AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, "Mali'ye askeri müdahale konusunda bu kadar hızlı, bu kadar organize olan BM ya da Avrupa, Suriye'ye dönük yaptırımlar konusunda niçin bu kadar çekimser ve ortadaki katliamı görmezden gelen bir tavır sergilemektedir" dedi.
Çelik, partisinin teşkilat içi eğitim programında yaptığı konuşmada, AK Parti teşkilatlarının kurumsallaştığını ve uluslararası bir konumda olduğunu, birçok ülkeden partilerin de kendilerine teşkilat eğitimi talebinde bulunduğunu ifade etti.
Tüm parti teşkilatları için seçim dönemlerinin olağanüstü bir zaman olduğunu belirten Çelik, "Bir tek AK Parti teşkilatları için seçim zamanı dinlenme ve tatil zamanıdır. Çünkü AK Parti teşkilatları seçimin dışında o kadar çok çalışırlar ki, seçime gidildiğinde sadece bir dinlenme ve başarıya ulaşma gibi gözükür" dedi.
Mısır'da yaşanan devrim ve sonrasında yaşanan gelişmeleri anlatan Çelik, "Mısır'a diktatörlük geliyor", "AK Parti Mısır'da diktatörlerin yanında duruyor" diye propaganda yapanların seçim yapılıp, anayasa kabul edildikten sonra hiç bir şekilde öz eleştiri yapmadığını söyledi.
Bölgede "Camp David Düzeni"nin artık bertaraf olduğunun altını çizen Çelik, bu düzeni devam ettirmek isteyenlerin sarıldıkları son cephenin Suriye olduğunu kaydetti.
Suriye'de kan döküldüğünü, binlerce insanın göz göre göre katledildiğini, rejimin rejim olmaktan çıkıp bir katliam şebekesine dönüştüğünü dile getiren Çelik, buna rağmen bu katliamı durdurmak üzere uluslararası toplumdan ve BM Güvenlik Konseyi'nden güçlü bir ses çıkmadığını ifade etti.
Çin ve Rusya'nın BM Güvenlik Konseyi'ndeki vetosu nedeniyle Suriye'ye yaptırım kararının çıkmasının engellendiğini hatırlatan Çelik, şunları söyledi:
"Orta Afrika'daki Mali'ye Fransa'nın askeri müdahalede bulunmak üzere asker gönderdiği haberlerini okuyorsunuz. Bundan 10 gün kadar önce Mali'ye askeri müdahale için karar çıkartıldı. Peki Mali'de Suriye kapsamında bir katliam ya da çatışma var mı- Yok. Mali'nin kuzeyini ele geçirmiş bazı güçler var, bu güçlerle askeri idare arasında çatışma var. Ama Suriye ağırlığında bir kriz, ya da bir katliam olduğu söylenebilir mi- Söylenemez. Peki BM Güvenlik Konseyi'nden Suriye için güçlü bir yaptırım kararı çıkmıyor da Mali için niye bu kadar çabuk çıkıyor. Mali'ye müdahale etme konusunda bu kadar gerekçe üreten dünya, Suriye söz konusu olduğunda var olan, üretilmeye gerek bile duyulmayan gerekçeleri niye görmezden geliyor. İşte onun için diyoruz ki; Bu dünyanın düzeninde, bu düzenin işleyişinde ciddi bir yanlışlık var."
-BM Güvenlik Konseyi'ne eleştiri-
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın uluslararası platformlarda konuyu çok kez dile getirdiğini anımsatan Çelik, "BM Güvenlik Konseyi'nin 5 tane üyesi dünyanın kaderini değiştirecek bütün kararları tek başlarına alıyor. Bunun dışındaki geçici üyelerin inisiyatifleri çok geri planda kalıyor, üstelik BM Güvenlik Konseyi'nin üyelerinin hangi denge içerisinde bugün dünyayı ne kadar temsil ettiği bu kadar tartışılırken bütün bu düzenin adalet, hakkaniyet ve sağduyu temelinde işlediğini söylemek giderek imkansızlaşıyor" dedi.
Çelik, İsrail Gazze'ye saldırdığı zaman BM Güvenlik Konseyi üyelerinin tamamının İsrail'in kendini savunma hakkından bahsettiğini, ancak Gazzelilerin hayatta kalma hakkından bahsetmediğini kaydetti.
Çelik, şöyle devam etti:
"Mali'ye askeri müdahale konusunda bu kadar hızlı, bu kadar organize olan BM ya da Avrupa, Suriye'ye dönük yaptırımlar konusunda niçin bu kadar çekimser ve ortadaki katliamı görmezden gelen bir tavır sergilemektedir. Uluslararası meşruiyetle ilgili güncel soru ve sorun budur. Bu sorulara cevap verilmeden dünyanın, (Dünyanın düzeni böyle kurulmuş, dolayısıyla bunun değişmesi mümkün değil) gibi bir takım argümanlarla yönetilmesi artık mümkün değildir. Buna Türkiye itiraz etmektedir, dünyada sağ duyunun yanında yer alan bütün devletleri buna itiraz etmektedir. Çok açık ve net bir biçimde görülüyor Suriye meselesinde uluslararası toplum ve BM Güvenlik Konseyi sınıfta kalmıştır. Bu kadar insan öldürülürken, bu kadar mülteci Ürdün'e, Lübnan'a ve Türkiye'ye sığınmışken BM Güvenlik Konseyi'nin hala Suriye'deki olaylar karşısında seyirci durumunda kalması Güvenlik Konseyi'nin meşruiyetini tartışma konusunun ötesine taşımış, ciddi biçimde zedelemiştir. Dolayısıyla dünyanın bütün aktörlerinin çatışmalar karşısında etkisiz kalan, sadece seyirci kalan bu düzenin nasıl değişeceğinin hakkında yaratıcı fikirlerle ve güçlü bir iradeyle olaya müdahil olması gerekir."
(Sürecek)
Muhabir: Anıl Bağrık
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz