YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Ak Parti 19. Kızılcahamam İstişare Ve Değerlendirme Toplantısı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, atanamayan öğretmenlerle ilgili olarak, “Herkes öğretmen olabilir, fakat bunların, bütün bunların...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, atanamayan öğretmenlerle ilgili olarak, “Herkes öğretmen olabilir, fakat bunların, bütün bunların atanabilmesi için de devletin gerek bütçe noktasındaki durumu, gerekse bunları atama noktasında diğer kamu kurumlarıyla planlamasının buna müsaade etmesi lazım. Biz devlet yönetiyoruz. O zaman bundan önceki iktidarlara böyle bir hesap sorulabildi mi? Biz bunu Allah’ın izniyle sıfırlayacağız, tamamen artık öğretmen atamalarını sonuca erdireceğiz” dedi.

Başbakan Erdoğan, 19. Kızılcahamam İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda 10 yıllık iktidarlarının muhasebesini yaptı. AK Parti’nin laf üreten, hayal tüccarlığı yapan, konuşmayı siyaset zanneden bir hareket olmadığını belirten Erdoğan, “AK Parti hizmet siyaseti yapar. Hizmeti, yatırımı, projeyi konuşun, konuşmakla da kalmaz ne söylediyse yapar, hayata geçirir. 11 yıldır yapamayacaklarımızı söylemedik, söylediklerimizi de Allah’a hamdolsun hayata geçirdik” dedi.

Türkiye’nin nereden nereye geldiğini unutanlar için bir hafıza tazelemesi yapmakta fayda gördüğünü belirten Erdoğan, “Bazı gözleri olup görmeyenler, kulakları olup duymayanlar, dilleri olup söylemeyenler var, onlar için yapacak bir şey yok. Onları kendi karanlıklarıyla baş başa bırakıyoruz. Çünkü gözlerini kapayanlar için dünya hep karanlıktır. Tavsiye ediyorum; gözlerini açsınlar” diye konuştu.

Türkiye’nin nereden nereye geldiğini görüp de heyecanlanmamanın mümkün olmadığını ifade eden Erdoğan, “Yola çıkarken ‘Türkiye’yi dört temel taş üzerinde yükselteceğiz’ dedik. Bunlar adeta ama temel taşları; eğitim, sağlık, adalet ve emniyet. Bu temel taşlar üzerinde yükselen bir Türkiye var” dedi.

“SEÇMELİ DERSLER, NELERİN ENGELLENDİĞİNİ GÖSTERMESİ BAKIMINDAN DA ÖNEMLİ”

Eğitim alanındaki gelişmeleri anlatan ve 4+4+4 sistemiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, “Bazı aksaklıklar, bazı eksiklikler olabilir, bu geçiş sürecinde onları da süratle tamamlamak suretiyle inanıyorum ki önümüzdeki yıl bu çok daha farklı etkin olacak” dedi.

Zorunlu eğitimi 12 yıla çıkardıklarını hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

“12 yıl zorunlu eğitim olayı aslında bizim dönemimizin bir adı değil. 12 yıl zorunlu eğitim olayı 28 Şubat’ın ardından aslında gündeme oturmuş ve atılması gereken bir adımdı. Bu ertelenmişti ve bu erteleneni biz yerine getirdik. Fakat o gün bunu savunanlar biz bunu yapınca çılgına döndüler. Çünkü yapan kim? AK Parti. Bunu onlar yapsaydı çok büyük başarı olacaktı; AK Parti yapınca çılgına döndüler. İsteyen öğrencilerimiz artık okullarda Kur’an-ı Kerim eğitimi alacaklar. Yapılan müracaatlara baktık; hamdolsun 470 bin civarında öğrencimizin Kur’an eğitimi için müracaat ettiğini görüyoruz. Siyer-i Nebi için müracaatların 250 binin üzerinde olduğunu görüyoruz. Bakın zorlama yok, kendi arzusuyla, isteğiyle talep edenler. Nelerin engellendiğini göstermesi bakımından da bu çok önemli. Bu geçiş süreci içerisinde de çok büyük önem ifade edecek.”

ATANAMAYAN ÖĞRETMENLERE CEVAP

Başbakan Erdoğan, 10 yılda 358 bin öğretmen atayarak ve öğretmenlerin özlük haklarını gidererek bu alandaki sorunları da büyük ölçüde çözdüklerini söyledi. Erdoğan, “Zaman zaman bazı televizyon kanallarında ya da dernekler vasıtasıyla ‘ben öğretmen oldum, atanmıyorum’ diye hareket edenler var. Herkes öğretmen olabilir, fakat bunların, bütün bunların atanabilmesi için de devletin gerek bütçe noktasındaki durumu, gerekse bunları atama noktasında diğer kamu kurumlarıyla planlamasının buna müsaade etmesi lazım. Biz devlet yönetiyoruz. O zaman bundan önceki iktidarlara böyle bir hesap sorulabildi mi? Bizim yaptığımız atama oranlarına baktığımızda geçmiş dönemlerle mukayese edilemeyecek derecede fazla. Biz bunu Allah’ın izniyle sıfırlayacağız, tamamen artık öğretmen atamalarını sonuca erdireceğiz. Çünkü bu bir plandır ve bu plan aynen işlemektedir” şeklinde konuştu.

Sağlık, adalet, emniyet alanlarında yapılanlar hakkında da bilgi veren Başbakan Erdoğan, konuşmasında ulaştırma alanında yapılanlara da büyük yer verdi. Ulaştırma alanında bölünmüş yollar, otoyollar, hızlı tren hatları ve metrolarla kelimenin tam anlamıyla Türkiye’nin çehresini değiştirdiklerini belirten Erdoğan, “3 Kasım 2002’de Türkiye’de sadece 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol vardı. Aslında Türkiye’de milletimizin literatüründe duble yol diye bölünmüş yol diye bir şey yoktu. Halkın literatürüne bunu AK Parti yerleştirdi. 15 bin 800 kilometre bölünmüş yol yaptık. Daha önce 6 ilimiz bölünmüş yolla birbirine bağlıydı, şimdi ise 74 ile yaygınlaştırmış olduk” dedi.

“HANİ O ‘CUMHURİYETÇİYİZ’ DİYE YÜRÜYENLER VAR YA”

Başbakan Erdoğan, İstanbul’da 3. boğaz köprüsünü ve bağlantılı 95 kilometrelik otoyolu 2015 yılında hizmete açacaklarını belirterek, “Ama ana muhalefet zihniyeti, yandaşları, hani o ‘cumhuriyetçiyiz’ diye yürüyenler var ya, onlar buna da karşı çıktılar. ‘3. köprü nedir’ dediler” dedi.

Bugün bir gazetede Taksim’le ilgili bir dernek kurulduğunu öğrendiğini belirten Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

