Ak Parti Büyükşehir Adayı Yıldırım Tgrt Haber'e Konuk Oldu

AK Parti İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı Binali Yıldırım, İzmir’de yaşanan yağmur sonrası şehirdeki trafiğin durma noktasına geldiğini, su baskınlarının oluştuğunu ifade ederek, “İzmir, CHP’yi sırtında taşımak zorunda değil. Bu kadar beceriksizliği İzmir hak etmiyor. 30 Mart seçimlerinde İzmir gereğini yapacak. Buna inanıyorum” diye konuştu.TGRT Haber Televizyonu'nda Ankara Kulisi Proğramı'na İzmir'den konuk olan ve gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yıldırım, İzmir’de yaşanan zorlukları gördüklerini kaydetti. İzmir’i yönetenlerin halka doğruyu söylemediğini ifade eden Yıldırım, “İzmir büyük bir köy olduğunu ben söylemiyorum. İzmirliler, İzmir’de yaşayanlar söylüyor. Mevcut başkan bilsin ki, 2009 yılı şartları bugün İzmir’de yok. ‘İzmirli oy birliği ile göndereceğiz’ diyor. İzmirli ona düşündüğünden çok fazla kredi açtı. Ama o krediyi iyi değerlendiremedi” dedi.BAMBAŞKA BİR İZMİR VARCHP’nin aday belirleme sürecine de değinen Yıldırım, “En başarılı ilan edilen belediye başkanları aday gösterilmedi. Eğer başarılı olduğunu düşündüğünüz halde bunları aday göstermediyseniz büyükşehir belediye başkanı tek adam olduğu anlamına çıkıyor. İzmir’de toplu ulaşım sorunu olduğunu sözlerine ekleyen Yıldırım, “Raylı sistem çok zayıf. Metro da durakları birer ikişer, taksitle açmaya çalışıyorlar. Alt yapı sorunu var. Giderler çalışmıyor. Yolların geometrisi iyi değil. Batçıkların içinde su birikiyor. Şehrin büyük bir köye dönüşmüş olmasının arkasındaki en büyük sebep imar ile ilgili sorunlar. Parklar, yeşil alanlar, sosyal, kültürel tesisler yok. Şehir gelişmiyor. Körfezin etrafındaki kıyı bandını gösterip bu var derseniz olmaz. Körfezden 500 metre sağa sola açılın bambaşka İzmir görürsünüz” diye konuştu.İZMİR'E ÖDENEN MİKTAR İSTANBUL'DAN FAZLAMerkezi idareden desteklenmediği, birçok projenin bu nedenle yarım kaldığı eleştirilerinin doğru olmadığını belirten Yıldırım, “Merkez İdareden kişi başına İzmir’e ödenen miktar İstanbul’da kişi başına ödenenin üzerinde. İstanbul’un toplam bütçesinin yüzde 79’u merkezi idareden geliyor. İzmir’in bütçesinin ise yüzde 91’i merkezi hükümetten yani Ankara’dan geliyor. Ayrımcılık yok, İzmir’in lehine bir durum var. Yerel yönetim, ’Ankara bize şaşı bakıyor’ diyor. Üzerini örtmek için sürekli mazeret üretiyor. Mecburiyet gibi kavramlar etrafında dolanıyorlar” dedi."BORCUN VAR İŞ YAPMIYORSUN"İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin borçlu olması konusuna da değinen Yıldırım, “Borcun var iş yapmıyorsun, bu daha kötü” dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 31 Aralık 2013 yılsonu itibariyle 842 milyon TL borcu olduğunu kaydeden Yıldırım, bunun 451 milyon TL’sinin iç borç, 312 milyon TL’sinin ise dış borç olduğunu vurguladı. ‘Vadesi gelmemiş borç’ diyorlar. Borcun olmaması ile övünmek ayrı bir yanlış. Borcun var, hiçbir iş yapmıyorsun o daha kötü” dedi."İKİ KEZ KEŞİF ARTIŞI YAPTIK METRO BİTMEDİ"Büyükşehir Belediyesinin 10 yıldır metroyu bitiremediğine işaret eden Yıldırım, şöyle konuştu; Bakanlar Kurulu yetkisi ile keşif artışı verilmesine rağmen metronun bitmediğini şu sözlerle anlattı: “Bakanlar Kurulu yetkisi ile 2 kez yüzde 40 oranında artış verildi. İki sene önce bir kanun çıkardık. Metroları belediyelerin yanı sıra Ulaştırma Bakanlığı yapabilir dedik. Bu çerçevede İstanbul ve Ankara bize geldi. İzmir’e de teklifimiz oldu. Kabul etmediler,’ biz yapacağız’ dediler. Yüzde 40 artış istedi verdik. Yetmedi geldi, yüzde 40 keşif artışını bir daha istedi. İzmir metrosu bitsin diye Bakanlar Kurulu bu yetkisini iki kere kullandı. Ne zaman yapılacak, ne zaman açılacak belli değil. 10 seneye yaklaştı.”"1414 PROJEMİZ VAR"İzmir’in geçmişinde birçok medeniyet olduğunu, onların mirasını taşıdığını kaydeden Yıldırım, “Bir medeniyet inşa edecekseniz şehirleri inşa etmeniz lazım. Geçmiş medeniyetlerin izleri neredeyse yok olmak üzere. Biz bunları gün ışığına çıkaracağız. Akdeniz’in en güzel şehri haline getireceğiz. İmarsız yapıların yenilenmesi, daha fazla yaşam alanları, başlı başına büyük dönüşüm demektir. Engelli, yaşlılar, gençler, her kesime yönelik projelerimiz var. Hatta sokak hayvanlarının rehabilitasyonuna varacak kadar projemiz var” dedi.Kentsel dönüşüm hakkında da görüşlerini açıklayan Yıldırım, “Hiç kimseyi zorla evinden, barkından almayacağız. Rahat edeyim diye düşünüyor insanlar. 2B yasası ile çözüm süreci devam ediyor. Depreme karşı tedbirler alınmamış. İnsanlar ellerindekinin gitmeyeceğinden ve birsürü borcun altına girmeyeceğinden emin olacaklar” dedi."HER YAĞMURDA SORUN VAR"Yağmurun yağmasıyla alt yapıdaki sorunların da su üstüne çıktığına değinen Yıldırım, bu konunun mimarsız yapılaşmayla birlikte ele alınması gerektiğini sözlerine ekledi. Binali Yıldırım şöyle konuştu; “Bu işi mimarsız yapılaşmayla birlikte ele almanız lazım, önce yapılar yapılmış sonra alt yapı yapılmaya çalışılmış. Böyle olunca da yağmurla birlikte sorunlar yaşanıyor. Giderler yapılarak suların aktarılması lazım, böyle bir yapı yok. İzmir gibi eğimli bir yere rağmen bu yok. Halbuki Körfez'den her tarafa eğimli geliyor, bıraksan hiç karışmasan bile sular akıp gider ama yapılaşmadaki yanlışlardan dolayı bu sorunlar ortaya çıkıyor. Araçlar suların içinde kalıyor geçemiyorlar çok vahim bir durum. Bu konuda acizliğin boyutunu çok çarpıcı şekilde ortaya koyuyorlar orada.”İzmir’de çok acil olarak planları oluşturmak gerektiğinin altını çizen Binali Yıldırım, “Orta ve uzun vadeli değişmeyecek, sürekli imar revizyonlarıyla üzerinde oynanmayacak bir plan revizyonu yapmamız lazım. Bunları yapmadan telaşla herhangi bir projeye başlarsak işin içinden çıkamayız, vahim bir durum var. İzmir'in altında ne ile karşılaşacağımızı bilmiyoruz. Yapılan işlerde hiç beklenmedik yerde karşınıza yapılar çıkabiliyor o yapıları aşmakta zorluklar çekebiliyorsunuz” diye konuştu.İLK İŞİMİZ ÇÖP FABRİKASI KURMAKİzmir'de çöp sorunu için çöp fabrikaları kuracaklarını ifade eden Yıldırım, Avrupa'da çöpler için özel projeler olduğunu belirterek şunları söyledi: “Biz depolamak için bir uğraş veriyoruz ama geri dönüşüm de yok. Ben Mamak'a gittim, oradan bize domates ikram ettiler çöp fabrikasının yanında oturduk piknik yaptık mesela. Çiğli'de o alanın hemen bırakılması lazım tabii ki, 1,5 - 2 senede yapılır ama bu bir problem değil.”“ÇALIŞANIN KILINA ZARAR GELMEZ”Belediye çalışanlarına bir korku salındığını ifade eden Yıldırım, “Özellikle seçimlerden sonra belediye personeli için 'bunlar gelirse sizi işten atacaklar' gibi korku yayıyorlar. Özellikle 90 dakika uygulamasının kaldırılacağını yayıyorlar. Ulaşımda değişiklik yok, yenilik var. Hatta 90 dakika süresini artırmayı hedefliyoruz, biz asıl bunu yapacağız. Bu uygulamayı biz kaldırmanın aksine daha da rahatlayacağız. Birde 65 yaşın üstündeki vatandaşlarımızın toplu taşıma araçlarına binmeleri konusunu kendisine mal eden bir Büyükşehir Belediyesi görüyoruz. Bunun için yasayı biz yani hükümetin çalışmaları sonucunda karar verildi. Mevcut belediyenin bunu kendi kararıymış gibi duyurmasını da anlamak mümkün değil. Çalışanlarla ilgili olarak hiç kimsenin kılına zarar gelmez, herkes işinde gücünde olacak. Buradan bütün belediye çalışanlarına sesleniyorum, hiç bir tehdide boyun eğmesinler”.