HABER

Ailesi tarafından terk edilen çocuğun inanılmaz değişimi

Ailesi tarafından cadı olduğu düşünülerek terk edilen çocuk, DINNødhjæl adlı yardım kurumunun kurucusu Anja Ringgren Loven tarafından Nijerya’nın Eket sokaklarında bulunmuştu.

Ailesi tarafından terk edilen çocuğun inanılmaz değişimi

Ailesinin cadı olduğuna inanarak açlığa terk ettiği çocuk inanılmaz bir değişim geçirdi. Hope adı verilen küçük çocuğun fotoğrafı 2016’nın başında çekildiğinde tüm dünyayı dehşete düşürmüştü.

DINNødhjæl adlı yardım kuruluşunun kurucusu Anja Ringgren Loven tarafından bulunan çocuk yetersiz beslenme nedeniyle açlıktan ölmek üzereydi, Nijerya’nın Eket sokaklarında cadı olduğuna inanan ailesi tarafından terk edilmişti. Onu bulan Anja “Hope, onu bulduğumuz zaman korkunç bir durumdaydı. Ciddi şekilde yetersiz beslenmişti ve çok sayıda hastalığı vardı. Hastaneye götürüldüğünde durumu kritikti. Hayatta kalıp kalmayacağından emin değildik” dedi.

Hope, son sekiz yıl içinde terk edilmiş yüzlerce çocuğa yardım eden Anja tarafından alındı. 2016’dan beri kurum tarafından bakılan ve eğitilen Hope, yıllar içinde inanılmaz bir değişim geçirdi.

Hope’un oldukça sağlıklı ve okula gitmeyi seven bir çocuk olduğunu söyleyen Anja “Çok zeki, sanata tutkusu var ve çok yaratıcı. Sanatta inanılmaz yetenekli. Yaptığı resimler şimdiden satılıyor. O bizim küçük Picasso’muz” dedi. Ailesini hiç tanımayan Hope’un herhangi bir yakınına da ulaşılamadı.

Aynı zamanda Universal Peace Federation elçisi olan Anja, eski fotoğraflarına bakan Hope hakkında “Sık sık işaret edip gururla gülümsüyor. Ancak bunun gururla ilgili olmadığını biliyorum. Çocuklar affetme yeteneği ile doğarlar. Çocukların doğduklarında önyargıları olmaz. Çocuklara nasıl düşünebileceklerini değil de ne düşünmesi gerektiğini öğrettiğimiz sürece toplum olarak başarısız oluruz. Hope’u onu terk eden, onu cadı olmakla suçlayan ve sokakta ölüme terk eden ailesinden nefret ederek mi büyütelim? Elbette ki hayır. Batıl inançlar eğitim eksikliği, yoksulluk, dini fanatizm gibi nedenlerden kaynaklanıyor. Eğer insanlar eğitim, sağlık, sosyal koruma gibi temel insan haklarından mahrum bırakılırsa, o toplum gelişemez” dedi.

Nijerya’da büyücülük suçlamaları genellikle ailedeki ölüm, hastalık, başarısızlık, işsizlik, kısırlık gibi sorunlardan doğuyor. Günah keçisi haline getirilen çocuklar genellikle cadı olarak damgalanıyor ve topluluğun üyeleri tarafından dışlanıyor.
Anja ve ekibi bugüne dek 300’den fazla çocuğu kurtardı ve 76 çocuğun bakımını sürdürüyor. Bu çocuklar arasında işkence gören, cinsel istismara uğrayan, canlı gömülen çocuklar da var.

Eğitimin bir toplumda en güçlü yatırım olduğunu söyleyen Anja “Bir sorunu çözmek için iletişim kurulması gerekir, yargılamak değil. İşimizde son derece profesyoneliz. Köylülere yardım etmek ve kafa yapılarını değiştirmek zorundayız. Kırsal alanlarda uyguladığımız savunuculuk programları aracılığı ile köylülerin aydınlanmasına yardımcı oluyoruz” dedi.

En Çok Aranan Haberler