“Aman Yarabbi. Taksim’de dernek kurmuşlar, hayırlı olsun. Nedir? Taksim Meydanı’nda yayalaştırma çalışması yapıyoruz ya, trafiği alta alıyoruz ya, ‘istemezük’ diyorlar. Cumhurbaşkanımızın eşine, eşime ve İstanbul Belediye Başkanımızın eşine çağrı yapıyorlarmış; ‘hanımlar bu konularda çok daha hassastır, lütfen bu işe müdahale edin’ diye. Biz de tam aksine bu ülkede çocuğuyla, kadınıyla, erkeğiyle herkesin çok daha huzurlu Taksim Meydanı’na çıkmasının adımlarını atıyoruz be hey gafiller ya, biraz kendinize gelin. Ben doğma büyüme Kasımpaşalıyım. O Taksim’in çilesini bilirim, o Taksim’de nelerin olduğunu bilirim. Biz bunu düzeltmenin gayreti içindeyiz. Bu bir aşk, sevda işi ama bunların böyle bir derdi yok. Dünyada gelişmiş ülkeler büyük meydanlarıyla ünlüdür. İstanbul gibi bir şehrin bir büyük meydanı var mı? Kadıköy iskelesinin orada miting yapılıyor, orada miting yapılır mı? Neden? Elde bir şey yok onun için. Biz geçmişte Taksim Meydanı’nda, Sultanahmet Meydanı’nda miting yapardık. Ama biz mitinglerimizi yaptığımızda böyle bir insan sirkülasyonu, araç sirkülasyonu yoktu. Ama şimdi sen kalk Sultanahmet’te hadi bakalım miting yap. Bu nedir? Bir, dünya turizmine Sultanahmet’i kapatmaktır, trafiği alt üst etmektir. ‘Biz özgürlük uğruna her şeyi yaparız’. Böyle özgürlük olmaz. Çünkü özgürlük birilerinin özgürlük alanına girmek değildir. Devlete düşen de bu özgürlük davetlerini yapabilecekleri imkanları hazırlamaktır. Bak biz ne dedik; Kazlıçeşme. Orası özele ait mülk, fakat çok büyük işler gördü. Pınarhisar’a giderken veda toplantımızı orada yaptık ama ondan sonra AK Parti’nin bütün mitinglerini de biz Kazlıçeşme’de yaptık. Yüz binleri orada topladık. Kazlıçeşme’de miting yapın diyoruz, oraya gelmiyorlar. Niye? Oraya geldikleri anda kaybolacaklarını biliyorlar. Şimdi İstanbul’da hem Avrupa hem Anadolu yakasına iki büyük meydan yapıyoruz. Yenikapı’da şu anda yapılmakta olan bir çalışma var. Küçükyalı’da yapılmakta olan bir meydan çalışması var. Buralar 500 bin ila 1 milyon insan alabilecek meydanlar olacak. Derdimiz ne? Derdimiz insanları rahatsız etmeyecek şekilde, ulaşımın ve alanların gayet güzel olabildiği yerler. Taksim’le ilgili bu beyefendiler diyorlar ki; daha önce Taksim kışlasının olduğu yer şimdi artık Taksim’in tek yeşil alanı’ diyorlar. Tamam da, bunu yeşil alana dönüştürürken orada bir kültür yok edildi. Niye onun hesabını sormuyorsun onu yapanlara. Sorsan o Taksim kışlasının mimari olarak güzelliğini, bunu yazanlar görmemiştir. Görmeden sadece yazıyor, çiziyor, konuşuyorlar ve bağırıp çağırıyorlar. Oranın yıllarca top sahası olarak kullanıldığından da belki haberleri yok. Meşhur Taksim stadı orası. Biz diyoruz ki, bunu aslına döndüreceğiz. Aslı neyse bütün onların rölevelerini çıkartıp, o projeler üzerinde Taksim’e yakışır şekilde tekrar bunu yapacağız. Artık bir kışla olarak değil ama bu mimari eser orada artık çok daha farklı özelliklerle inşallah halkımıza ve tüm insanlığa hizmet verecek. Bu meydana gelenler onun önünde resimlerini çektirecekler. O kadar güzel. Ama işte bu muhalefet içinde bulunanların bunu da kabul etmeleri mümkün değil. Çünkü bu ülkede yeni bir şey yapılmasın veya tarih yeniden ayağa kaldırılmasın.”

“KILIÇDAROĞLU, YAPTIKLARIMIZI TAKİP ET, HEYECANIN ARTSIN”

Hızlı tren hatları ile ilgili çalışmaları da anlatan Erdoğan, “Sayın Kılıçdaroğlu bunları iyi takip et. Bak gel neler yapılıyor bunları gör. Bunlarda fayda var. Seninde heyecanın artabilir, bunu özellikle istirham ediyorum. Bunları takip et” dedi.

Hava ulaştırmadaki gelişmelere değinen Erdoğan, Almanya seyahatinde Merkel’in kendisine ‘Lufthansa ile THY’yi ortak işletmeciliğe sokalım’ teklifini sunduğunu söyledi. Erdoğan, “Zaten bizim de şu anda projelerimizin içerisinde var. THY ile Lufthansa’yı böyle bir müşterek adım inşallah atabiliriz. Çünkü biliyorsunuz İstanbul’a üç hava meydanını yapıyoruz. Bu da yıllık kapasitesi 100 milyon olan bir havalimanı. Şu anda proje uygulamasının yapılacağı alan bizce malum ve bunu da inşallah Avrupa, Asya yakasında oluşturacağımız iki şehirle bütünleştireceğimiz gibi Kanal İstanbul Projesi ile de adeta birbirinin mütemmimi olarak gerçekleştireceğiz. İstanbul’umuzun dünyadaki örnek, modern bir şehir olarak. Çünkü mevcut havalimanları ihtiyacı karşılayamıyor. THY bu yıl kardan zarar etti. İstiyoruz ki bu zararı etmesin” diye konuştu.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler