HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

AK Parti Alman basınında

Alman basını, 3 Kasım'da yapılacak seçimleri yakın takibe aldı. Bugünkü yorum ve değerlendirmelerde, seçimlerden zaferle çıkacağına kesin gözüyle bakılan Adalet ve Kalkınma Partisi ve lideri Recep Tayyip Erdoğan ile AK Parti'yi izlemesi beklenilen CHP'nin yıldızı Kemal Derviş öne çıkarıldı.

AK Parti Alman basınında

Münihte yayımlanan Süddeutsche Zeitung, günün konusunun irdelendiği ikinci sayfasını bugün tümüyle Türkiye'deki seçimlere ayırdı. "Seçmenin öfkesi" başlığını taşıyan değerlendirmede, ekonomik krizin hükümette yer alan partilerin yeniden meclise girme şansını yok ettiği vurgulanıyor.

Christiane Schlötzer, yazısında herşeyin pazar günkü seçimlerde en fazla oyu AK Parti'nin toplayacağına işaret ettiğini belirtiyor, ancak bu partinin İslamcı köklerinin Avrupa Birliği'nin yanı sıra Türkiye'de de büyük bir güvensizlikle izlendiğinin altını çiziyor.

Yazıda, bir önceki seçimlerde meclis dışı kalan CHP'nin sandıktan ikinci parti olarak çıkmasının beklendiği, CHP'nin bu seçimlerdeki yıldızının ise partinin lideri Baykal değil, eski Ekonomi Bakanı Kemal Derviş olduğu belirtiliyor.

Christiane Schlötzer, 41 milyon seçmenden büyük bölümünün hala kararsızlığını korumasını ise Türkiye'de halkın tatminsizliğinin aynası olarak değerlendiriyor. Süddeutsche Zeitung, Tayyip Erdoğan'ı Robin Hood'a benzettiği bir diğer yazısında, Erdoğan'ın özellikle gençleri mobilize ettiğine dikkati çekiyor. Gazetede, Kemal Derviş ile yapılan söyleşiden, Derviş'in "En ciddi kaygısının bir Irak savaşı olduğu" yolundaki sözleri başlığa taşınıyor.

TÜRKİYE'Yİ AB'YE HAZIRLAYACAK TEK KİŞİ DERVİŞ"

Rheinischer Merkur gazetesinde de seçimler bağlamında, Kemal Derviş ile ilgili uzun bir değerlendirme dikkati çekiyor. Friedrich Mielke'nin kaleme aldığı "Atatürk'ün Dirilişi" başlıklı yazıda, ekonominin felce uğradığını, partilerin birbirleriyle dalaştığı bir ortamda halkın büyük çoğunluğunun, Türkiye'yi Avrupa Birliği'ne hazırlayacak tek kişinin dünyaca ünlü ekonomi uzmanı Derviş olduğuna inandığı belirtiliyor.

Frankfurter Algemeine Zeitung, değerlendirmesinde Tayyip Erdoğan'ın "Yeter artık, şimdi Türk halkı konuşuyor" sözlerini başlığa çıkarmış. Yazıda AK Parti'nin pazar günkü seçimlerden zaferle çıkacağından kimsenin kuşku duymadığına, ancak hala pek çok Türk'ün Erdoğan'ın gerçekten değiştiğine inanmadığına ve İslamcıların iktidara gelmek için takkiye yaptıkları kanısında olduğuna dikkat çekiliyor.

"MÜZAKERE TARİHİ VERİLMESİ GEREKİR"

Die Welt gazetesinde güncel olayların başkalarının gözüyle değerlendirildiği konuk yorumcu köşesinde ise bugün Liberal Türk - Alman Birliği'nin Genel Sekreteri Sina Afra'nın kaleme aldığı bir makaleye yer veriliyor. Kopenhag Zirvesi'nde Türkiye'ye mutlak müzakere tarihi verilmesi gerektiğini savunan Sina Afra, yazısını şu cümle ile noktalıyor:

"Türkiye, Avrupa Birliği'ne doğru yelken açmış bir gemi. Eğer Avrupa Birliği ona yol gösteren bir deniz feneri olmak istiyorsa tarihi sinyali vermek zorundadır."
Haftalık siyasi gazete Die Zeit de bugün piyasaya çıkan son sayısında 3 Kasım seçimleri ile ilgili uzun bir yazıya yer veriyor. Michael Thumann, "Başörtüsüyle Batı'ya" başlıklı makalenin sonunda şu değerlendirmeyi yapıyor:

"DEMOKRASİ ZARAR GÖRÜR"

"Seçimlerde en fazla, laik çevrelerin İslamcı, kendisinin de Müslüman ama Batı yanlısı muhafazakar bir parti olduğunu söyleyen AK Parti'ye şans tanınıyor. Bazı Türkler, AK Parti'nin iktidara gelmesinin önceden kestirilemeyecek vahim sonuçlara yol açabileceği kanısındalar. Olabilir. Ama böyle bir deneye ordu izin vermeyecektir. Acil fren mekanizmaları generallerin elindedir. Öte yandan generaller, AK Parti gerçek yüzünü göstermeden frenlere asılırlarsa, bundan Türk demokrasisi zarar görür."

İHA

En Çok Aranan Haberler