Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, bir süre önce söylediği "Gereğini yaparız" sözünü genel anlamda savcıların yanlış anlamış olabileceğini söyledi.
Bakan Fatma Şahin, Gaziantep'te Anatolian Otelde düzenlenen "Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun" il tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, Ayşe İnce'nin şikayette bulunduğu kocası tarafından bıçaklanarak öldürülmesiyle ilgili yaptığı bir konuşmada, "Herkes yetkisini kullanacak yoksa biz gereğini yaparız" sözünün savcılar tarafından yanlış anlaşılmış olabileceğini belirterek, şöyle konuştu:
"Geçen söylediğim 'Gereğini yaparız'ı genel anlamda savcılarımız yanlış anlamış olabilir. Siz, bizim iş ortaklarımızsınız, sizi yanımıza almadığımız zaman neyi başaracağız. Hepsi kağıt üzerinde kalıyor. Bir bakan, bir bakanlık ne yapabilir. Benim orada söylemeye çalıştığım, yasa kadar uygulama da önemli, uygulayıcıların bunu sahiplenmesi... Çok iyi uygulayan arkadaşlarım var, Allah onlardan bir milyon defa razı olsun. Bu ülke onlardan çok şey bekliyor. Biz yalnızca buna dikkat etmeyen arkadaşlarımız için bunun önemli olduğunu, uygulamanın önemli olduğu, kağıt üzerinde kalmaması gerektiğini anlattık. O farklı yanlış anlaşılmış olabilir o manada hakimlerimiz, savcılarımız bizim en önemli beşeri sermayemiz, aklımızsınız ve gücümüzsünüz. Bizim başka gücümüz yok. Biz bu sorunları nasıl çözeceğiz. 3 tane adam sorun çözebilir mi- Böyle büyük 74 milyonun yaşadığı bölgeler arası, çok farklı kültürlerin buluştuğu, gelenek ve göreneklerin, ataerkil bakışın hakim olduğu Türkiye'de bu nasıl çözülecek. Dolayısıyla bizim, sizinle beraber işbirliği ve güç birliği yapmamız gerekiyor."
-"Toplumsal vicdan ve akıl, toplumsal merhametten geçiyor"
Fatma Şahin, toplumsal vicdan ve toplumsal akılın toplumsal merhametten geçtiğini ifade ederek, "Bizi biz yapan değerlere bakıyorsunuz, biz vakıf medeniyetinden geliyoruz. Bizim medeniyetimizde paylaşma var, yardımlaşma var, merhamet var, şefkat var. Bu duyguları toplum olarak yok ettiğiniz zaman 'Bana değmeyen yılan bin yaşasın, gemisini kurtaran kaptan' dediğin zaman, hiçbir anlamı yok" diye konuştu.
İnsanların çevresiyle, akrabalarıyla, dostlarıyla ve komşularıyla olan ilgisini, muhabbetini ve merhametini artırmak gerektiğinin altını çizen Şahin, "Bu değerleri de beraberinde güçlendirmemiz lazım ki istediğimiz çözüme ulaşabilelim. Bu topyekun mücadele, akşamdan sabaha olmayacak. Ama bir şekilde başlayıp sonuna gitmemiz için de mücadele etmemiz lazım. Bu azmi, bu inancı ve bu kararlılığı göstermemiz gerekiyor. Bunu yapmadığımız zaman nasıl ileri demokrasiye gideceğiz. Nasıl güçlü toplum olacağız" şeklinde konuştu.
-"Toplum olarak sorunlarımızı görmeye çalışmıyorduk"
Şahin, "10 yıl önce yola çıktığımızda toplumsal sorunlarda, özellikle kadının sorunlarında, çocuğa ait sorunlarda, dezavantajlı grupların sorunlarında... Toplum olarak sorunlarımızı görmeye çalışmıyorduk. Sorunlarımız hep halının altında kalıyordu, hep 3 maymunu oynuyorduk, görmüyorduk, duymuyorduk, işitmiyorduk. Bunları konuşmak işimize gelmiyordu. Artık ülke kapalı toplumdan açık topluma gidiyor" ifadelerini kullandı.
Şahin, herkesin hakkını hukukunu aramaya, toplumun da bunu dinlemeye başladığını vurguladı. Kendilerine düşenin de toplumdan gelen sesi duymak olduğunu dile getiren Şahin, "Açık topluma gitmenin gereği olan bütün hak ve özgürlüklerde, bütün sorunlarda hiçbir şeyi halının altına koymadan çözüm makamı olarak konuşmayı en büyük görevimiz olarak gördük" diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz