Ağrı’da tekrarlanan yerel seçimde koltuğunu BDP’nin adayı Sırrı Sakık’a kaptıran Ak Parti’nin adayı Hasan Arslan, yenilginin nedenlerini ve seçim sürecinde yaşananları değerlendirdi. Milliyet gazetesinden Namık Durukan'a konuşan Arslan, AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar’ın, “Yanlış isim aday gösterildi” açıklamasına tepki göstererek, “30 Mart seçimi tamamen bir tiyatroydu. Baskılar o dönemde yapıldı. Şamil Bey, bunu hiç konuşmuyor. Kadınlar evlerine kilitlendi, oy vermesinler diye insanlar dağa kaçırıldı. Şamil Bey bunu niye konuşmuyor, sıkıyor mu? Masa başında ahkam kesmekten başka bir şey değil. Gelip burada kendisi bir aday olsaydı, onu da görürdük bakalım” dedi.
Bakanların tamamı ve milletvekillerinin büyük bölümünün kendisine destek için Ağrı’ya geldiğini ancak Ağrı’yı tanıyamadıkları için etkili olamadıklarını ifade eden Arslan, parti teşkilatında herkesin köşesine çekildiğini, aleyhte çalışanların bile olduğunu söyledi. Arslan, propaganda dönemini ve yenilginin nedenini şöyle anlattı:
30 Mart seçimi tamamen bir tiyatroydu. Baskılar o dönemde yapıldı. Şamil Bey, bunu hiç konuşmuyor. Kadınlar evlerine kilitlendi, oy vermesinler diye insanlar dağa kaçırıldı. Şamil Bey, bunu niye konuşmuyor, sıkıyor mu? Bunu bir konuşsun önce. ‘Kardeşim bu ilde biz 30 bin oy olmamız gerekirken adamları dağa kaçırdılar, işadamlarından haraç aldılar, milleti bir bir fişlediler, Ak Parti seçmenini fişlediler, bunları tehdit ettiler ve biz de zayıf kaldık’ diyeceğine, günah keçisi olarak, ‘Tamam bitti, kaybetti gitti...’ Şamil beye yakıştıramadım.
30 Mart’ta aldığımız oy daha fazlaydı. Son süreçte tüm çabaya rağmen, maalesef tehditler, baskılar, kumpaslar, şantajlar halkı yıldırdı. Şamil Bey, buna bir eğilse, baksa; acaba bu ne? Bence daha objektif düşünmüş olacak. Masa başında ahkam kesmekten başka bir şey değil. Kusura bakmasın ben bunu kabul etmiyorum. Kendisini bu konuda araştırmaya davet ediyorum. Gelip burada kendisi bir aday olsaydı, onu da görürdük bakalım.
Teşkilata mensup insanların çok daha yoğun çalışması gerekiyordu, çok daha performans göstermesi gerekiyordu. Maalesef herkes köşesine çekildi nerdeyse, hatta ters çalışanlar bile oldu.
Belediyeyi 2009’da devraldığımızda borç 36 trilyon (milyon) civarındaydı. Şu anda yaklaşık 40-45 trilyon borç var.