YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Ailede Meme Kanseri Olan Birisi Varsa Dikkat

Prof Dr.Polat Dursun, ailesinde ikinin üzerinde 1. derece meme kanseri olan, 1 meme ve bir...

Ailede Meme Kanseri Olan Birisi Varsa Dikkat

Prof Dr.Polat Dursun, ailesinde ikinin üzerinde 1. derece meme kanseri olan, 1 meme ve bir over kanserli akrabası olan, erkek bireylerde meme kanseri olan veya erken yaşlarda meme veya over kanseri olan, BRCA1 ve/veya BRCA2 gen mutasyonu olan kadınların ailesel meme over kanseri üyesi olduklarını söyledi.Kadın Hastalıkları ve Doğum A.D Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr.Polat Dursun, "Ailede meme over kanserlerinde yumurtalıkların alınması önerilmektedir. Menopozdan önce veya sonra yumurtalıkların alınması ailesel meme over kanseri olan kadınlarda önerilen bir yaklaşımdır. Bunların yaşam boyu meme ve over kanseri geliştirme riski yüzde 70-80’lere çıkmaktadır. Bu sebeple bu tür risk faktörü olan kadınlarda üreme tamamlandıktan sonra kanser gelişmeden meme ve overlerin alınması önerilmektedir. Ünlü Holywood yıldızı Angelina Jolie böyle bir ailesel meme over kanseri ailesinin bireyi olduğu için bu tip bir cerrahi uygulama ile meme ve over kanserine yakalanmamak için memelerini ve yumurtalıklarını aldırmıştır" dedi.Yumurtalık (over) kanserinin, kadınların üreme hücrelerinin geliştiği yumurtalıklarından köken alan bir kanser türü olduğunu kaydeden Dr. Dursun, "Genellikle menopoz sonrası görülür. Görülme yaşı ortalama 63’tür ama üreme çağındaki kadınlarda hatta genç kızlarda bile görülebilmektedir. Over kanseri jinekolojik kanser ölümlerinin en sık sebebi olması nedeni ile çok önemlidir. En sık görülen kadın genital sistem kanserlerinde ikinci sıradadır. 2015 yılı rakamlarına göre ABD’de her yıl 21290 yeni over kanseri vakası tespit edilmekte ve bunların 14180’i her yıl ölmektedir. Over (yumurtalık) kanseri kadınlarda kansere bağlı ölümler içinde 5. sırada gelmektedir. Hayat boyunca bir kadının over kanseri geliştirme riski 1/70’dir (yüzde 1.5). Sağlık Bakanlığı kanser savaş dairesi verilerine göre ülkemizde en sık görülen 10 kadın kanseri içinde 7. sırada yer almaktadır" diye konuştu.Onkoloji Bİlim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Polat Dursun, over kanserinin risk faktörlerini şöyle sıraladı:"İleri yaş, ilk adetin erken başlaması (erken menarş), menopoza geç girilmesi, sigara, yağdan zengin diyet risk faktörleridir. Ailede meme ve over kanserli birinci ve ikinci derece akrabaların olması da riski arttırmaktadır. Ailesel olarak bazı kalıtsal genetik hasarların olması (BRCA gen mutasyonları) hem meme hem de yumurtalık kanseri riskini arttırmaktadır."Over Kanseri Riskini Azaltan FaktörlerProf.Dr. Dursun, "Bununla birlikte, doğum sayısının çok olması, emzirme, doğum kontrol hapları, kadın üreme kanalı olan tüplerin bağlanması (tüp ligasyonu) over kanseri riskini azaltmaktadır. Yumurtalık kanserlerine spesifik bir bulgu yoktur. Karın şişliği, karın ağrısı, kasık ağrısı, kabızlık, iştah kaybı, sık idrara çıkma, nefes darlığı, adet düzensizliği, menapoz sonrası kanamalar, makattan kanama ön belirtileri olabilir. Daha ileri evrelerde bulantı kusmada görülebilir. Eğer bu bulgulardan birkaçı varsa ve diğer bir sebeple açıklanamıyorsa mutlaka bir jinekoloğa muayene olunmalıdır. Hastalık geç dönemde bulgu verdiği için genelde ileri evrede yakalanmaktadır. Hastaların yüzde 70-80’i ileri evrelerde yakalanmaktadır. Yüzde 20-30 kadarı erken evrelerde yakalanmaktadır. Kadınların bu kansere yakalanıp yakalanmadığını erken tespit etmek için yıllık jinekolojik muayene önerilmektedir" ifadelerini kullandı.Over kanseri tanısı konan hasta ne yapmalıdır?Over kanseri tanısı alan bir hastada temel tedavi yönteminin öncelikle cerrahi tedavi olduğunu ifade eden Prof.Dr. Dursun, "Ameliyat sonrası çıkacak patoloji sonucuna ve hastalığın evresine bağlı olarak kemoterapide uygulanması gerekmektedir. Hastalığın ameliyatı özellikle ileri evrelerde oldukça zor ve komplikasyon riski yüksek bir ameliyattır. Bu sebeple over kanseri hastasının ameliyatı bu konuda özelleşmiş kadın doğum uzmanları (jinekolog onkolog) tarafından yapılmalıdır. Yapılan araştırmalar jinekolog onkologlar tarafından opere edilen over kanseri hastalarının yaşam sürelerinin diğer cerrahlar tarafından opere edilenlere göre daha iyi olduğunu göstermiştir. Bu sebeple over kanseri tanısı alan hastaların bu konuda deneyimli bir ekip tarafından opere edilmesi ve takip edilmesi gereklidir. Over kanseri cerrahisi konusunda deneyimli bir ekip tarafından ameliyat edilmesi hastanın yaşam süresini uzatmaktadır. Ana tedavi yöntemi, cerrahi olarak rahim ve yumurtalıkların alınması, hastalığın yayılma ihtimali olan lenf dokularının çıkartılması ve yayılım oldu ise hastalığın yayıldığı organların çıkartılmasıdır. Ameliyat sonrasında hastaların büyük bir kısmında damardan kemoterapi uygulaması gerekmektedir. Yeni yapılan araştırmalarda karın içine kemoterapi uygulaması, ameliyat sırasında ısıtılmış kemoterapi uygulanması, tümörlerde damar gelişimini önleyen hedefe yönelik akıllı kemoterapi uygulamaları gibi yeni tedavi yöntemleri de vardır" şeklinde konuştu.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler