Yapılan soruşturma ise Nuri Duran'ın 4 yıldır psikolojik tedavi gördüğü, madde bağımlısı olduğu için yeşil reçeteyle katılan ağır deprasyon ilaçları aldığı; babası Kemal Duran'ın da 1955 yılında İstanbul'da cinayet işlediği ileri sürüldü.
Nuri Duran (36), eşi Özlem (30), çocukları Rüya (1), Mert (3) Yiğit Talha (5) ve Kemal'in (7) cenazeleri, Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesinde bugün saat 06.00'da otopsinin bitmesinin ardından, iki araçla Pınarbaşı İlçesi Gazi Köyü'ne getirildi. Cenazelerin getirilmesiyle birlikte köyün camisi önünde 8 çocuk annesi, babaanne Çiçek Duran, "Oy kuzularım, torunlarım oy. Beni de götürseydiniz. Başım alıp nereye gideyim'' ağıtları yürekleri dağladı.
Bu arada ilçeye bağlı Sıradan Köyü'nden olan anne Özlem Duran'ın kendi köyüne gömülmesi yolundaki yakınlarının isteğine Duran ailesinin, "Gelinimizi çocuklarından ayırmayın'' itirazının ardından, aynı mezarlığa gömülmesi kararlaştırıldı.
Gazi Köyündeki Duran ailesinin yakınlarından bazıları, olaydan büyük üzüntü duyduklarını belirterek, "Karısı ve çocuklarına kıyan Nuri, babası Kemal'i genç yaşta kaybetmişti. Karısı Özlem'i kaçırmış, 7 ay imam nikahı ile yaşadıktan sonra oğulları Kemal'in doğumundan 2 ay önce, yani 8 yıl önce resmi nikah kıydırmışlardı. Karısıyla severek evlenen Nuri, çocuklarına da çok düşkündü. Karısından sonra çocuklarını öksüz kalmasınlar diye öldürmüş olabilir'' değerlendirmesinde bulundular.
Gazi köyü mezarlığının önünde ayrı ayrı musallaya konulan cenazeler kılınan namazın ardından, yağmur altında toprağa verildi. Bazı köylüler, "Ölen şehitlerimiz için gökler bile ağlıyor'' diye konuştu.
Polis olayın ardından cinnet geçirip, eşi Özlem, çocukları Rüya, Mert, Yiğit Talha ve Kemal'i öldüren inşaatlarda sıvacılık yapan baba Nuri Duran'ın yaşantısını mercek altına aldı.
Eşi ve 3 çocuğunu evin antresi ve oturma odasında keser ve bıçakla öldüren Nuri Duran'ın kapıyı kilitleyip anahtarı cebine koyduktan sonra, yaklaşık 100 metre uzaklıktaki Necip Fazıl İlköğretim Okulu 2-D sınıfındaki öğlenci olan oğlu 7 yaşındaki Kemal'ı okuldan elinden tutup, Mimarsinan Şirinevler Mahallesindeki 80'inci Yıl Cumhuriyet Apartmanı'na getirdiği, 2'nci kattaki dairelerine sokmadan, doğrudan asansörle 11'inci kata çıkarttığı belirlendi.
Cinnet geçiren babanın yangın merdivenine çıkarttığı oğlunu, iterek aşağıya attığı, belindeki suç aleti kanlı keseri buraya bırakıp, yaklaşık 20 saniye sonra da kendisini boşluğa bıraktığı ortaya çıktı. Olay Yeri İnceleme ekipleri, cinayetlerin işlendiği apartman dairesinde zanlının dışında parmak izine rastlamadı.
Bir polis yetkisi Nuri Duran'ın cesedinde yapılan otopside alkol ve uyuşturucu konusunda da inceleme yapıldığını belirterek, "Cinnet olayıyla ilgili her türlü ihtimali, her türlü ayrıntıyı değerlendirdik. Halen de soruşturmayı sürdürüyoruz. Nuri Duran'ın eşi ve 3 çocuğunu öldürdüğü apartman dairesinin anahtarının cebinden çıkması, binanın güvenlik kamerası kayıtlarında oğlu Kemal'i okuldan alıp gelmesi, suç aleti keseri 11'inci katın yangın merdiveninde bırakması, olayı soğukkanlı biçimde kendisinin işlediğini ortaya koyuyor. Ancak, zanlının otopsisinde olay sırasını veya öncesi alkol veya uyuşturucu alıp almadığı yolunda da gerekli incelemeler yapılarak, örnekler alındı. Sonuç, daha sonra belli olur ve bu konudaki şüphelerde ortadan kalkar '' dedi.
Duran ailesinin yakınları Nuri Duran'ın yaklaşık 4 yıldır psikolojik sorunları nedeniyle tedavi gördüğü, doktorların kendisine verdiği hapları, zaman zaman içmediğini söylediler. Polis Nuri Duran'ın Sosyal Güvenlik Kurumu aracılığıyla sağlık durumunu ve kullandığı ilaçların adlarına da ulaştı. Cinayet Bürosu dedektifleri, eczane kayıtlarından eşi ve çocuklarıyla kendi canına kıyan babanın son 4 yıldır yeşil reçete ile satılan ağır deprasyon ilaçları aldığı, madde bağımlılığı tedavisi gördüğü bilgisine ulaştı. Eşi ve çocuklarına kıydıktan sonra intihar eden babanın en son bu ayın başında doktora muayene olduğu ifade edildi.
Duran ailesinin bir yakını, "Nuri, son zamanlarda gerek Kayseri'de, gerekse arkadaşlarının il dışında bulunduğu işlere sıvacı olarak gündelikçi olarak gidiyordu. Sabit bir geliri yoktu. Elindeki dairesini bir müteahhide kaptırınca, kardeşlerinin de oturduğu Ülke apartmandaki 300 TL kiralık, 100 metrekarelik daireden, bina giderleri için istenen aylık 50 TL ve 300 TL'lik kirayı ödeyemediği için çıkıp, bir ay önce 250 TL'ye tuttuğu 100 metrekarelik eve taşınmıştı. Karısı Özlem ile tartışıyorlardı ama, kavga döğüşleri olmadı. Nuri, 15 gün önce Antalya'da kısa süreli çalıştıktan sonra Kayseri'ye döndü. Karısı Özlem, 26 Şubat'ta intihara kalkışıp hap içti. 3 gün önce de yüksek sesle tartıştıkları için, komşuları polis çağırmış. Ancak, 4 çocuk annesi Özlem, kocasından şikayetçi olmamış. O nedenle evden uzaklaştırma söz konusu olmadı. Nuri'yi kardeşlerinden Polat, bugün hastaneye yatırıp, tedavisini yaptırmaya ikna etmişlerdi. Nuri, daha önce hastaneye yatması konusundaki önerileri (Bana elalem deli der) diye geri çevirmişti" diye konuştu.
Melikgazi İlçesi Mimarsinan Şirinevler Mahallesi Muhtarı Aysel Okur, öldürülen anne Özlem'in kendisinden aldığı belgeleri Aralık ayında doldurup, kaymakamlıktan ocak ayının sonlarına doğru 250 TL yoksulluk yardımı aldığını söyledi. Muhtar Okur, "Aile yaşasaydı şubat ayında da yardım alacaktı" dedi.
Gazi köyündeki cenaze töreninde, eşi ve çocuklarını öldürdükten sonra kendisi de intihar eden Nuri Duran'ın babası Kemal'in 1955 yılında İstanbul'da askerliğini yaparken, bir kişiyi, geçirdiği cinnet sonucu bıçaklayıp öldürdüğü, daha sonra 1974 yılında genel afla salıverildiği iddia edildi. Köylülerin anlatımına göre, 1997 yılında eceliyle ölen baba Kemal Duran'ın İstanbul'da işlediği cinayet sırasında avukatlığını Hüsamettin Cindoruk'un yaptığı, o nedenle merhum babanın 6 oğlundan birine Hüsamettin adını verdiği bildirildi.
DHA