Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM AK Parti grubunda, gündeme ilişkin konuları değerlendirdi.
**"TATLISES'E YAPILAN SALDIRI, KARDEŞLİĞE YAPILMIŞTIR"**
"İbrahim Tatlıses'e yapılan saldırı, dostluğa ve kardeşliğe yapılan bir saldırıdır. Güvenlik güçlerimiz olayın aydınlatılması için yoğun bir çaba içerisindeler.
İnanıyorum ki çok kısa bir süre içerisinde bu işin failleri ortaya çıkacaktır. İbrahim Tatlıses'e Allah'tan acil şifalar diliyorum.
"Dün Van'da meydana gelen depremden dolayı tüm Vanlı kardeşlerime de geçmiş olsun temennisinde bulunuyorum.
[**
**](https://www.mynet.com/erdoganin-gundemi-tatlises-ve-doktorlar-110100560578)
**SAĞLIK ÇALIŞANLARININ HAKLARI**
"Vatan toprağının her noktasında fedakarca hizmet veren tüm sağlık personelimize milletçe bir kez daha şükranlarımızı ifade etmek istiyorum. Elbette her meslek önemlidir. Ancak öğretmenlerimiz ve sağlık personelimiz son derece hayati meslekleri icra ediyorlar. Yola çıkarken eğitim, sağlık, emniyet ve adalet noktasında, cumhuriyet tarihinin en büyük hizmetlerini milletimizle buluşturmanın çabası içinde olduk. Hastaneye sağlam gidenin hasta olarak çıktığı bir dönemden 74 milyon vatandaşımızın güvenilir hizmet aldığı bir sağlık sistemine ulaştık. AK Parti'den önce sağlık hizmetleri memnuniyet oranı %39 seviyesindeydi. Şu anda %73 oranında. % 100'lere ulaştırmak ve sağlık çalışanlarımızın haklarını daha iyi şartlarda teslim etmek için çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Hepsinin 14 Mart Tıp Bayramı'nı kutluyorum.
**"JAPONYA'YA YARDIM ELİMİZİ UZATIYORUZ"**
"Haftaiçinde Japonya 8.9 büyüklüğünde bir depremle sarsıldı. Ciddi manada can ve mal kaybı var. Tablo henüz net değil ancak görünen o ki Japonya 2. Dünya Savaşı sonrası en büyük acıyı yaşıyor. Deprem acısını bilen bir millet olarak bu hüzünlerini paylaşıyor, geçmiş olsun ve başsağlığı mesajlarını iletiyoruz. Öncü bir Kızılay ekibi şuan Japonya'da. 17 Ağustos depreminde bizi yalnız bırakmayan Japonya'ya biz de yardım elimizi uzatıyoruz.
"Geride bıraktığımız hafta açılışlar ve uluslararası temaslarla yoğun geçti. Hatay'a kazandırdığımız havaalanı terminal binası başta olmak üzere 72 farklı eser ve hizmeti Hataylı kardeşlerimizin hizmetine sunduk. İskenderun'da Türk ve Rus ortaklığı olarak 2 milyar doalrlık bir yatırımla kurulan demir çelik tesislerinin açılışını yaptık.
"Grup toplantımızın hemen ardından geniş bir heyetle 2. Üst Düzey İşbirliği Toplantısını gerçekleştirmek üzere Rusya Federasyonu'na hareket ediyoruz. Moskova'da, şahsıma verilen fahri doktora ünvanını da alacağım.
**MEHMET AKİF YILI**
"İstiklal Marşı'nın kabulunun 90. yıldönümünde merhum Mehmet akif'i ve marşı kabul eden meclis üyelerini rahmetle anıyoruz. Hükümetimiz tarafından 2011 yılı, ölümünün 75. yılı olduğu için, Mehmet Akif yılı olarak kabul edildi. Bu çerçevede 12 Mart'ta Ankara'da iki önemli eserin açılışı yapıldı. Mehmet Akif Müze Kütüphanesi'ni ve İstiklal Marşı Anıtı açıldı. Akif'i kuru kuru anmayacak, onun ruh dünyasını gelecek nesillere aktarmak için de samimi çaba içerisinde olacağız.
"İstiklal Marşı ev ödevi sınırında kalmamalıdır, 10 kıtayı ezberlemekten ileri gitmelidir, açılışlarda, törenlerde okunan, manası ıskalanan bir marş olmamalıdır. Bizim tarihimiz olduğu kadar geleceğimizdir. Akif'in marşı hangi şartlar altında ve hangi hissiyatla yazdığını her an hatırda tutmak zorundayız. Akif, bir cihan devletinin yıkılışını görmüş bir mütefekkirdir. Ama ânı değil, geleceği şiirleştirmiştir. Üstat Necip Fazıl'ın dediği gibi, 'Akif, mürekkep yerine, adeta damarlarından kalemine kan çekerek, gönül diliyle şiirlerini yazdı.' Akif çöküşü gördüğü kadar, kuruluşu da gördü. Hatta Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda bizzat yer aldı, yoğun emek sarf etti. Bir milletin kazmasıyla, küreğiyle istiklal ve hürriyet için seferber olmasında Akif'in gerçekten büyük gayretleri oldu. Alçakgönüllüydü, 'ben para karşılığı şiir yazmam' demişti. Ödül kaldırıldıktan sonra bu marşı milletine hediye etti. Sonrasında kendisine sunulan hiçbir hediyeyi kabul etmedi.
"İstiklal Marşı'nın sahibi, çayına bir avuç şeker bulamayan bir şairdir. 'Onu ben bile yazamam, İstiklal Marşı benim değil, milletindir' diyordu. Ne acıdır ki, öldüğünde kimsesiz bir garip gibi defnedildi. Tabutu yerleştirildiğinde, etrafta sadece birkaç kişi vardı. İstanbul Üniversitesi'nden bir öğrencinin tabutun üzerindeki küçük notu görmesiyle acı haber yayıldı.
"Bu hafta Çanakkale Deniz Zaferi'nin yıldönümünü milletçe idrak edeceğiz. 18 Mart cuma günü Çanakkale'de olacağız. Şehitlerimize milletçe şükran duygularımızı ifade edeceğiz. Çanakkale'nin eşsiz komutanı Gazi Mustafa Kemal'i de rahmetle anıyorum.
"Biz Kerbela'nın acısını tam 1372 yıldır içimizde taşıyoruz. Ne zaman kardeşin kardeşi vurduğunu duysak aynı acıyı yaşıyoruz. Biz yeni Kerbelalar yaşamak, kardeşlerimizin katledildiğine dair haberler almak istemiyoruz. Biz kardeşlerin birbiriyle çatışmasını, kutuplaşmasını artık gururumuza yediremiyoruz. Libya'da kopan her can, bizim canımızdan kopuyor. Bunların hesabı da verilemez. Bingazi'de, Trablus'ta, Zaviye'de, Libya'nın her zerresinde yaşanan acıyı biz yüreklerde hissediyoruz.
**"BİZ PETROL KUYULARINDAN YANA DEĞİLİZ"**
"Bizim tarafımız bellidir, nettir: Biz petrol kuyularından yana değiliz. Halktan, milletten, demokrasiden, barıştan, kardeşlikten yanayız. Biz kardeşler arasındaki vuruşmada hiçbir zaman silah tüccarlarının arasında yer almadık. Utanmadan, sıkılmadan ülkemizle alakalı bu tür haberler uyduranlara Libya halkının asla kulak asmaması gerekiyor. Kardeş kardeşi vurmasın diye haykırıyoruz. Libya kendi meselesini biran önce kendisi çözsün istiyoruz. Türkiye, bölgedeki her meselede, her anlaşmazlıkta tüm taraflarla diyalog kurabilen bir ülke olarak üzerine düşen sorumluluğu hakkıyla yerine getiriyor. Bölge meselerinde ilkeli, tutarlı davranıyor. Biz Libya'ya vermemiz gereken mesajları verdik.
**"ÇIKAR BİRLİĞİ YAPANLARIN PARTİSİ DEĞİLİZ"**
"YSK'nın belirlediği takvim çerçevesinde bizim de takvimimiz işliyor. Aday adaylığı pazartesi itibariyle sona erdi. 5599 aday adayı AK Parti listesinden milletvekili seçilmek için başvurdu. Bilimsel yöntemleri kullanarak, şehirlemizin beklentilerini en üst seviyede gözeterek aday listemizi belirleyeceğiz. Biz bir aileyiz. Çıkar birliği yapanların partisi değiliz. Seçilemeyen arkadaşlarımızın küsmeden, gönül koymadan yola devam etmelerini rica ediyorum. Tüm teşkilatımızın araziye inmelerini, her mahalleye, köye, sokağa ulaşmalarını istiyorum. Diğerleri gibi koltuğa, makama, rütbeye değil, hizmete talip olduğumuzu göstermek zorundayız. Nezaketle, hoşgörüyle gönüller kazanarak yolumuzda ilerleyeceğiz.
**"AİLENİN SİGORTASINI ATTIRDINIZ, AİLE KURUMUNU KİRLETTİNİZ"**
"Muhalefetin halini görüyorsunuz. Yapmaya değil, 8 yılda yaptıklarımızı bozmaya talip olduklarını ortaya koyuyorlar. Anamuhalefet partisi genel başkanı, freni boşalmış kamyon gibi olmayacak vaatler dağıtmaya, ihtiyaç halindeki vatandaşlarımızı istismar etmeye başlamış durumda. Ben bu popülist vaatleri eleştirme gereği bile duymuyorum. Gündemi değiştirmek için aslı astarı olmayan, hesabı kitabı ortaya konmamış, Türkiye'nin gerçeklerini dikkate almayan bu boş vaatler, milletimiziden gereken cevabı alacaktır. SSK'da genel müdürlük yaptın, 8 yıl, senden önceki genel müdür olumlu bir neticeyle sana devretti, ama senin döneminde SSK zarar etti. Bu kurumu yönetemeyen, batıran sen, şimdi kalktın 'aile sigortası' diyorsun. Bunun da hesabı kitabı yok. Çünkü hesap baştan yanlış. Ya siz ailenin sigortasını attırdınız, aile kurumunu kirlettiniz. Şimdi çıkıp hangi yüzle aile sigortası diyorsunuz. Önce kendi partinize ödettiklerinizin hesabını verin.
**YOKSA ASKERLİK YAPMADI MI?**
"Askerlik diyorlar, 6 aya indireceğiz diyor hemen. Biz devlet yönetiyoruz! Çok daha da ileri gitti. Dedi ki 'askerliği yaz tatiline alacağız.' Eğer tadında bir askerlk yapılacaksa yaz tatilinde yapılacak. 'Yoksa askerlik yapmadı mı' diye endişe etmeye başladım. Eski genel başkan bir kaset komplosuyla gitti, bu yetmez gibi yeni kaset komplolarının peşindeler.
**"GAZETECİ KİMLİĞİ ALTINDA KOMPLO KURUYOR"**
"Bir gazeteci, bizzat kendileri gazeteci kimliği altında bir takım şahısları komplololarında kullanıyor, bunun arkasından da çıkıp Türkiye'de basın özgürlüğü yok deniyor. Şuanda o kampanya yine CHP'nin gayretleriyle uluslararası boyut kazanıyor. Avrupa'da Türk kökenli milletvekillerine sesleniyorum. Dikkat edin yanlış oynuyorsunuz. Oynadığınız oyunun içinde ezilir gidersiniz. Gelen haberler zannedilen haberler değil. Ya terör örgütleriyle, ya seks kasetleriyle ilişkileri var, görüyorsunuz. Uluslararası kampanya, çok acıdır, ulusal bir kampanya tarafından da destekleniyor. Yurtdışında Türkiye imajının zedelenmesinden rant sağlama yoluna gidiyorlar. bu arkasına sığındıkları batı veya diğer ülkelerdeki medyalardan çok daha fazlası Türkiye'de faaliyet göstermektedir. Türkiye bu denli özgürdür. Yazarken de sınırsız yazıyorlar. Hakaret, eleştiri, tüm bunların boyutu ortada. Rahatlıkla yapılıyor. Basın özgürlüğünün olmadığı yerde demokrasinin olmadığına inanan bir partiyiz.
"AK Parti'yle ilgili olumlu tavır takınan gazete varsa, hemen onlara yandaş medya dediler. Candaş medyayı ise hiç görmediler. Ama onları da biz biliyoruz. Biz onlara rağmen geldik. Çünkü biz milletin rotasında hareket ettik.
**"MEDYA TERÖR ÖRGÜTLERİNE DEĞİRMEN ALTINDAN KİRLİ SU TAŞIYOR"**
"Uluslararası basını, çevreleri daha tutarlı değerlendirmelere, Türkiye'deki gelişmeleri daha yakından takip etmeye davet ediyorum. Türkiye'de gazeteci kisvesi altında ne tür kirli oyunlar oynandığını, medyanın terör örgütlerine nasıl değirmen altından kirli su taşıdıklarını görmelerini istiyorum.
"Bırakalım yargı görevini yapsın, en hızlı şekilde kararını versin. Hiç kimse kendi ülkesinin imajını zedeleyecek bir gayretin içine girmesin. Biz o malum medyaya rağmen milletimizin takdiriyle buralara geldik. Rotamızı medya değil, millet çizecek. Bundan kimsenin şüphesi olmasın."