AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, terör örgütü PKK’nın Kürtlerin hakkını savunmak gibi bir amacı olmadığını belirterek, “PKK kim Türkiye’ye zarar vermek isterse, onun için çalışan bir örgüttür” dedi.
Çelik, AK Parti Seyhan İlçe Teşkilatı tarafından Fatih Sultan Mehmet parkında düzenlenen iftar programına katıldı. Burada yaptığı konuşmada PKK terör örgütünün haince ve pervasızca bir saldırı ile Mehmetçikleri şehit ettiğine dikkat çekerek, “Herkes bilsin ki bu mübarek günlerde PKK’nın yaptığı bu saldırının, Kürt kardeşlerimizle bir ilgisi yoktur. PKK bu saldırıları yaparken, Kürt kardeşlerimizin hakkını savunduğunu söylemesi bir yalandır. Biz bu ülkede Türk olsun Kürt olsun, Gürcü olsun, Çerkez olsun, Alevi olsun, Sünni olsun herkesle tek bir tespihin taneleri gibi kardeşiz, bu kardeşliğimizi koruyacağız. Bu millet, Türküyle, Kürdüyle, Alevisiyle, Sünnisiyle geleceğe yürürken PKK terör örgütü gibi hainlerin yaptığı saldırılar, döktüğü kanlar, ya da eli kanlı diktatör Esad’ın Halep’te döktüğü kanlar karşısında hiçbir zaman tereddüde kapılmayacak” dedi.
“PKK’NIN KÜRTLERİN HAKKINI SAVUNMAK GİBİ BİR AMACI YOK”
PKK’nın ‘Kürtlerin hakkını savunuyor’ diye, algılatılmaya çalışıldığını ifade eden Çelik, “PKK’nın Kürtlerin hakkını savunmak gibi bir amacı yok. PKK kim Türkiye’ye zarar vermek isterse, onu kullanmak üzere kendisine destek verirse onun için çalışan bir örgüttür. PKK’nın tarihinden bazı şeyler söyleyeyim. 1991-1994 yılları arasında PKK Kuzey Irak’ta hakimiyet kurmak istediği zaman, o zamanda elindeki ağır silahları Saddam Hüseyin’den almıştı. O zamanda Halepçe’de insanları gazla öldüren Saddam’a karşı, Irak halkı ayaklanmıştı. PKK o zamanda halkın yanında saf tutmamıştı. Saddam denen diktatörün yanında saf tutmuştu. Bunun karşılığında Saddam’dan ağır silahlar ve destekler aldı. Hatta o zaman öyle bir hakimiyet kurdu ki Kuzey Irak’ta bizim ordumuzla Barzani’nin ordusu beraber PKK’ya karşı operasyonlar düzenledi” diye konuştu.
“TÜRKİYE, KÜRTLERİN KAZANIM ELDE ETMESİNDEN RAHATSIZ OLMUYOR”
Çelik, PKK’nın Esat tarafından Afrin ve Kobani’de Türkiye’ye zarar vermesi için terk edilen yerlerde fiili yönetim ilan ettiğini belirterek, “Biz bu fiili yönetim ilan etme durumunu tehdit olarak kabul ediyoruz. Biz bunu tehdit olarak kabul ederken PKK ve BDP çevreleri şöyle bir manipülasyona başvuruyor; diyorlar ki Suriye’de Kürtlerin Suriye’de kazanım elde etmesinden Türkler rahatsız oluyor. Tam tersine Türkiye, Kürtlerin kazanım elde etmesinden rahatsız olmuyor. Türkiye’nin rahatsız olduğu PKK’nın de facto yönetimler ilan etmesidir” şeklinde konuştu.
“SİYASETLE MÜZAKERE TERÖRLE MÜCADELE DEĞİL”
BDP’nin “İki tarafta ellerini tetikten çeksin” teklifine “Şuanda, Şemdinli’de 8-10 gündür saldırı gerçekleştiren kim?” diye cevap veren Çelik, şunları kaydetti:
“Bu katliamları gerçekleştiren PKK’ya karşı hiçbir eleştirileri yok, yapmaya çalıştıkları tek şey bu tür konular gündeme geldiği zaman müzakereler başlasın. Sırtınızı silaha dayarsanız, ya da silahın gölgesinde bir müzakere dayatmaya çalışırsanız yaptığınız siyaset olmaz. Siyasetle müzakere terörle mücadele değil. Ama siz silah üzerinden, silahı arkanıza alarak ya da örgütün silahı gibi konuşmaya başlarsanız o zaman da siz siyaseti temsil etmemiş olursunuz, dolayısıyla müzakere alanının dışında kalırsınız.”
“ALEVİLİK, İSLAM’IN GELENEĞİ İÇERİSİNDE BİR BOYUTTUR”
Cem evlerinin nasıl bir statüye sahip olması gerektiğiyle ilgili Türkiye’de yürüyen bir sürecin olduğuna dikkat çeken Çelik, “Ama son olarak CHP milletvekilinin çıkıp da ‘Alevilik ayrı bir dindir ve ibadethanesi Cem evidir’ demesi Alevilerin içerisinde de tepki gördü. Alevilik, İslam’ın içerisinde bir boyuttur, bir gelenektir ve bunun Aleviliğin kültürel hayatının yaşadığı yer Cem evidir ve bu zaten kabul gören bir şeydir. Ama birisi çıkıp da ‘Alevilik ayrı bir dindir Cem evi ibadethanesidir’ dediğinde bu şu manaya geliyor; bunu söyleyen CHP milletvekili gerçek Alevilerin de tepki gösterdiği gibi Kur’ansız, peygambersiz ve Hz Ali’siz bir din uyduruyor. Bilindiği kadarıyla bin 400 yıldır, İslam tarihinde böyle bir iddia ortaya atılmamış. Bu gün Alevilik, İslam’ın geleneği içerisinde bir boyuttur, bir duruştur, bir algılama biçimidir, yaşama biçimidir ve bunun Alevilik kültürü ve geleneğinin yaşatıldığı yer Cem evidir zaten bunu herkes kabul ediyor. Şimdi bunları söylediğimiz zaman bazıları çıkıp diyor ki, siz Aleviliği dışarıdan tanımlamayın, onu biz tanımlayalım. Hiçbir şey kendi içinde getto değildir. Bu da başka bir getto mantığıdır başka bir kabile mantığıdır. Ne mezhepler, ne tarikatlar kabile değildir. Zaten öyle bir şey de olsa bu iddianın yanlış olduğunu Aleviliğin güçlü kanaat önderleri de söylüyor. Birileri Cumhuriyet tarihinde Alevilerin maruz kaldığı baskıları ortadan kaldırmak istiyorsa, hep beraber uğraşalım. Alevilerin hakkı olan kazanımların, bir takım taleplerin yerine gelmesi isteniyorsa bunun için hep beraber uğraşalım. Ama bir takım oligarşik çıkar gruplarının kendilerine yeni bir din üretme gayretini Alevilik üzerinden ifade etmesine en önce Aleviler karşı çıkıyor. Bizim de bildiğimiz kadarıyla onların bahsettiği gibi bir din ne insanlık tarihinde, ne İslam tarihinde ne Türkiye ne Osmanlı tarihinde olmadı” dedi.
Konuşmasının ardından orucunu açmak için yemek masasına geçen Çelik, yanına gelen küçük bir kızı kucağına alarak bir süre sohbet etti. Ezanın okunmasıyla küçük kıza yemek yediren Çelik, daha sonra orucunu açtı. İftar programına AK Parti Milletvekili Fatoş Gürkan ve AK Parti Seyhan İlçe Başkanı Kasım Pamuk’un yanı sıra çok sayıda vatandaş katıldı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz