Aileler kendi sınav stresini çocuklarına yansıtmamalı

İzmir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sezen Zeytinoğlu, 18 Haziran 2011’de ilki yapılacak Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) öncesi öğrencilere ve ailelerine önerilerde bulundu. Aşırı stresin zararlı ancak yönetilebilen düzeydeki kaygının normal, hattâ öğrenciyi sınav sırasında güdüleyeceği için yararlı olduğunu belirten Zeytinoğlu, sınava harikalar yaratmak değil, elinden gelenin en iyisini yapmak amacıyla girmelerini önerdi.
Aşırı stresin performansı olumsuz etkilediğini vurgulayan Prof. Dr. Zeytinoğlu, “Ancak hiç kaygı duyulmaması mümkün olmadığı gibi insana uyuşukluk da verir. Bizi yönetmeyen, bizim onu yönettiğimiz düzeyde kaygı hemen her durumda yaralıdır.” dedi. Bu noktada ailelere de önemli görevler düştüğünü belirten Zeytinoğlu, kendi streslerini yönetmelerinin, endişelerini çocuklarına yansıtmamalarının, söz ve beden diliyle çocuklarını zaten çok sevdiklerini belli etmelerinin, akranlarıyla kıyaslamamalarının çok yararlı olacağını söyledi.
Öğrenciler üzerinde strese yol açan durumun, sınavın kendisinden çok, onunla ilgili yorumlar olduğunu hatırlatan Sezen Zeytinoğlu, “Başarılı olamazsam bütün geleceğim mahvolur”, “Rezil olurum”, “Ailemin yüzüne bakamam”, “Bütün emeklerim(iz) boşa gider” türünden düşüncelerin hem yanlış hem de yararsız olduğunu belirtti: “Hayat, bir sınavdan ibaret değildir. Karşımıza bundan çok daha hayati nice sınavlar çıkacak.” Üniversiteler arası geçiş, çift ana dal ve yan dal olanaklarına dikkat çeken Zeytinoğlu, “Revaçta olan, istihdam olanağı vaat eden meslekler de sürekli değişiyor. Gelişmiş ülkelerde insanlar yaşam boyu pek çok iş ve meslek değiştirebiliyor. Bunu yaparken de sürekli yeni eğitim görüyor ve sertifika alıyorlar. İnsana bütün kapıları açacak tek bir meslek alanı yoktur.” şeklinde konuştu.
LYS kesinlikle çocukların kişiliğini ölçmediği gibi birçok önemli konudaki bilgilerini de ölçmediğine dikkat çeken Prof. Dr. Zeytinoğlu, “Öğretim üyeleri olarak, karşımızdaki öğrencileri birer puan olarak değil, birer değerli insan olarak görürüz. Üniversitede ve hayatta en başarılı olanlar öğrenme, yeni bilgiler kazanma ve sevgi içeren ilişki kurabilenlerdir.” dedi.