AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, "Alevilerin bu ülkede iki dönem her halleriyle rahat ettiği süreç olmuştur. Biri 1950-60 dönemi, diğeri de 2002'den bu güne kadar olan dönem" dedi. Soylu, İsmail Kahraman Kültür Merkezi'nde düzenlenen Siyaset Akademisi 16. Dönem Yerel Yönetimler Programı'nın açılışında yaptığı konuşmada, gelecek yılın bu coğrafyanın en önemli yılı olduğunu, alınan yüzde 73 oyun dahi yetmeyebileceğini belirtti. Türkiye'nin dört kez dönüşüm ve değişim seçimi yaşadığını dile getiren Soylu, "Bunların ilki 1950 yılında adına 'Ak Devrim' denilen seçimlerdi. Demokrasi adına çok önemli adımlar atıldı. Alevilerin bu ülkede iki dönem her halleriyle rahat ettiği süreç olmuştur. Biri 1950-60 dönemi, diğeri de 2002'den bu güne kadar olan dönem. 1950-60 döneminde bir tek Kürt isyanı yaşanmamıştır. Kürt kardeşlerimiz kendilerini rahatlıkla ifade edebildikleri, bir şekilde asimile edilmedikleri, ötekileştirilmedikleri bir dönemi, 11 yıldır geçirmektedirler" diye konuştu. İkinci değişim seçiminin Özal döneminde, üçüncü değişim seçiminin ise 2002 seçimlerinde yaşandığını kaydeden Soylu, şöyle devam etti: "Hala Türkiye bu dönemin adımlarını atmaktadır. Dördüncü değişim seçimi ise 2010 referandumudur. Türkiye'deki insanların 'Artık ben de varım' dediği seçimdir ama önümüzdeki mahalli seçim dört seçimden de önemlidir. Bunu bütün siyasi müktesebatımla söylüyorum. İki katlı bir ev yaptınız, bir kat daha ve çatısının da yapılması gerekiyor. Dışarıda belediye, balyoz, dozer bekliyor. Aralarında ufak bir muhalefet çıksa da dozerle, balyozla başına vursak diye bekliyorllar. Bir katı, bir çatısı kaldı. Çok çalışmalı, çok gayret göstermeliyiz." "Biz bin yıldır bu coğrafyadayız" diyen Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bin yıldır bu coğrafyada ilk kez bu topraklardaki insanlar tam geniş bir istişareyle devlet başkanını seçecek. Ne Selçuklu'da, ne Osmanlı'da böyle bir şey var. Bütün insanların katılımıyla devlet başkanı seçilecek. Birileri bunu istemiyor. Birileri acı çekiyor, istemiyor. Birileri Haso'nun, Memo'nun evlatlarının hakim olmasını, profesör olmasını, iş adamı, esnaf, büyükelçi olmasını istemiyor, ağırlarına gidiyor. Faizler cebine girmediği için ağırlarına gidiyor. Kendi helikopterimizi, tankımızı, insansız hava aracımızı yapmamızı istemiyorlar. Güçlü bir Türkiye istemiyorlar. Bugün bunun devam etmesi lazım. Bir Cumhurbaşkanlığı seçimi var. Kendim için değil, ben bunun için geldim. AK Parti'nin içinde bunun için varım. Cumhurbaşkanlığı seçiminin hayali ile çalışıyorum." Cumhurbaşkanlığı seçiminde alınacak sonuçların ardından Türkiye'de yeni bir dönemin başlayacağını belirten Soylu, Türkiye'nin üzerine oynanmak isteyen, onu zayıflatmak isteyen, konsantrasyonunu bozmak isteyen her türlü oyunun milletin sandıkta tecelli eden iradesiyle, demokrasiye olan inancıyla bertaraf olacağını vurguladı. Bu nedenle yerel seçimlerin sıradan bir seçim olmadığına işaret eden Soylu, şöyle devam etti: "Alacağımız her oy, ulaştığımız her kişi çok önemli. Bir eksiği kapatabilmek düşüncesiyle CHP'ye, MHP'ye, hangi partiye oy vermiş olursa olsun herkesi kucaklayalım ve bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimine bu büyük aileyi daha da büyüterek götürelim. Eğer bu fırsatı kaçırırsa Türkiye, bu fırsat yüzyıllarca bir daha ayağına gelmez. O nedenle AK Parti'yi sadece bir siyasi parti hadisesi olarak düşünmeyin. AK Parti bir siyasi parti hadisesinden daha büyük, bir millet ve gelecek davasının adıdır. Büyük bir yarın davasının adıdır."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz