Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik'ten Gündeme İlişkin Değerlendirmeler

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, bugün köşkte Ahmet Necdet Sezer olsaydı CHP'nin köşkteki 29 Ekim resepsiyonuna koşa koşa gideceğini belirterek, CHP'nin hazmedemediğinin millet iradesi olduğunu bildirdi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar'ın sorularını cevaplandırdı. Çelik, 'Cumhuriyet kutlamalarında yaşananlara' ilişkin, "Bugün farklı bir şey olmuştur. Oldum olası halkın iradesini hazmedemeyen CHP ve onun uzantısı olan bazı marjinal gruplar var. Bunlar aşağı yukarı aynı kulvarda koşanlardır" dedi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun etkin bir lider olamadığını belirten Çelik, CHP ve CHP Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun etkin muhalefeti 'sövüp saymak' olduğunu zannettiğini söyledi. Kılıçdaroğlu'nun Başbakan Erdoğan'a ve AK Parti iktidarına hakaret ederek etkin muhalefet yapacağını savunduğunu söyleyen Çelik, "Yine kamuoyu anketlerine bakıyorsunuz, CHP yine tepe taklak gidiyor veya yerinde sayıyor. Baktı ki bu olmuyor, bu sefer sokak hareketlerine merak saldılar ve marjinal gruplarla maalesef hareket etmeye başladılar" diye konuştu. Aslında Ankara Valiliğine müracaat eden ve 'Biz bu yürüyüşü yapmak istiyoruz' diyenin TGB olduğunu belirten Çelik, "Şimdi bunlar Türkiye Gençlik Birliği (TGB) falan diyorlar kendileri. TGB, İşçi Partisi'nin gençlik kollarıdır. Aslında Türkiye kelimesini bir derneğin kullanabilmesi için Bakanlar Kurulu'ndan karar çıkması gerekiyor" dedi.

"SAYIN KEMAL KILIÇDAROĞLU VE CHP MARJİNAL GRUPLARIN VAGONU KONUMUNDADIR"

Gösteri yapmanın, yürüyüş yapmanın, pankart çıkartmanın, slogan atmanın demokrasilerde tabi bir hak olduğuna dikkati çeken Çelik, bunun usuller çerçevesinde yapılması gerektiğine işaret etti. Çelik, "Dünyanın hiçbir yerinde, 'ben canımın istediği zaman istediğim yerde şeyi yaparım' gibi bir hakka sahip değilsiniz. Sizin özgürlüğünüz, başka insanların özgürlüğüne mani olduğunuz yerde biter. Ankara'daki vatandaşın nefes alamaz hale gelmesini eğer yapacağız bir eylem sağlıyorsa, kamu otoritesi sağlayan hangi birimse o size müsaade eder veya etmez" diye konuştu. İşçi Partisi'nin CHP'yi peşinden götürdüğünü belirten Çelik, CHP'nin aslında bunların vagonu konumunda olduğunu söyledi. Çelik, "Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP bu marjinal grupların vagonu konumundadır. Lokomotif onlardır" dedi.

"CHP BÜROKRATİK CUMHURİYETİN DEMOKRATİK CUMHURİYETE DÖNÜŞMESİNDEN RAHATSIZ"

CHP'nin marjinal grupların peşine takılarak, kaos yaratmaya çalışan, maraza çıkarmaya çalışan birimlerin peşine düştüğünü anlatan Çelik, "TGB'nin Başkanı Antakya'da bir konuşma yapıyor. 'Yarın Ankara'yı alt üst edeceğiz' diyor. Ankara'yı yarın alt üst edeceğiz diyen gruplarla beraber, Cumhuriyeti kurduğunu iddia eden, Atatürk'ün partisi olduğunu iddia eden bir parti bunların peşine takılıp gider mi" şeklinde konuştu. CHP'nin bürokratik Cumhuriyeti savunduğunu belirten Çelik, CHP'nin bürokratik Cumhuriyetin demokratik Cumhuriyete dönüşmesinden rahatsız olduğunu ifade etti. Çelik, "Tam da Sovyet tarzı bir Cumhuriyeti özlemi içinde olanlar meydana çıkıp, bugünkü demokratik Cumhuriyetin sabote edilmesini, bugünkü Cumhuriyetimizin demokratik Cumhuriyete dönüşmesinden rahatsız olanların, kötü niyetle, art niyetle, kargaşa ve kaos çıkarmak için anarşi yaratmak için ortaya dökülmesinden biz rahatsızız" dedi.

"SAYIN AHMET NECDET SEZER AK PARTİ'YE MUHALEFET PARTİSİ GİBİ MUAMELE EDİYORDU"

Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"CHP'de bir karın ağrısı var, onların istediği tarzda bir Cumhurbaşkanı olmayınca. Bu ülkenin başına meclisin iradesiyle seçilen bir Cumhurbaşkanı geldi. Siyasi nezakete, siyasi terbiyeye yakışmayan şudur; Siz Cumhurbaşkanını sevmek zorunda değilsiniz. Zorla sevilmez, zorla sevgi olmaz. Sonuçta, sempati duyarsınız veya antipati duyarsınız, bu normal. Sayın Ahmet Necdet Sezer Cumhurbaşkanıydı. Sayın Ahmet Necdet Sezer AK Parti'ye bir muhalefet partisi gibi muamele ediyordu. Bizim kanunlarımızı iade ediyordu. Bizim çıkardığımız kanunları Anayasa Mahkemesi'ne götürüyordu. Kararnamelerimiz geri geliyordu. Bizim Ahmet Necdet Sezer zamanında yaşadıklarımızı ortada. Fakat, Ahmet Necdet Sezer bu ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanıydı. Beğenin veya beğenmeyin. Bir güne bir gün Sayın Başbakan veya bizler Sayın Cumhurbaşkanına karşı bir nezaketsizlikte bulunmadık. Biz hiçbir zaman haddimizi aşan bir tutum içerisinde olmadık. Bize yaptığı cevri cefaya rağmen biz onu saymaya devam ettik. Sevmek zorunda değildik. Bizim için Ahmet Necdet Sezer neyse Sayın Abdullah Gül de CHP için odur varsayalım."

"BUGÜN KÖŞKTE AHMET NECDET SEZER OLSAYDI CHP RESEPSİYONA KOŞA KOŞA GİDERDİ"

CHP'nin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü sevmek zorunda olmadığını ama saymak zorunda olduğunu söyleyen Çelik, "Shimon Peres geldiğinde ayağa kalkan CHP Cumhurbaşkanı geliğinde ayağa kalkmadı" dedi. Köşkteki 29 Ekim Resepsiyonu'na CHP'nin de çağrıldığını hatırlatan Çelik, "Siz oraya gittiğiniz zaman neden konu mankeni olacakmışsınız. Biz, Ahmet Necdet Sezer zamanında Köşke gittiğimiz zaman konu mankeni miydik" şeklinde konuştu. Çelik, bugün köşkte Ahmet Necdet Sezer olsaydı CHP'nin köşkteki 29 Ekim resepsiyonuna koşa koşa gideceğine dikkati çekerek, CHP'nin hazmedemediğinin millet iradesi olduğunu ifade etti. Kılıçdaroğlu'nun 'Yeni CHP anlayışına' ilişkin olarak, "Yeni CHP deyince, CHP yeni olmuyor. İsim değiştirmekle gerçeği değiştiremezseniz" dedi.

Çelik, konuşmasında şunları kaydetti:

"Bayramları kutladığınız zaman siz bir ibadet yapmış olursunuz. İbadet için kimseden izin alınmaz. Bu rutindir. Bu dediğiniz milli bayramlar bütün millete aittir ve bugün millet devletiyle beraber, daha önce kaideyle kurallarla beraber belirlenmiş bu bayramı zaten kutluyor. Sen diyorsun ki 'ben onbinlerce insanı sokaklara dökeceğim', 'Alternatif bayram kutlaması yapacağım ve kimseden izin almak zorunda değilim' kamu otoritesi denen bir şey var kardeşim."

Cumhuriyet Yürüyüşü'nde polis tarafından elinde Türk bayrağı olan vatandaşın darp edilmesine ilişkin, "Orada yaralanan birçok polis memuru oldu. Netice itibarıyla polis de darp edildi" dedi. Yürüyüşte barikatların açılmasının söz konusu olmadığını belirten Çelik, orada güvenliği sağlayan insanların kendi inisiyatifi ile gelişmiş bir şey olduğunu ifade etti. Çelik, Başbakanın talimatıyla barikatların açılmadığını söyledi.

Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Cumhuriyet Bayramı kutlamalarıyla' ilgili açıklamalarına ilişkin olarak, "Biz aksine bayramları halka mal etmeye çalıyoruz. Eğer bir yüz karası varsa, bu işin figüranı haline gelmiş, bu işin vagonu haline gelmiş CHP'dir" dedi.