Ailende herkes seni hâlâ bir çocuk olarak gördüğü için son derece özel sorular sormaları kaçınılmaz. “Sizi ilgilendirmez” demenin son nokta koymaktansa, işleri daha da kötüleştirebileceği malum. Bu sebeple çok şey açıklamayan ama üzerinden muhabir mikrofonlarını çekecek kısa ve tatlı bir cevap vermek en mantıklısı.
Espriyle veya kaba şekilde cevap vermek, o konuyu tartışmak istemediğinizi pekâlâ anlatabilir. Fakat bazı insanlar bunu HİÇ anlamaz ya da umursamaz. O halde yeni yöntemlere başvurmak gerekebilir.
Kısa bir cevap sonrası oluşan tuhaf sessizliği korumak için sağlam bir şekilde konuyu değiştir. “Evlenmeyi düşünmüyoruz”un ardından “Ama Antalya’ya tatile gidiyoruz” ile insanların dikkatini başka bir konuya yöneltebilirsin.
İşin özü, patavatsız sorulara öfkeli ve kaba şekilde cevap vermek o anın tuhaflığını daha da arttıracaktır. “Bir önceki sevgiline ne oldu?” gibi bir soruya dürüstçe “Yürümedi. İlişkiler böyle işte. Peki ya sen nasılsın?” gibi bir soruyla kontratağa geçilebilir. Ayrıca insanlar bildikleri şeylerden konuşmayı sever; o yüzden tavsiye almak istediğini belirten bir soruyla bir anda senden değil, o kişiden konuşmaya başlayabilirsiniz. “Antalya’ya geçen sene gitmiştiniz, değil mi? Nereleri tavsiye edersiniz?” gibi.
İnsanların münasip olmayan, daha doğrusu yersiz sorular sormasının arkasında psikoterapist F. Diane Barth’a göre şunlar var:
Farkında değil: Soruların seni rahatsız ettiğini anlamıyor.
İsyan ediyor: Sorunun yersiz olduğunu biliyor fakat öyle olmaması gerektiğini düşündüğünden soruyor.
Öfkeli veya sana düşman: Seni kızdırmak için yapıyor.
Seninle bağ kurmak istiyor: Samimi şekilde sana yardım etmek istiyor ya da seni daha iyi tanımak istiyor.
Karşı tarafın niyetini anlamak için, sen de ona bir soru yönelt. Örneğin:
Daha sevgili bulamadın mı?
Sen: Yalnız olduğumu mu düşünüyorsun?
İş araman nasıl gidiyor?
Sen: Maddi sıkıntım olduğu için endişeleniyor musun?
Ne zaman aile kuracaksın?
Sen: Çok uzun süre beklediğimi mi düşünüyorsun?
Karşında her işe burnunu sokan biri varsa konuyu hemen değiştirecektir. Gerçekten seni umursayan biriyse, samimi bir sohbet açılır.
Hassas bir konuda “sorgulandığın” zaman savunmaya geçmen tabii ki de normal. Fakat bu durumu daha kötüleştirebilir ve zevksiz bir sorunun belki de bir kavgaya dönüşmesine sebep olabilir.
Herkesi rahatsız eden durumlar yaratan biriyle uğraşırken kibar bir şekilde dürüst davranmak en iyisidir. Mesela:
“Farkında olmayabilirsin ama bu soru beni çok rahatsız ediyor. Sormaya hakkın var tabii, ancak ikimizin de hoşuna gideceği bir konudan konuşursak daha çok mutlu olurum.”
Bu diyalogda rahatsız olduğunu, diğer kişinin davranışını gördüğünü ve ortak bir anlaşmaya vardığını ortaya koyabilirsin.
Yine de aile toplantılarına her zaman bir tuhaflık ve patavatsızlık havası hâkimdir ve bundan kaçınmak için yıllarca pratik yapman bile gerekebilir. Dua edelim de taktiklerimiz işine yarasın!