AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, "Özellikle BDP çevresi, Kürtlerin kazanımını, PKK'nın kazanımı gibi sunmaya çalışarak bir provokasyon yapıyor. Bunun karşısında da daha önemli bir şey var, birileri de, BDP'nin karşısında konuşlanmış bazı siyasi hareketler de, Kürtlerin kazanımlarını PKK adına mahkum etmeye çalışıyor" dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar'ın sorularını cevaplandırdı. Çelik, "PKK'nın Şemdinli'de yapmaya çalıştığı, 'kendisini Arap Baharı'nın bir devamı gibi batıya gösterme faaliyeti'. Yani uzun dönemli bir çatışma, arkasından bir-iki köye bir bayrak dikecek ve orada bir hakimiyet sağlayacak ve bunu Batıya bu şekilde sunacak" diye konuştu.
Batı'da PKK'nın çok iyi analiz edilmiş durumda olduğunu söyleyen Çelik, PKK'nın bugün demokratik devletler dünyasına karşı olan bir blog tarafından kullanıldığını ve blog adına uyuşturucu kaçakçılığından kiralanmış terörist faaliyetlere kadar birçok işe karıştığının bilindiğini belirtti. Çelik, PKK'nın bu yeni oluşum içinde Arap dünyasındaki muhaliflerle değil, diktatörlerle eş anlamlı görülen bir şey olduğunu bildirerek, "Türkiye'de mahkum edilen bir kavram var. Diyorlar ki bazıları, 'Bu yeni gelişmeler Arap Baharı değil Kürt Baharı olur'. Kürt meselesi ayrı bir mesele, PKK meselesi ayrı bir mesele. Biz, Irak'ta ve Suriye'de kürtler kardeş bir halktır, kürtlerin kazanımlarını destekliyoruz. Bizim karşı olduğumuz unsur PKK ya da bir başka terör örgütünün oralarda fiili bir yönetim kurmasıdır" dedi.
"BDP, SURİYE'DEKİ, IRAK'TAKİ KÜRTLERİN KAZANIMLARINI PKK'NIN KAZANIMI GİBİ SUNMAYA ÇALIŞIYOR"
Çelik, konuşmasında şunları kaydetti:
"Suriye'deki, Irak'taki ve başka coğrafyalardaki kardeş halk olan Kürt halkının demokratik düzenlerden, demokratik hak ve hürriyetlerden daha fazla yararlanması, insan haysiyetine uygun bir yaşam sürmesi anlamındaysa 'Kürt Baharı', tabii ki kürtler de 'Kürt Baharı'nın hak ediyorlar. Ama 'Kürt Baharı'nı PKK'nın yaptığı gibi bir terörist faaliyeti neticesi haline getirmeye çalışıyorlarsa, buna tam cepheden karşı olduğumuzu her yerde söylüyoruz. Dolayısıyla, birileri, mesela özellikle BDP çevresi, Kürtlerin kazanımları çerçevesinde, Kürtlerin kazanımını PKK'nın kazanımı gibi sunmaya çalışarak bir provokasyon yapıyor. Bunun karşısında da daha önemli bir şey var, birileri de, BDP'nin karşısında konuşlanmış bazı siyasi hareketler de, Kürtlerin kazanımlarını PKK adına mahkum etmeye çalışıyorlar. Kürtlerin kazanımları ile BDP'nin yaptığı gibi PKK'nın meşrulaştırılması için kullanılamaz. Birilerin yaptığı gibi PKK'ya karşı olmak adına kardeş Kürt halklarının kazanımları mahkum edilemez. Türkiye'de iki zıt kutup çatışıyor. BDP öyle bir hale sokuyor ki, Suriye'deki Irak'taki Kürtlerin kazanımlarını PKK'nın kazanımı gibi sunmaya çalışıyor. Ya da PKK'yı bu kazanımların içinde değerlendirmeye çalışıyor. PKK terörist bir örgüttür. Kardeş halkların kazanımı PKK'nın kazanımı olarak sunulamaz. MHP, PKK'ya karşı çıkmak adına bölgede kürt halklarının kazanımlarına dönük bir düşmanlık üretiyor. Bu ikisi birbirine besleyen iki yanlış siyasettir."
Çelik, CHP'nin geçmişte yayınladığı Kürt raporlarının internet sitelerinde olduğu halde CHP'nin bu raporlara karşı çıktığını söyledi. Bugüne kadar 'Dersim katliamı' ile yüzleşme konusunda CHP'nin herhangi bir tavır ortaya koymadığını savunan Çelik, "En son Sayın Aygün'ün kaçırılması meselesinde bile bir gün içerisinde 7-8 ses çıktı CHP'de. CHP ile ilgili önümüzde anlamlı bir tablo yok. Bir de şu var tabii, CHP bir statüko partisidir ama bunu sadece Türkiye için istemiyor, bunu bütün bir Ortadoğu, Dünya için istiyor. O mantık içinde baktığından gidiyor, Baas'la yan yana durmaktan çekinmiyor" diye konuştu.
Çelik, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün kaçırılmasına ilişkin, "Bununla ilgili spekülasyon yapılmasını doğru bulmam, bu konuya da girmem. Sayın Milletvekili bir terörist saldırıyla karşı karşıya kalmıştır. Allah onu ailesine ve sevenlerine bağışlamıştır. Yüce Meclis ve sivil siyaset hedef alınmıştır" dedi. PKK'nın Aygün'ü kaçırdığı zaman verdiği mesajın 'Halktan gelen şikayetler üzerine kaçırdık' olduğunu ifade eden Çelik, bu söylemin Tunceli halkı tarafından tepki gördüğüne işaret etti. PKK'nın geçmişine bakıldığında eylemin anlamlı olduğunu belirten Çelik, PKK'nın geçmişte de aynı eylemleri Kürt siyaseti konusunda öne çıkmış aktörlere ve siyasilere yaptığını ifade etti. Çelik, "PKK'nın bu eylemi yapmasının amacı hem de BDP'nin sessizliğini icra eden şey şu, PKK artık kendisine kuvvet içerisinde 'solcu ve Alevi' diyen, kimlik çerçevesinde siyaset yapanları kontrolü altına almak için baskı politikası uyguluyor" şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz