Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İstiyorlar ki bu ülkeyi milletin yüzde 52'lik oy oranıyla vazife verdiği bizler değil de sadece yüzde 30'da kalan CHP ve onun şürekası yönetsin." dedi.
Erdoğan, Kızılcahamam Eliz Hotel'de düzenlenen AK Parti 28. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın açılışında konuştu.
CHP'nin seçim sonrası bazı davranışlarıyla eline güç ve imkan geçirmesi halinde milletin değerlerine, devletin kurumlarına ve kadrolarına, masum insanlara neler yapabileceğinin işaretlerini verdiğini belirten Erdoğan, CHP'li kabul edilebilecek belediyelerde işçi kıyımlarının başladığını söyledi.
Erdoğan, CHP'li başkanların yönettiği belediyelerde asgari ücret ilan edilmesini eleştirerek, "Ne asgari ücreti ya? Bu asgari ücreti biz zaten ilan ettik. Kimi aldatıyorsun?" dedi.
"CHP'nin nefret söyleminin ülkenin siyasi iklimini zehirlemesine asla izin vermeyeceklerini" ifade eden Erdoğan, bunun için ne gerekiyorsa yapacaklarını vurguladı.
Erdoğan, milletin hakkını, hukukunu, kazanımlarını, geleceğini korumak için gece gündüz çalışacaklarını belirterek, Türkiye'yi terör örgütlerinin kanlı pençelerine teslim etmeyecekleri gibi sınırların dibinde kurulan tuzakları bozmayı, ekonomiye yönelik sabotajları engellemeyi sürdüreceklerini bildirdi.
"İstiyorlar ki bu ülkeyi milletin yüzde 52'lik oy oranıyla vazife verdiği bizler değil de sadece yüzde 30'da kalan CHP ve onun şürekası yönetsin." diyen Erdoğan, bu anlayışın, faşizm ve diktatörlük özlemi, demokrasi hazımsızlığı olduğunu kaydetti.
- "Bu kişileri görmezden gelemiyoruz"
Ormancının gövdesine baltayı vurduğu ağacın "Sapı bendendir." diye hayıflandığını ifade eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bizi CHP'nin, HDP'nin yaptıklarından ziyade 2002 yılına kadar beraber yol yürüdüğümüz birilerinin sözleri, duruşları, izlediği politikaları üzüyor. Seçimlerde aldıkları oy oranı ne olursa olsun mirasçısı olduklarını iddia ettikleri misyonun hatırı sebebiyle bu kişileri görmezden gelemiyoruz. AK Parti'nin hizmetine talip olduğu büyük medeniyet davasının temelinde Hakk'a ve halka hizmet şiarı vardır. Malum partinin başındaki zat çıkıyor, bu hizmetleri kötülemek için olmadık sözler söyleyebiliyor. Mesela çıkıp 'Ardahan'da, Iğdır'da, Şırnak'ta üniversite kurmanın hangi mantığı var? Hocası var, talebesi yok.' diyor. Adama sormazlar mı 'Tabelası var, binası yok'. Mesela çıkıp 'Hangi akıllının başına İstanbul'da Çamlıca'nın tepesine 60 bin kişilik cami yapmak gelir? Bir kere doldursunlar ellerini öperim' gibi bir hezeyanı dile getirebiliyor. Ben öptürmem çünkü temiz elimi kirletmem."