HABER

Ailelere uyuşturucu uyarısı

ANKARA (İHA) - Ankara Emniyet Müdürlüğü, anne ve babalara uyuşturucu maddelerden çocuklarını uzak tutmalarında yardımcı olabilecek bazı önlemleri açıkladı.

Ankara Emniyet Müdürlüğü tarafından hazırlanan broşürde, madde bağımlılığı ile ilgili önemli hususlara dikkat çekilerek, çocukları ve gençleri bağımsız olarak yetiştirmenin, onları madde bağımlılığından uzak tutabilecek en önemli bir etken olduğu vurgulandı. Broşürde, uyuşturucu maddelerin ancak kullanıldığında bağımlılık yapacağına dikkat çekilerek, "Kişinin madde kullanması için ise buna önceden istekli olması gerekir. Yani kendinde sorumluluk duygusu gelişmemiş kişilerde maddeye alışma tehlikesi çok daha fazladır" denildi. Anne-babaların ise uyuşturucu tehlikesine karşı çocuklarını korumak için şunları yapabileceği vurgulandı:

"- Çocuklarımız bizi kendilerine örnek alırlar ve taklit ederler. Çocuk eğitiminin önemli bir kısmını, çocuklarımızın her gün örebilecekleri tutum ve davranışlarımız teşkil etmektedir. Bu, maddeler konusunda da aynıdır. Çocuklar burada da bizden gördüklerini uygulayacaklardır. Örneğin, alkole olan ilişkimiz nasıl? Alkolü bazen ve güncel yaşamı biraz renklendirsin diye mi içiyoruz? Yoksa bazı problemleri unutabilmek için mi? Yoksa artık alıştığımız ve alkolsüz Çocuklarımıza sigara içtiğimizi ve sigarasız yapamadığımızı daima göstermekteyiz. Veya sigarayı bırakmak istediğimizi fakat bırakamadığımızı tekrarlayıp durmakta mıyız? Bilhassa annelerin sigara alışkanlığından çocuklar etkilenmektedir. İlaçlara olan ilişkimiz nasıl? Büyük küçük her ağrı ve sızıda hemen ilaç alıyor muyuz? Veya kendimizi daha iyi hissedebilmek için sık sık ilaç mı alıyoruz? Yoksa ilaçları, bizi bunaltan olayların tesirini azaltmak için mi alıyoruz? Çocuklarımız bizim davranışlarımızı görüp öğrenirler, onlar bizler gibi sorunların çözümünde, bizim davranışlarımızı kopya ederler.

- Çocuklar aynı zamanda anne ve babaların birbirlerine olan tutum ve davranışlarını da kendilerine örnek alırlar. Birlikte yaşamak bazen mutluluk içinde, bazen de tatsızlık içinde olmaktadır. Önemli olan anlaşmazlıklarda bizim nasıl davrandığımızdır. Örneğin, anlaşmazlıklarda oturup konuşabiliyor muyuz? Her iki tarafında kabullenebileceği bir çözüm yolu bulabiliyor muyuz? Yoksa taraflardan birisi buna evet demek zorunda mı kalıyor? Yahut ta sorunlar yokmuş gibi davranıp harmoni içinde yaşıyormuşuz gibi görünmeye mi çalışıyoruz? Veya çareyi çocuklara sarılmakta mı arıyoruz? Çocukların eğitiminde her iki tarafta aynı şeyi mi istiyor? Yoksa çocuklarımız sorunlara farklı yaklaştığımızın farkındalar mı? Baba çok sert, anne ise sonunda her şeyi bağışlayan yumuşak birisi mi?

- Çocuklarımıza, sorumluluk duygusunu verebilmek onları madde bağımlılığından uzak tutabilecek en önemli unsurdur. Çocukların kendilerine güvenebilmeleri, kişilik sahibi olabilmeleri için yalnız başlarına, anne-babasız hareket edebilecekleri alanlara ihtiyaçları vardır. Burada anne-babalara düşen görev, çocuklarına bu serbest alanda yol göstermek ve serbestliğin sınırlarını da açık olarak belirlemektir. Eğer anne-babalar, çocukları için her şeyi yapıyorlarsa, sadece onları şımartmakla kalmazlar, aynı zamanda onları bağımlı, pısırık ve beceriksiz kişiler olarak yetiştirmiş olurlar. Bu nedenle, çocukların belirli konularda, yaşlarına uygun olarak ve kendi başlarına serbest hareket edebilmeleri, onların kendi davranışlarını kontrol edebilmeleri için çok önemlidir.

- Çocuk kendi başına bir karar verirse, kendisi belirli bir rizikoya girecektir. Bu riziko ona ağır gelebilir ama eğer sonuç olumlu olursa, çocuk verdiği kararın doğru olduğunu öğrenecektir. Sonuç olumsuz olursa bu tecrübe ona her zaman için yararlı olacak ve özellikle onun sorumluluk duygusunu arttıracaktır.

- Çocuğun yaşına göre bazı kararları kendisinin vermesine ve ona zarar vermeyecek rizikolara girmesine göz yumarlarsa ve yine, yerine göre rizikonun olumsuz sonuçlarını çocuğun kendisinin üstlenmesini isterlerse, bu durum çocuk tarafından anne-babanın ona güveni olarak yorumlanacak ve çocuğun kendi kendine güvenini arttıracaktır. Bağımsızlık ve şahsi sorumluluk ancak uzun sürede, küçük adımlarla ve alıştırmalarla verilebilir.

- Her yaştaki çocuk için belirli sınırlar kaçınılmazdır. Bu sınırları belirlerken, aile, okul, meslek eğitimi, maddi durum, ev durumu gibi aileden aileye değişen etkenlerin göz önünde tutulması gerekir.

- Çocukların gerçek yaşamı tam anlamıyla kavrayamamalarına ve nerede, ne zaman, nasıl davranılması gerektiğini kestirememelerine sebep olacaktır.

- Çocukların yaşamda gerekli olan bazı konularda beceriksiz kalmalarına, karamsarlık ve daime şüphe içinde bulunmalarına ve dolayısıyla yeni problemlere yol açacaktır.

- Özellikle anne-babanın bugün böyle, yarın şöyle davranması veya birinin böyle ötekinin başka türlü tutumu,çocuğu doğal olarak şaşırtacaktır. Yine bazen sert davranmak ve çok dar sınırlamalar koymak, bazen de sınırlamaları kaldırıp onu tamamen serbest bırakmak, çocuğun ileride kendi kendine karar verebilmesini engelleyecek ve onu şaşkın bir duruma sokacaktır".

En Çok Aranan Haberler