AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Aktay:

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, "AK Parti'nin şimdiye kadar aslında en büyük başarısı yerel halkla olan bütünleşmesidir. Demokrasiyi yerelde başlatmış olmasıdır" dedi. Aktay, Çiftlikköy ilçesinde seçim irtibat bürosunun açılışında yaptığı konuşmada, yerel seçimlerinin çok önemli olduğunu söyledi. Belediye seçimlerinin herşeyden önce yereldeki hizmet anlamına geldiğini ifade eden Aktay, "Hizmetin vatandaşla, devletin vatandaşlarla birebir buluştuğu yerdir. AK Parti'nin şimdiye kadar aslında en büyük başarısı yerel halkla olan bütünleşmesidir. Demokrasiyi yerelde başlatmış olmasıdır. Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın 1994 yılında, belediye başkanı seçildiği andan itibaren Türkiye'de millet belediyecilik görmüştür" diye konuştu. İstanbul merkezli operasyondan sonra muhalefet partilerinin izlediği politikaya değinen Aktay, "Bugünlerde yolsuzluk edebiyatı yapılıyor. Millet daha yolsuzluk görmemiş. Yaşı 20 olan insanlar maalesef CHP'nin veyahut da o zamanki sosyal demokrat belediyeciliğin Türkiye'yi nereye getirmiş olduğunu, nasıl hizmetsizlik anlayışını vermiş olduğunu, kazandırmış olduğunu çok net bir biçimde hatırlamıyorlar" ifadesini kullandı. AK Parti'nin Türkiye'yi 'Belediyecilik' kavramıyla tanıştırdığını dile getiren Aktay, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'de 1994 yılını milat olarak kabul edersek belediyecilik, hizmet AK Parti'nin geçmişinde en önemli kariyerdir aynı zamanda. Çünkü biz millete efendi olmaya değil, millete hizmetkar olmayı kendimize kimlik olarak belirledik. Bize kadar Türkiye'yi yöneten insanlar kendilerini adeta bu dünyaya, ülkeye efendi olarak görüyorlardı. Bizden sonra bu anlayış değişmiştir. Bizden sonra devlet millettin efendisi değil, milletin hizmetkarı olmuştur. Biz millete hizmet ettikçe Allah bize yardımlarını hiçbir zaman esirgememiştir. Millette hizmet ettikçe Allah, muvaffakiyeti daha fazla vermiştir." Aktay, AK Parti'ye yönelik uzun süredir yıpratma çalışmaları olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: "2002 yılından beri bu kadroyu, Sayın Başbakanımızı, Recep Tayyip Erdoğan'ı durdurabilmek için akla karayı seçtiler. Binbir türlü hile, tuzak kurmaktan geri durmadılar. Bunları artık saymıyoruz; sarıkızı, ayışığını, ergenekonunu, 2007 yılındaki o cumhuriyet mitinglerini, o esnada yapılan 367 krizlerini, 27 Nisan bildirisini. Bunların herbirisi ayrı ayrı darbe teşebbüsüydü. En son bir darbe teşebbüsünü Gezi hadiselerinde planlamak istediler ama Allah'ın izniyle halkımızın sağduyusu yine galip geldi ve bunun hedefinin ne olduğunu çok net bir şekilde gördüğünü ilan etti. En son 17 Aralık'ta seçimlere ne güzel gidiyorduk ve seçimlerde ilk defa dedik ki sadece hizmetler konuşsun. Sadece ne yaptıklarımız, icraatlarımız konuşsun... Allah'a çok şükür yaptığımız hizmetlere bakıldığı zaman, karayollarına bakınız; 17 bin 500 kilometre duble yol. Allah'a çok şükür bakınız sağlık sektörüne, artık herhangi bir hastaneye gittiğiniz zaman Avrupa'da olduğundan daha iyi. Eskiden Avrupa'da olanı özlüyorduk. 'Ah' diyorduk, 'keşke Türkiye'de de böyle şeyler olsa' diyorduk. Bugün emin olunuz Avrupa'dakinden çok daha kaliteli sağlık hizmeti alıyoruz."