31 Mart'a sayılı günler kaldı. Yerel seçimler için artık aday belirleme sürecinde de sona gelindi. AK Parti'de bu çerçevede yarışacak isimleri belirledi. Bilindiği üzere Büyükşehir adayı Murat Kurum olmuştu. Bugün de 39 ilçenin adayları ilan edildi. AK Parti Silivri ve Beşiktaş'ta ise MHP adayını destekleyecek. İstanbul İl Başkanı Nuri Kabaktepe'nin aday olacak isimleri dün akşam aradığı ve tebrik ettiği bildirildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde;
Sevgili İstanbullular sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. AK Partimizi 31 Mart'ta temsil edecek adayları peyderpey milletimize takdim ediyoruz. 7 Ocak'ta Murat Kurum'un da aralarında olduğu 27 ilimizin adaylarını tanıtmıştık. Cumhur İttfakı'ndaki ortağımız MHP'nin adaylarını destekleyeceğimiz illeri de açıkladık.
Bugün İstanbul'da AK Partimizi ve Cumhur İttifakı'nı temsil edecek adaylarımızı açıklıyoruz.
Amacımız kimi yerlere bizzat giderek kimi yerlere ilçe başkanlarımızı göndererek aday tanıtım toplantılarımızı tamamlamaktır.
Biz seçim dönemlerini tempoyu daha da artmanın, muhabbet saflarını sıklaştırmanın vesilesi olarak görüyoruz. Hele söz konusu İstanbul olduğunda hem bizim için hem sizler için yaptığımız çalışmalar bir başka anlam taşıyor. Böyle bir şehri başka türlü kucaklamak mümkün değil.
Binlerce yıldır her medeniyeti her toplumu her cihangirin hayalini süsleyen İstanbul'a hizmet etmenin şerefi dünya malının tamamına değişilmez.
Bu İstanbul'a hizmet etmek için 1994 yılında milletimizin huzurunda, karşımızda altyapısı çökmüş, üstyapısı perişan bir şehir vardı. Çöp, çukur, çamur; İstanbul buydu. Haliç'e kokudan yaklaşılamıyordu. Ben Kasımpaşalıyım. Haliç'le beraber yaşadım. Bu Haliç ne yazık ki ne zaman biz temizlemeye başladık, o zaman bugünkü Haliç oldu. Haliç'ten o zamanlar itibariyle 9,5 milyon metreküp çamur çıkardık. Bu çamuru Alibeyköy'de bir taş ocağına naklettik. Bunu şu andakiler yapabilir miydi? Ama bunu Murat Kurum yapar.
Kağıthane'de bunlar temel atmama merasimi yapıyorlar. Böyle bir şey olur mu? Biz ise temel üstüne temel koyma mücadelesi verdik. İstanbulumuzda bu yarışı biz yaptık. Suyu akmayan, ulaşımı dökülen, çevresini gecekonduların kuşattığı, çöplükleri patlayan, yollarında yürünmeyen bu İstanbul fotoğrafı bizi üzmekle kalmadı, üstlendiğimiz sorumluluğun ağırlığını da gösterdi. Tarihi ve kültürel değerlere yakışmayan bu görüntü kaldırmak için ekiplerimizi kurduk, imkanları seferber ettik.
Son 5 yılda İstanbul yeniden o eski günlerini hatırlatan ihmallere maruk kaldı. Bu güzel şehir, 5 yıl gibi kısa sürede çeyrek asırlık irtifa kaybı yaşadı. İstanbul'un yönetimini devralanlar, temel atmama töreniyle başladılar. Atmadıkları temel Silahtarağa Arıtma Tesisi projesiydi. Arıtma yapılmayan sular Haliç'e boca edilince, burası yeniden ölmeye, kokmaya başladı. Hatalarından ders çıkarmak yerine vizyonsuzluklarını İstanbul'un dikey bahçelerini yok ederek devam ettirdiler. Aynı zihniyet poşet göndermesiyle arzı endam ediyor.
Murat Kurum'un İstanbul'u depreme hazırlamak başta olmak üzere, bu güzel şehrin geleceği için hayati öneme sahip projelerini küçümsüyorlar. Tabi bunların çevreden anladıkları tek şey yalnızca şehri yakıp yıkan çapulculara sahip çıkmaktır.
Aynı kafa bilim insanlarının her gün ikaz ettiği deprem tehdidine karşı hiçbir görevi yerine getirmediği gibi bunu sırıtırak dalga konusu yapabiliyor. Böyle bir meselede bile aymazlık yapanların şehrin diğer sorunlarının çözümü için ne hassasiyeti olabilir ki... Kendi şahsi çıkarları, bireysel ajandaları için kullanabildikleri kadar kullanmak, sömürebildikleri kadar sömürmektir. İstanbul bu zulmü, eziyeti hak etmiyor. İstanbul hırsı boyunu aşanların oyuncağı haline getirilmeyi hak etmiyor. İstanbul yedeği muamelesi görmeyi hak etmiyor.
31 Mart'ta İstanbul hak etmediklerinden kurtulacak, İstanbul'un büyükşehir konusundaki hasretleri sona erecek. İstanbul'un 5 yıllık fetret dönemi son bulacak, yeniden şahlanış dönemi başlayacak.
Biz İstanbul başta olmak üzere dünyanın en stratejik noktalarından birisini kendisine vatan eylemiş milletiz. Bu topraklar üzerinde yaşamanın elbette bir bedeli var. Bu bedeli her gün ödüyoruz. Gerek dışarıda gerek içeride maruz kaldığımız saldırıların sebebi yine aynıdır. Maksat bu milleti yıldırmak, bu devleti zayıflatmak getirmektir. Uzunca bir süredir Türkiye hedef ülkedir.
Güney sınırlarımız boyunca bir teröristan kurmak isteyenlerin en önemli aracı bölücü terör örgütü. Asıl üzüntü verici taraf, CHP'nin bu kirli oyunda kendisine biçilen role razı olmasıdır. CHP yönetiminde giderek düşen bir seviye var. Bizim dönemimizde iki kez genel başkan değişti. Siyasi kalibre konusunda gelen gideni arattı. Rahmetli Deniz Baykal'la anlaşmazdık ama siyasi birikimini takdir ederdik. Bay Kemal'in de kendine göre bir üslubu vardı. Özgür efendi ise listenin en altına yuvarlanmayı başlardı.
CHP uzun süredir bölücü örgütün hedefindeki partiyle işbirliği yapıyordu. Özgür efendinin CHP'si ise bölücü örgütün aparatlığına devam eden DEM Parti'yle adeta bütünleşmiş durumdadır. Bu işbirliğiyle her iki parti de kendi ayaklarına utanç prangası vurmaktadır.
AK Parti Esenler Belediye Başkan Adayı Tevfik Göksu
AK Parti Üsküdar Belediye Başkan Adayı Hilmi Türkmen
AK Parti Fatih Belediye Başkan Adayı Mehmet Ergün Turan
AK Parti Bağcılar Belediye Başkan adayı Abdullah Özdemir
AK Parti Sancaktepe Belediye Başkan Adayı Şeyma Döğücü