Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Edip Uğur:

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Edip Uğur, "yolsuzluk ve rüşvet" operasyonu adı altında hükümete bir komplo kurulmak istendiğini, yerel seçimler ve cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi iktidarın doğrudan hedef alındığını savundu. Uğur, "Suç varsa gerekeni zamanında yapar cezasını verirsin. Biz suçluyu, yolsuzluğu örtecek değiliz. Ne varsa çıksın" dedi.Milletvekili ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Edip Uğur, aynı zamanda partisinin Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı. Uğur, AK Parti Balıkesir İl Başkanlığında bir soru üzerine 17 Aralık tarihinde 'yolsuzluk ve rüşvet' iddiasıyla yapılan operasyonla ilgili görüşlerini paylaştı. Uğur, bu operasyondaki asıl hedefin, 'Çamur at izi kalsın' mantığı ile hükümeti yıpratmak, asıl meselenin ise Başbakan Erdoğan'ın hedef alınması olduğunu kaydetti.1980 yılındaki askeri ihtilalin önemli sebeplerinden bir tanesinin TBMM'nin cumhurbaşkanını seçememesi olduğunu belirten Uğur, şöyle konuştu:"Zaten bu işler seçimlere etki etsin diye yapılmış bir operasyon. Fatih Belediyesi, Pamukbank (Halk Bankası), TOKİ ve müteahhitler. Üç ayrı olay. Bir tanesi 2 yıl önce olmuş olay, telefon dinleme, biri 18 ay önce olmuş. Sanki bunlar hepsi beraber olmuş gibi. Arkasından ikinci dalga, iş adamları var. Şu anda havaalanlarını yapan, İstanbul-İzmir otobanı, Marmaray işlerini yapan büyük projelerin başındalar. Çamur at, izi kalsın. Hukuk, 'Suç üstü yaparsın' diyor. Sen 18 ay, 20 ay önce adamı dinlemişsin, suçüstü yapar, cezasını verirsin. 20 ay ne bekliyorsun? Elinde bilgi varsa var. Hazırlık tahkikatı yapıldı, adliyeye sevk etti. Artık çamur attı ya. Ayakkabı kutusu hikayesi başka yerlerde de geçmiş. Aynı kutu Fenerbahçe Başkanının şeyinde de gösterilmiş, medyada çıkmış. Ya adamın yatağının üzerinde para sayma makinesi mi olur? Birisi getirmiş, koymuş, resmini çekmiş. Bu işin içinde komplo var. Varsa da bir suçlu, ortaya çıkar kardeşim. Bizim suçları, yolsuzluğu örtecek bir şeyimiz yok. Ne varsa çıksın? Ancak hedefte Başbakan var. Her cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bu işler oluyor zaten. 80 İhtilali'nin sebeplerinden bir tanesi meclisin cumhurbaşkanını seçememesi. Seçemedi, 'Seçemiyor bu siyasiler' dedi. Terör var, bilmem ne var, ihtilal oldu."