Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin:

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, “Recep Tayyip Erdoğan’ın koluna kelepçe takılsaydı, hükümet yıkılsaydı herhalde Pensilvanya’daki zat Humeyni gibi Türkiye’ye gelecekti” dedi. IMF’den borç, emir ve talimat alan Türkiye’nin şimdi IMF’yi yönetir hale geldiğini de belirten Şahin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Başbakan Ahmet Davutoğlu’na yaptığı çağrı konusunda ise, “Kemal Kılıçdaroğlu’nun amacı ne, Cumhurbaşkanımızla Başbakanımızın arasında sorun meydana getirmektir” değerlendirmesini yaptı.AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, AK Parti Bartın 5. Olağan İl Kongresi’ne katılmak üzere Bartın’a geldi. Bartın Kültür Merkezi’nde yapılan kongrede bir konuşma yapan Şahin, “1982 Anayasası’nın, darbe ürünü anayasasının baştan sona yeniden değiştirilmesinde yarar var. Biz AK Parti olarak bunun için çalışıyoruz, çalışmaya da devam edeceğiz. Önümüzdeki Haziran ayının 7’sinde yapılacak olan seçimlerde bizi yine güçlü bir biçimde parlamentoya sokarlarsa ilk yapacağımız işlerden biri sivil bir anayasayı, milletimizin içine sinen bir anayasayı bu ülkeye kazandıracağız” dedi.“IMF’DEN BORÇ VE EMİR ALAN TÜRKİYE, ŞİMDİ IMF’Yİ YÖNETİR HALE GELDİ”IMF konusuna da değinen Şahin, “Bizden önceki hükümetler IMF’den borç almış. Biz geldiğimizde bizden önceki DSP, ANAP ve MHP koalisyon hükümetleri IMF’den almış oldukları 23,5 milyar dolarlık bir borcu masamızın üzerinde bulduk. Borç almışlar ama talimatla almışlar. Biz ne yaptık. Bundan iki katı kadar sene önce IMF ile yeni bir standby anlaşması yapmadık. Bu borcun tamamını ödedik. Türkiye’nin IMF’ye borcu yoktur. Bir gelişme daha oldu. Şuanda IMF icra direktörlerinden bir tanesi İbrahim Çanakçı’dır. Bizim hazine müsteşarımızdı. IMF’den borç, emir ve talimat alan Türkiye, şimdi IMF’yi yönetir hale geldi. Hatta Cumhurbaşkanımız, başbakan iken IMF’ye borç bile verebileceğimizi söyledi” diye konuştu."ERDOĞAN’IN KOLUNA KELEPÇE TAKILSAYDI PENSİLVANYA’DAKİ ZAT HUMEYNİ GİBİ TÜRKİYE’YE GELECEKTİ"Zamanla bir yapının devlet içerisinde devlet olmaya heveslendiğini söyleyen Şahin, “Zamanla gördük ki bir yapı devlet içerisinde devlet olmaya heveslenmiş. Farklı bir yapı oluşturmuş. Devletin hedefleriyle, devletin yöntemleriyle uyuşmayan hedefleri ve yöntemleri uyuşmayan bir yapı oluşmuş. Bu yapının savcısı var, bu yapının hakimi var. Bu yapının bürokratları var. Bu yapının akademisyenleri var. Maaşı devletten alıyor. Emri ve talimatı amirinden değil, abisinden alıyor. Böyle bir yapı oluşmuş. Bu yapı hükümetimize karşı yargısal darbe girişiminde bulundu. Bir takım yasadışı dinlemelerle, montaj kasetlerle, dönemim Başbakanı Tayyip Erdoğan diye fezlekeler hazırlamak suretiyle hükümeti al aşığı etmeyi düşünmüş olacak ki bir süreç başlattı. Ama biz nasıl ki üniformalı ve üniformasız vesayetle başarılı olmuşsak, bu vesayet odağıyla da mücadele ediyoruz. Onda da kısmen başarı sağladık. Türkiye’de amacına ulaşamayacak. 14 ve 25 Aralık yargısal rejimi hedefine ulaşmış olsaydı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan onların beyanına göre, tutanaklarda var, koluna kelepçe takılsaydı, hükümet yıkılsaydı ne olacaktı. Herhalde Pensilvanya’daki zat Humeyni gibi Türkiye’ye gelecekti. Herhalde hesaplar oydu. Ama tutmadı. AK Parti iktidarı ve devletimiz böylesine bir yapılanmayı asla kabul edemezdi. Biz dinimizi öğrenmek için okyanus ötesi ülkelerden yapılacak dini yayınlara hiç ama hiç ihtiyacımız yoktur. Devletimiz içinde başka bir yapılanmayı görürsek, onunla da mücadele etmek bizim görevimizdir” dedi."KILIÇDAROĞLU’NUN AMACI NE, CUMHURBAŞKANIMIZLA, BAŞBAKANIMIZIN ARASINDA SORUN MEYDANA GETİRMEK"Muhalefeti de eleştiren Şahin, “Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakanımız Davutoğlu’na geçen gün bir çağrıda bulundu. Diyor ki, ‘Diren sayın Davutoğlu’. Neyi kastediyor biliyor musunuz? Cumhurbaşkanımız, anayasada cumhurbaşkanıma tanınmış olan yetkiyi kullanmak istiyor. Bakanlar Kurulu’na başkanlık yapmak istiyor. Muhalefet özellikle Kılıçdaroğlu diyor ki, ‘Buna izin vermeyin, diren’. Amaç ne? Cumhurbaşkanımızla Başbakanımız arasında sorun meydana getirmek, bir sorun meydana getirerek güya partimizi zayıflatmak istiyor. Başbakanımıza diren Davutoğlu diyen Kılıçdaroğlu’na buradan, Bartın’dan sesleniyorum. İlk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’te Bakanlar Kurulu’na başkanlık yapmış. Menderes’te başbakandı. Anayasa dilediği takdirde cumhurbaşkanları Bakanlar Kurulu’na başkanlık yapma görevini veriyor” şeklinde konuştu.