YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Kapusuz Van'da

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, 17 Aralık operasyonunun olmaması durumunda Kuzey Irak'taki petrolün Türkiye'den aktarılmasına, paranın da Halk

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, 17 Aralık operasyonunun olmaması durumunda Kuzey Irak'taki petrolün Türkiye'den aktarılmasına, paranın da Halk Bankası üzerinden gönderilmesine başlanacağını, bundan da 11,5 milyar dolar gelir elde edileceğini belirterek, "Bir yerde 4,5 milyon dolar rüşvet diye bir iddia ama bir yerde gerçekleşmiş 159 milyarlık bir ceza, bu millete bir darbe" dedi. Van’daki temaslarının ardından Erciş ilçesindeki seçim bürosunun açılışına katılan Kapusuz, 2011 yılında meydana depremlerden dolayı hayatını kaybedenlere rahmet, yakınlarına da sabır diledi. AK Parti'nin kurulduğu yıl sadece ismini bile aylarca süren çalışmalar sonucusu belirlediklerini, amaçlarının milletin geçmişte olduğu gibi başını öne eğmeden, tarihteki eski gücüne yeniden kavuşturmak olduğunu belirten Kapusuz, milletine hor bakan, ayrımcılık yapan bir devletin olamayacağını, bu milletin tarih boyu bir ve beraber olduğunu kaydetti. Birlik ve beraberlikten güç, ayrılıktan bölünme, parçalanma ve mahcubiyet doğduğunu ifade eden Kapusuz şöyle konuştu: "Eski Türkiye ve yeni Türkiye ayrımlarını unutmamak lazım. Tarihte Abdulhamit Han hazretleri vardı. Birileri onu Kızılsultan ilan etti. Önlerinde dış güçlerin olduğu, çevrelerle ittifak edenler onu tahttan indirdiler. Ondan sonra Balkan ve dünya savaşıyla 10 yılda koskoca imparatorluğu paramparça ettiler. Tarihten bu tarafa geliyoruz. Çok partili hayata geçtik; Adnan Menderesle birlikte ülkede atılım yaşanmış, milletin değerlerine inançlarına vurulan prangalar yıkılmış, dini hayatına imkan sağlamıştı. Türkiye böyle ilerlerken birileri rahatsız olmuş ve bunun sonunda 60 darbesinde iki bakan ve bir başbakan Türkiye'nin önünü kesmek için şehit edilmiş. Arkasından gelen liderlere bakın. AK Partiye gelinceye kadar herkesin belirli dönemlerde sıkıntılarla karşı karşıya kaldığını görürsünüz. Biz de 2002 yılında kurulduğumuz zaman partimiz kapatılmak istendi. Genelkurmay Başkanlığı, suç duyurusunda bulundu. Sabih Kanadoğlu defalarca YSK ve Anayasaya suç duyurusunda bulunmuş. Ecevit, Türkiye'de rejim tehdidi var diyor AK Parti için. Ama biz geldik ve vatandaşların desteğiyle tek başımıza iktidar olduk." Büyük bir çalışmanın sonucunda demokratikleşme paketini meclisten geçirdiklerini hatırlatan Kapusuz, paketle partilere hazine yardımı konusunda seviyeyi çok aşağıya indirdiklerini, Farklı dil ve lehçelerde seçim propagandası yapılmasının önündeki engelleri kaldırdıklarını, tüm bu çalışmaları Türkiye'nin normalleşmesi için yaptıklarını kaydetti. Yaptıkları bu çalışmaların birilerini rahatsız ettiğini ve iktidara geldiklerinden bu yana bir çok kez darbe girişimleriyle karşılaştıklarını, ekonomik krizlerin çıkartılmak istendiğini savunan Kapusuz, "Normal yollarla cumhurbaşkanlığı seçimleri yapmak istedik. Özal, Demirel, Sezer de aynı yasalarla seçildi. Sayın Adullah Gül'ü aynı anayasayla seçmek istedik ama izin vermediler. Biz erken seçim kararı aldık. Seçimlerden çıktık ve Cumhurbaşkanı'nı seçtik. 2008'de kapatma davası açtılar. Türkiye'nin her yerinde şu anda bir tek parti var. Milletvekilliğim döneminde Demirel ikinci kez cumhurbaşkanı olmak istedi. Biz o zaman gençler, şimdi AK partiyi kuran yenilikçiler olarak karşı çıktık ve Demirel'in ikinci kez cumhurbaşkanı olmasını engelledik. Bu benim için çok önemliydi. Biz insanların sıkıntılarını çözmek için çaba gösteriyoruz. Ama bize makarnacılar, kömürcüler diyorlar. Başbakanımız da 'biz böyle makarnacılığı, kömürcülüğü baş üstüne koyarız' diyor" dedi. Türk dünyasının, müslümanların çevredeki ülkelerde cayır cayır yandığını, Suriye'de binlerce insanın acımasızca şehit edildiğine dikkati çeken Kapusuz, inançların bir gereği olarak nerede bir yangın varsa söndürmek için ellerinden geleni yaptıklarını ve yapacaklarını anlattı. Türkiye'de ekonominin en verimli dönemlerinin yaşandığı, herkesin Türkiye'yi konuştuğu bir dönemde gelişmelerden rahatsız olanların 15 ağacı bahane ederek kıyameti kopardığını, bu sürede CNN gibi uluslararası bir kanalın 8 saat kesintisiz yayın yaptığını ifade eden Kapusuz şunları söyledi: "Bunu dünyaya yaydılar. Amaç Türkiye'nin cazibe ülkesi olmasının önünü kesmekti. Bir çok iş adamının görüşmeleri bu nedenle iptal edildi. Gelmek isteyenler korktukları için gelemedi. Öyle haberler yapıldı ki herkes Türkiye yanıyor sandı. Bu kez dolar ve faizler yükselmeye başladı. Ama güçlü lider oyunu bozdu ve püskürttü. İkna olmayanlar yeni oyunlar aradı. 17 Aralık'ta operasyon yapıldı. Ama operasyondan Başbakanın, İçişleri Bakanının, Emniyet Genel Müdürünün haberi yok. Küçücük bir azınlık kumpası kurmuş, hazırlığını yapmış üç dosyayı da birleştirmiş. Bir tanesı kız yurdu yapan TÜRGEV, ikincisi Halk Bank, üçüncüsü de İranlı bir iş adamı. Türkiye'de tarihin en büyük yolsuzluğu! Nasıl bizim haberimiz yok? Haberlerde yaygara koparılıyor, 87 milyarlık bir yolsuzluk. Rakam çok büyük. Ya bunlar dayak yememiş, ya da bunların sayı saymayı bilmiyorlar." Ambargo uygulandığından İran'da bankacılık sisteminin çalışmadığını, Halk Bankası üzerinden paraların transfer edildiğini ve bu transfer üzerinden de bankanın komisyon aldığını açıklayan Kapusuz, Kuzey Irak'ta merkezi hükümetle Bağdat yönetimi arasında bir problemin olduğunu ve petrolün parasının paylaştırılması konusunda anlaşamadıklarını aktardı. Petrolün Türkiye'den aktarılarak parasının Halk Bankası'na yatırılması, bu parayı kanunları gereği belirlenen miktarlarda gönderme konusunda anlaştıklarını kaydeden Kapusuz, "Kuzey Irak'taki petrolün Türkiye'den aktarılması ve paranın Halk Bankası üzerinden gönderilmesinden gelirimiz 11,5 milyar dolar olacaktı. 17 Aralık operasyonu olmasaydı Halk Bankası bunu fiilen başlatmış olacaktı. Gezi olaylarının olduğu zaman başbakanın kabul ettiği heyetin taleplerini biliyorsunuz. Kanalistanbulu yapmayın, üçüncü köprüyü yapmayın, nükleer santrali ve üçüncü havalimanını yapmayın. Sizinle bunların ne alakası var. 25 Aralık'ta operasyon yapıldığında bu projeleri alan müteahhitlere yapıldı. İstanbul baronları yok, paralel yapının beraber olduğu iş adamları yok. Hedef Türkiye'ydi çünkü. Türkiye'nin önünü kesmek istediler. İslam dünyasını gözden geçirin, komşularımıza bakalım. Bu coğrafyalarda elle tutulur, insana sahip çıkacak Türkiye'den başka bir ülke var mı? Tükiye'de bu işi AK Parti yapacak. Bunu çökertirseniz ne olur, birilerinin işine gelir. Bu söz ettiğim operasyonlardan dolayı yüzde 4,5 olan faiz 11'lere yükseldi. Borsanın düştüğünü görüyorsunuz. Türkiye'nin bu operasyondaki kaybı 159 milyar dolardır. Operasyonları yolsuzluk adına, kasetle, şantajla, tahditle hükümeti yıkmak isteyen paralel yapıya soruyorum. Bahsetmeye çalıştığınız rüşvetle ilgili, eğer adamların kendi parası mıdır mahkeme karar vermedi göreceğiz. Diyelim ki bunların hepsi rüşvet olsa. Bir yerde 4,5 milyon dolar rüşvet diye bir iddia ama bir yerde gerçekleşmiş 159 milyarlık bir ceza, bu millete bir darbe" dedi. Konuşmasının ardından ilçeden ayrılarak Van Ferit Melen Havaalanı'na geçerek Ankara'ya gitti.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler