Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz:

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, Gezi olaylarının yıldönümünü fırsat bilenlerin yine olay çıkarmanın arayışı içinde olduğunu belirterek, "İlk 2 gündeki çevrecileri bir yana koyarsak, Gezi eylemlerinin demokratik bir amacının olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz" dedi.AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, sosyal paylaşım sitesi Twitter'dan açıklamalarda bulundu. Gezi olaylarının yıldönümünü fırsat bilenlerin yine olay çıkarmanın arayışı içinde olduğunu belirten Kapusuz, "Bazıları Medya’ya çıkıp 'Gezi olayları yaşam tarzına müdahaleden kaynaklandı' diyor. O zaman Başbakanımız ile görüşen gezi heyeti neden yaşam tarzına müdahale ile ilgili tek bir talepte bulunmadı. Önce Başbakan Yardımcısına sonra Başbakan’a gelen heyet ne istedi? '3.köprü, 3 Havalimanı, Kanal İstanbul gibi projeler yapılmasın’ dedi.Yaşam tarzlarına müdahale edildiğine ilişkin tek bir somut hadise dahi ortaya koyamadılar. Çünkü kendileri de biliyordu ki hükümet, yaşam tarzlarına en ufak bir müdahalede bulunmamıştı. İlk 2 gündeki çevrecileri bir yana koyarsak, Gezi eylemlerinin demokratik bir amacının olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz" ifadelerini kullandı.“GEZİ ŞİDDETİ AMACINA ULAŞSAYDI DEMOKRATİK SÜREÇ ASKIYA ALINACAKTI”"Gezi'de demokrasi talebi yoktu, tam tersine demokratik süreci askıya alma isteği vardı" diyen Kapusuz, "Sandıktan umudunu kesen bir kitle, sokaktan ve şiddetten medet umuyordu. Gezi başarılı olsaydı demokrasi rafa kalkacaktı. Mısır’ın Gezi olayları başarılı oldu, sonuç ortada; ordu darbe yaptı, binlerce insan öldü, şu anda orada demokrasi falan da kalmadı. Yine Ukrayna’nın Gezi’si de başarılı oldu ama orada da sonuç ortada; ülke iç savaşa sürüklendi ve topraklarının bir kısmı koptu gitti. Yani Türkiye’deki Gezi şiddeti amacına ulaşsaydı demokratik süreç askıya alınacaktı. Ülkemiz; Mısır ve Ukrayna gibi süreçler yaşayacaktı. Çok şükür ki milletimizin sağduyusuyla ve ferasetiyle bu olmadı. Gezi şiddetinde CHP’nin de payı büyüktür. Bir kere o hadiselerin başından beri ikiyüzlü bir tutum sergilediler. Hem Gezi Parkıyla ilgili projenin yapılması için CHP’li belediye meclis üyeleri aracılığıyla oy verdiler hem de bu projeyi protesto edenleri kışkırttılar. Gezi Parkından CHP’ye bir iktidar çıkacağını düşündüler ama avuçlarını yaladılar" dedi."30 Mart'taki seçim sonuçlarıyla da Gezi’deki ihanetlerinin bedelini ödediler” diyen Kapusuz, açıklamasını şöyle sürdürdü:“CHP bu süreçte bir yandan Gezicilerin sırtını sıvazlarken öte yandan paralel çeteyle iş tuttu. Bu iki cepheyi birleştirdi. Geçen yıl Gezi hadiselerini el altından destekleyen paralel çete şimdi paralel medya aracılığıyla Gezicilere açıktan destek veriyor. Neticede Gezi’nin bilançosu ortada; yitip giden evlatlarımız, ülke ekonomisine verilmiş zarar, dış güçlerin algı operasyonuna sunulan katkı. Gezi’nin her bakımdan ülkeye verdiği zarar ortada iken şimdi Gezi’nin yıldönümünde yeni bir tahribata kalkışmak bu ülkeye ihanettir. Hep söyledik yine söylüyoruz; Türkiye demokratik bir ülke. Sandık yolu açık, sivil toplum örgütleri faaliyet gösteriyor yani eğer bir talep varsa bunu dile getirmenin her türlü yolu açık. Bu demokratik süreçlerin dışına çıkarak sokakları yakıp-yıkıp, toplumun huzurunu bozmak bu ülkeye zarardan başka bir şey getirmez. Gençlere sesleniyorum; Gezi’nin yıldönümünü bahane eden yüzleri maskeli provokatörlere, ajanlara ve bölücülere kanmayın! Onlar hem sizlerin hem de ülkenin geleceğini çalmak istiyor. Gençleri sokağa davet eden Kılıçdaroğlu’na ise çok ağır bir kelimeyi hatırlatıyorum; 'vebal."ANAYASA MAHKEMESİ’NİN YOUTUBE KARARIAnayasa Mahkemesi'nin Youtube lehine bir karar verdiğini belirten Kapusuz, "Daha önce de CHP’li Sezgin Tanrıkulu’nun Twitter ile ilgili başvurusunu 1 hafta içinde neticelendirmişlerdi. Şimdi soruyorum; CHP’li Tanrıkulu’nun Twitter başvurusunu 1 hafta içinde karara bağlayan Anayasa Mahkemesi, bu ülkenin Başbakanı’nın tam 42 gün önce Twitter’da kendisi ve ailesine hakaret edildiğine ilişkin başvurusunu niye gündeme almadı?Söz konusu Youtube ve Twitter olunca hemen karar veren Anayasa Mahkemesi kişilik haklarına yapılan saldırıları niye gündeme almıyor? Mesela 50 gün önce başvuru yapan Burhan Kuzu’nun başvurusu ne oldu" diye sordu.PKK'NIN KAÇIRDIĞI ÇOCUKLARKapusuz, PKK'nın kaçırdığı çocuklara ilişkin, "HDP sözcüleri diyor ki 'O çocuklar kaçırılmadı kendi rızalarıyla dağa çıktı'. Allah aşkına sizde hiç vicdan yok mu? 14 yaşında bir çocuk için hangi rızadan bahsediyorsunuz? 14 yaşında bir çocuk kendisi için neyin iyi, neyin kötü olduğunu tam olarak ayırt edemez. Önceki gün televizyonlarda gördük; Diyarbakır’da bir abla haykırıyor diyor ki 'Ey HDP yöneticileri, sizlerin çocukları dizinizin dibinde ama bizim çocuklarımız dağa kaçırıldı sizde hiç insaf yok mu? Peki ya Başbakan’ın 'o çocuklar dağdan indirilmeli' demesine bile muhalefet eden Kılıçdaroğlu’na ne demeli? Batsın senin o kirli muhalefetin ve iktidara gelme hırsın 'O çocukların dağdan inmesi için herkes destek vermeli' diye çağrıda bulunacağına 'PKK’dan yardım istiyorlar' iftirasını atıyorsun. Kılıçdaroğlu muhalefet etmeyle nefret etmeyi birbirine karıştırıyor. Bu milletin ne acısına ne de feryadına ortak oluyor. O sadece iktidar hırsıyla her şeye karşı çıkıyor" dedi.