HABER

Ailedeki stres, çocukları etkiliyor

Çocuğun yetişmesinde ve hayata adım atmasında birinci ve en önemli basamak olan aile ortamında, onları stres etkeninden mümkün olduğunca korumaya çalışmak gerektiği bildiriliyor.

Ailedeki stres, çocukları etkiliyor

Uzmanlar, anne babaya düşen görevin, "Bir yakın veya arkadaşın ölümü, taşınma, ayrılık, boşanma, göç, ekonomik zorluklar, hastalıklar, tabii afetler, sosyokültürel sorunlar, cinsi veya fiziki istismar, ebeveynlerdeki madde bağımlılığı, çocuğa yeterli sevgi verilememesi, çocuğun sağlık bakımının yapılamaması, çocuktan aşırı beklenti içinde olma, işsizlik, yeni bir kardeş doğumu, toplumu etkileyen stres faktörleri, suça bulaşma ve sabıkalı olma, ikinci evlilik, anne babanın aşırı koruması, çocuğu çok aşırı kontrol, okur yazar olmama, okuldaki şiddet olayları ve okul sorunları" gibi stres faktörlerinin negatif etkilerini en aza indirmek olduğunu kaydediyor.

Uzmanlara göre, stres faktörleri sonucunda anne baba etkilenebiliyor ve bazı psikolojik sorunlar meydana gelebiliyor. Genel olarak anne babada oluşabilecek rahatsızlıklar ise şunlar:

"Depresyon, hayata karşı isteksizlik, iş motivasyonunda azalma, ailesine olan ilgide azalma, uyku ve iştah değişiklikleri, konsantrasyon düşüklüğü, çabuk sinirlenme, tahammülsüzlük, çocuklarının sevgi ve duygusal ihtiyacını karşılayamama, yalnızlığa eğilim, sosyal çevrelerinde uyumsuzluklar, halsizlik, yorgunluk, madde bağımlılığına eğilim, ailesine ayrılan vakitte azalma vb."

ÇOCUKLARDAKİ BELİRTİLER

Uzmanlar, anne babadaki bu değişikliklerin, o ailede yaşayan çocuklara çok önemli etkilerini ise şöyle sıralıyor:

"Okul başarısında düşme, arkadaş ilişkilerinde sorunlar, sosyal aktivitelere karşı ilgisizlik, cesarette azalma, tahammülsüzlük, çabuk sinirlenme, çok fazla uyuma veya uykusuzluk, iştahta artma veya azalma, olayları olumsuz değerlendirme, yalnızlığa eğilim, alınganlıkta artış, karşı gelme, riskli davranışlar, madde kullanımına eğilim, her şeyden çabuk sıkılma, sevdiklerinin başına bir şey gelecek korkusu, içe çekilme ve sessiz sakin olmayı tercih etme, okula gitmek istememe, konuşmaya ve etkileşime isteksizlik, sese ve olaylara karşı aşırı uyarılma, öfke patlamaları ve aşırı hareketlilik."

Uzmanlar ayrıca, çocuklarda oluşabilecek "Depresyon, travma sonrası stres bozukluğu, altını ıslatma (tuvalet kontrolünü sağlayan çocukta tekrar kontrol kaybı olabilir veya yaşına uygun tuvalet kontrolünü sağlayamama) ve kirletme (büyük tuvaletini gece veya gündüz kaçırma), tik bozuklukları, kekeleme, konuşma bozuklukları, davranış değişiklikleri (parmak emmeye başlama, çocuksu davranışlar vb.), reaktif bağlanma bozukluğu, dissosiyatif bozukluklar, kaygı ve uyku bozuklukları" gibi psikiyatrik durumlara da dikkat çekiyor.

İSTANBUL (İHA)

En Çok Aranan Haberler