpheli durumlarda ise vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna müracaat ederek test yaptırmak gerekir” açıklamasında bulundu.
AIDS teşhisi konan kişilerin Genel Sağlık Sigortası kapsamında tedavi edilebileceğini kaydeden Meşe, şu ifadeleri kaydetti:
“Bu kapsamda verilerin daha güvenilir şekilde toplanabilmesi ve doğrulama sürecinin kısaltılarak vakalara zamanında müdahale edilmesi, HIV pozitif kişilerin düzenli takip ve tedavisinin yapılarak tedavi sürekliliğinin sağlanması ve HIV pozitif gebelerin takip edilmesi amaçlarına yönelik Elektronik HIV/AIDS Bilgi Sistemi oluşturulmuştur. HIV/AIDS açısından hassas grupları HIV/AIDS’den korunma ve bulaşma yolları hakkında bilgilendirmek, ücretsiz ve gizlilik esasları içerisinde HIV test hizmeti sunmak, test öncesi ve sonrasında danışmanlık hizmeti vermek, tedavi için doğru merkeze yönlendirmek için Gönüllü Danışmanlık ve Test Merkezleri kurulmaktadır. Bu merkezlerin sayılarının artırılması stratejilerimiz arasında yer almaktadır. HIV/AIDS konusunda ulusal uygulamalara bilimsel danışmanlık yapmak, mevzuat çalışmalarına destek vermek, ilgili dokümanların hazırlanmasını sağlamak, olası ihtiyaçları öngörerek küresel sorumluluklarımıza hazırlık yapılmasında rol almak amacıyla 2019 yılında Bakanlığımız bünyesinde HIV/AIDS Danışma Kurulu oluşturulmuştur.”