YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

"Ailenin korunması stratejik hedef olarak belirlenmeli"

TİHEK tarafından düzenlenen "İnsan Hakları Bağlamında Ailenin Korunması Hakkı Sempozyumu"nun sonuç bildirisi yayımlandı - Bildiriden: - "Ailenin korunması için Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi kuruluşlarla birlikte yeni küresel hedefler oluşturulmalı, aynı hedefe yönelik ulusal ve uluslararası ittifaklar geliştirilmelidir. Ailenin korunması en azından ulusal bir stratejik hedef olarak belirlenmelidir" - "Devlet aileyi koruma sorumluluğunu bir insan hakları yükümlülüğü olarak yerine getirmeli, sivil toplum da ailenin korunması hakkına insan hakları savunuculuğu kapsamında sahip çıkmalıdır"

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunca (TİHEK) 15 Mayıs Uluslararası Aile Günü etkinlikleri kapsamında 29-30 Nisan tarihleri arasında Ankara'da düzenlenen, "İnsan Hakları Bağlamında Ailenin Korunması Hakkı Sempozyumu"nun sonuç bildirisi yayımlandı.

16 ülkeden akademisyenler ve uzmanlar tarafından 45 tebliğin sunulduğu sempozyum kapsamında, sürdürülebilir kalkınma ve ailenin korunması, uluslararası belgelerde ailenin korunması hakkı, ailenin korunmasına farklı yaklaşımlar, din ve aile, ailenin korunması ve farklı ülkelerdeki uygulamalar, toplum, göç ve aile, ailenin şiddetten korunması ve devletin müdahalesi, ailenin korunmasında aktörlerin rolü ve ödevi, ailede çocuğun korunması, aile hukukunda tahkim ve arabuluculuk müessesesi ile ailenin korunması ve boşanma konuları ele alındı.

Sempozyumun sonuç bildirisi 15 başlık altında incelendi.

"Sağlıklı toplumların en temel ve vazgeçilemez birimi ailedir." konu başlığındaki sonuç bildirgesine göre, sağlıklı toplumların en temel ve vazgeçilemez biriminin aile olduğu, ailenin korunmasının ve mutluluğun sağlanmasının kadın ve erkeklerin, çocukların, yaşlıların ve engellilerin haklarına olumlu katkıları olduğu belirtildi.

"Aile çocukların gelişimi ve esenlikleri için doğal ortamı oluşturur" konu başlığı altında ise her çocuğun doğum öncesi ve sonrası özel bakım ve korunma, kayıtlı ve sağlıklı bir aile ortamında doğma ve yetişme, mutlu bir çocukluk geçirme hakkı bulunduğunun altı çizildi.

Göç, savaş, çeşitli krizler, aile geçimsizlikleri ve nikahsız ilişkiler nedeniyle en çok mağdur olan çocukların haklarının yeterince korunamadığına dikkat çekilerek, gerek uluslararası koruma mekanizmaları, gerekse ulusal koruma politikalarının yeniden gözden geçirilerek, çocukların eğitim ve sosyal gelişim hakları, uluslararası anlaşmalar ve anayasal hükümler çerçevesinde garanti altına alınması gerektiğine işaret edildi.

- "Ailenin korunması "Stratejik Hedef" olarak belirlenmeli"

Aile kurumunun korunmasına ilişkin, aile kurumunun korunmasının temel bir insan hakları meselesi olduğu vurgulanarak, "Devlet, aileyi koruma sorumluluğunu bir insan hakları yükümlülüğü olarak yerine getirmeli, sivil toplum da ailenin korunması hakkına insan hakları savunuculuğu kapsamında sahip çıkmalıdır." ifadelerine yer verildi.

Bildiride sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin hayata geçirilmesinde ailenin temel faktörlerden biri olduğu belirtildi. Ailenin korunması için Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi kuruluşlarla birlikte yeni küresel hedefler oluşturulması gerektiği aynı hedefe yönelik ulusal ve uluslararası ittifaklar geliştirilmelinin önemli olduğu belirtilerek, ailenin korunmasının en azından ulusal bir "Stratejik Hedef" olarak belirlenmesi gerektiğinin altı çizildi.

- "Ailenin korunması için evrensel bir deklarasyon"

Diğer bir başlıkta ise ailenin korunmasına yönelik tehditler karşısında alınan tedbirlerin yetersiz kaldığı vurgulandı.

Aile kurumundaki erozyonun, hem dünyada hem de Türkiye devam ettiği vurgulanarak, şunlar kaydedildi:

"Evlilik oranları azalırken boşanma oranları artmaktadır. İnsan fıtratına aykırı sapkın ilişkilerin belli çevreler tarafından kasıtlı şekilde meşrulaştırılmaya çalışılması aile kurumuna yönelik ana tehditler arasında yer almaktadır. Nikah akdi değersizleştirilirken, evlilik dışı ilişkiler normal sayılmakta, boşanmalar adeta teşvik edilmektedir. Aile kurumunun korunması noktasında alınan tedbirler aileye yönelik tehditleri bertaraf etmekte yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle ailenin korunması için dünyanın sağduyulu insanları birlikte çalışmalıdır. Ailenin korunması için evrensel bir deklarasyon hazırlanmalı, bu deklarasyonu uygulanabilir kılmak için ulusal ve uluslararası mekanizmalar geliştirilmelidir."

Ailenin korunması hususunda farklı aktörlerin sorumlulukları bulunduğu, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 16. maddesinden hareketle ailenin korunmasında sadece devletin değil tüm toplumun sorumluluğu bulunduğunun altı çizildi.

Aile kurumunun güçlenmesi konusunda medyadan akademiye, polisten hakime, öğretmene kadar herkese çok önemli sorumluluklar düştüğü, bu sebeple, bu aktörlerin görev ve sorumluluk alanları kapsamında eğitilmesi gerektiği ve bu kapsamda medya otokontrol mekanizmaları geliştirilerek, ailelerin bilinçlendirilmesi gerektiği aktarıldı.

Ailenin korunması için özgürlük ve kamu ahlakı dengesinin kurulması gerektiği ayrıca özgürlüklerin sınırsız olmadığı, "sınırsız özgürlük" anlayışının aileyi tehdit eden en önemli hususlardan biri olduğu bildirildi.

- "6284 sayılı Kanuna yeni maddeler eklenmeli"

6284 sayılı "Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun"un başlığıyla uyumlu olmadığına dikkat çekilerek, kanunun, aile kurumunun, ailenin mutluluk ve huzurunun korunmasına yönelik düzenlemeleri içermediği anlatıldı.

Kanunun, eksik, kötü düzenlemeler ve uygulamalar içermesinden dolayı beklenenin aksine kadın cinayetlerini artırdığı belirtilerek, "6284 sayılı Kanun'a, ailenin mutluluğunu sağlamaya elverişli yeni maddeler eklenerek ve düzeltmeler yapılarak, bu eksiklik giderilmelidir." önerisinde bulunuldu.

Ailenin her bir ferdinin şiddetten korunması devletin ve toplumun en temel görevleri arasında olduğuna değinilerek, "Bu sebeple, şiddeti üretmeyecek ve mutluluğu önceleyecek bir eğitim anlayışı benimsenmeli, buna uygun eğitim müfredatı oluşturulmalı, eğitim ve öğretimin tüm aşamalarında milli eğitim, medya ve kurumlar aracılığıyla eğitimler verilmelidir." değerlendirmesine yer verildi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler