Kollajen maddesini çok basit bir şekilde ifade etmek gerekirse ona 'yapıştırıcı, birleştirici' diyebiliriz. Yine çok basit bir şekilde açıklama yapacağız; eğer vücudumuzda kollajen olmasaydı bir bütün halinde durması imkansız olurdu.
Yukarıda belirttiğimiz gibi kollojen bir proteindir ve vücudumuzun tüm protein metaryelinin yüzde 40'ını oluşturur. 16 çeşit kollajen varıdr en yaygını ise 3 tipten oluşur; Birinci ve ikinci tip kollajen deride, kemiklerde ve tendonlarda bulunur. Üçüncü tip kolojen ise sadece eklemlerde bulunmaktadır.
İnsan vücudu gerekli miktarda kollajen üretebilir ancak 25 yaşından sonra doğal üretim seviyesinde yavaşlama olur. Bu aşamada cildinizde ilk kırışıklar meydana gelecektir. Yaş ilerledikçe daha da azalan kollajen üretimi kırışıklıkları da yoğunlaştıracaktır. Eğer bu kırışıkların önüne geçmek istiyorsanız ne yemeniz gerektiğine bakalım...
Kemik suyu en iyi seçeneklerden biridir. Et suyunda hazırlanan çorba, vücudun hemen kullanmaya başlayabileceği proteinin biyoaktif formunu içerir. Et suyu, cilt sağlığı için gerçekten yararlı olan kolajen tip I ile doludur; hindi ve tavuk suyu, eklem fonksiyonunu destekleyen kolajen tip II içerir. Kemik suyunu haftanın her gübü belirli bir miktarda tüketebilirsiniz.
Somon, kolajen üretimini uyaran zink ve mineraller içerir. Ayrıca, omega-3 yağları cildi nemlendirir ve genç görünmesini sağlar. Haftada 2 kez somon yemek tavsiye edilir.
Yeşil sebzeler farklı birçok hastalığı önlemek için en iyi besin kaynağıdır. Üstelik yeşil sebzeler erken kollajen yıkımını da önleyebilirler. Tüm yeşil sebzeler, derideki prokollajen miktarını artıran klorofil içerir. Klorofil ise ciltte yaşlanmaya yol açan zararlı UV ışınlarına ve serbest radikallaere karşı korur. Günde 30 dakikadan fazla spor yapıyorsanız 3 kase sebze tüketebilirsiniz. Eğer daha az hareket ediyorsanız da 2 kase yeterli olacaktır.
Narenciye meyvesi aminoasitlerin prolin üretmesine yardımcı olan C Vitamini içerir . Prolin, kollajen üretimi için gerekli bir kimyasaldır. C vitamini ayrıca vücudu çevrede bulunan toksinlerden de korur. İyi bir C vitamini almak için günde 2 porsiyon meyve yemeniz gerekir .
Domates, cildi UV ışınlarından koruyan antioksidan bir kimyasal olan likopen içerir . Likopen ayrıca kollajen sentezini uyarır. Likopenden daha fazlasını elde etmek için, sebzeyi pişirmeniz gerekir ve daha iyi bir seçenek de domates suyunu seçmektir. Günde en az bir bardak içmelisiniz.
Avokado, vücutta kolajen parçalanmasını önlemeye yardımcı olan E vitamini içeren bir gıdadır. Ayrıca avokado cilt için yararlı olan yararlı yağlar içerir - ve avokado yağı kollajen üretimini artırır. Uzmanlar avokadoların yarısını yemeyi öneriyorlar.
Çilek, ahududu, böğürtlen ve kızılcık gibi meyveler UV ışığının neden olduğu kolajenin parçalanmasını önlemek için gerekli olan ellagik asit içerir. Her gün yemek zorunda olduğunuz bölüm yaşınıza bağlıdır: Yetişkin bir kişi (18 yaşından büyük) günde en fazla 90 ml meyve tüketmelidir.
Yumurta, kemik suyu gibi kollajen içeren bir gıdadır. Yumurtalar ayrıca kollajen ve karaciğer detoksikasyon üretimi için gerekli olan kükürt içerir. Bu, kollajeni yok eden toksinlerin vücuttan atıldığı anlamına gelir. Ancak yumurta yemeyi abartmamalısınız. Günde en fazla 2 adet tüketebilirsiniz.
Kabak çekirdeği kollajen üretimini uyaran bir zink kaynağıdır. Zink içeren gıdalar proteinin parçalanmasını yavaşlatır. Ayrıca zink, sağlıklı ciltler için gerekli olan cildin yenilenme hızını artırır. Kızarmış tohumlar en iyi seçimdir çünkü daha sağlıklı maddeler içerirler. Salatalara 2 yemek kaşığı bir kabak çekrdeği ekleyerek tüketebilirsiniz.
Chia tohumları, cilt hücrelerinin gençleşmesini ve hidrasyonunu uyaran omega-3 yağları içerir. Cilt pürüzsüzlüğünü sağlar.
Bu listeden besinler gerekli kollajen seviyesini destekleyebilir ancak aynı zamanda yaştan ayrı olarak kollajen üretiminin de etkilendiğini unutmayın;
sigara içmek
kirli bir ortam
UV ışığı
rafine şeker ve kızarmış gıdaları tüketmek