HABER

'Ak Parti 28 Şubat’ın ürünü demek cehalettir'

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “‘Ak Parti 28 Şubat’ın ürünüdür’ demek, büyük bir cehalet ürünüdür. Bu kadar büyük cehalet de ancak tahsille mümkündür” dedi.

'Ak Parti 28 Şubat’ın ürünü demek cehalettir'

Arınç, Habertürk’te katıldığı programda, “‘Ak Parti 28 Şubat’ın ürünüdür’ demek, büyük bir cehalet ürünüdür. Bu kadar büyük cehalet de ancak tahsille mümkündür.
Çünkü bunu söyleyen bir insan siyasi hayatı bilmiyor demektir. Aklı toplum mühendisliğinde kalmış, her zaman bir şeyleri dizayn etmek için ortaya çıkan aklı evvellerden ders almış gibidir. 28 Şubat, Ak Parti’nin veya bir başka partinin lehine veya aleyhine netice vermiş bir olay değildir” diye konuştu.“Aslında 28 Şubat’ın fitilinin ateşlendiği gün de odur, o sonuçtur” diyerek, 1995 seçimlerini kasteden Arınç, “Milli Görüş gömleğini çıkarmak” tabirinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a ait olduğunu dile getirerek, “Ben, bugüne kadar öyle bir şey kullanmadım. O da doğrusunu yapıyor, ben de kullanmamakla kendime göre doğrusunu yapıyorum. Çünkü bu gömlek çıkarmak, palto çıkarmak, pardösü çıkarmak, bunlar bu anlamda bana göre başkalarının yanlış anlayabileceği şeyler. Ben paraşütle gelmedim siyasete. Geçmişte yaptığım siyasetten de utanmıyorum, sıkılmıyorum, çünkü doğrusunu yaptık” dedi.

Yönetmen Demirel

Arınç, 28 Şubat sürecinde 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in kendisine ne ifade ettiğinin sorulması üzerine, “Yönetmen” dedi. Medyayı “Yönetmen yardımcısı” olarak nitelendiren Arınç, “Peki, Genelkurmay Başkanı Karadayı ile Çevik Bir?” sorusu üzerine “Jenerikte ismi geçenlerden birisi gibi görelim, Çevik Bir de onun yardımcısı. Bunların hepsi aktörleridir” diye konuştu. Arınç, şunları kaydetti:

“O zamanlar lojmanlardaydık, bu baskı o kadar kötü bir noktaya geldi ki 12 veya 13 Haziran tarihlerinde mutlaka ’asker artık darbe yapacak. Kendini kurtaran dışarı kaçsın’ diye Refah Partisi’nin dışındaki pek çok milletvekilinin lojmanı boşalttığını ve yurt dışına gittiğini ben şahsen biliyorum.

Bir aşağılanma hissi içindeydik. Hocamız belki buna alışıktı ama biz çok üzülüyorduk. 28 Şubat’ta dikte edilen kararlardan hiçbirini kabul etmemiz mümkün değildi.

En Çok Aranan Haberler