HABER

AİHM, laiklik uygulamalarını demokrasinin temeli görüyor

İstanbul- AA- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) eski yargıcı Rıza Türmen, AİHM'in, laiklik uygulamalarını Türkiye'deki demokrasinin ve insan haklarının temeli olarak gördüğünü kaydetti.

Rıza Türmen "1982 Anayasasının 25 Yılı: Bir Geçici Bilanço ve Perspektifler" konulu toplantıda yaptığı konuşamada, laikliğin tutucu, baskıcı bir ilke değil, tam tersine demokrasiyi, insan haklarını geliştiren ilerici bir ilke olduğunu, bireylerin eşitliği üzerine kurulduğunu ifade etti.

Türmen, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 9'uncu maddesinin inanç özgürlüğünü düzenlediğini, devletin sınırlama getirebildiği maddenin de bu madde olduğunu belirterek, "Çünkü inanan bir bireyin her davranışı dinsel saiklerden kaynaklanabilir. Bu dini inanca hukuktan fazla değer verdiği zaman, hukuk ortadan kalkar. Bu hukuk düzenini korumak için de inanç açıklama özgürlüğüne bazı sınırlamalar getirilmesi kabul edilmiştir" şeklinde konuştu.

AİHM'e getirilen buna benzer bir davanın, bir eczacının dini inancı nedeniyle gebelik önleyici ilaçlar satmayı reddetmesinden kaynaklandığını ve AİHM'in eczacıyı haksız bulduğunu vurgulayan Türmen, AİHM'in söz konusu 9'uncu maddesine işaret ederek, "Bu, kamusal alanda dinsel inancın hak ettiği şekilde davranma gibi bir hakkı garanti etmez" dedi.

Türmen, AİHM'in laikliği demokrasiden kaynaklanan temel bir ilke olarak gördüğünü belirterek, Leyla Şahin davasını örnek gösterdi ve şöyle devam etti:

"Leyla Şahin davasında mahkeme, 'dinsel bir sembol olan başörtüsünün, çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede, başörtüsü takmayan insanlar üzerindeki etkilerini düşünmek gerekiyor' diyor. 'Üniversiteler bağımsız düşüncenin öğretildiği kurumlardır. Böyle bir kurumun bu özelliği korumak istemesi anlaşılabilir bir şeydir' diyor. Eğitimle laiklik çok yan yana. Çünkü, özgürlük, temel insan hakları, demokrasi gibi bütün temel evrensel değerlerin öğretildiği yerler. O nedenle üniversitelerin
her türlü baskıdan, dinsel dahil, uzak tutulması normal. Tüm bunlardan çıkan sonuç; AİHM aslında Türkiye'deki laiklik uygulamalarını, Türkiye'deki demokrasinin ve insan haklarının bir temeli olarak görüyor."

En Çok Aranan Haberler