AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, "Tüm vatandaşlarımıza, kamuoyuna bir çağrı yapmak istiyorum, oynanan oyunun bu millet farkındadır, dolayısıyla rehin alınmış bir adam üzerinden birilerinin Türkiye'yi rehin almasına müsaade etmeyiz." dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ünal, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın partisinin milletvekilleri ile buluştuğu toplantının ardından basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
ABD'de yargılanan Rıza Sarraf'ın ifadelerinin sorulması üzerine Ünal, "Rehin alınmış ve bazı ithamlara, ifadelere zorlanmış, kendi ifadesiyle de hapiste kalmamak için anlaştığını ifade eden bir kişinin ifadeleri üzerinden biz bir adalet ve hakikat arayışı içine mi gireceğiz? Eğer biz bunun ifadelerini dikkate alıp, bu ifadeler üzerinden Türkiye'yi konuşacaksak, rehin alınmış bir adamın ithamları üzerinden bir hakikat arayışına gireceksek, bu bizzat hakikatin kendisine ihanet olmaz mı? Bu bizzat Türkiye'ye ihanet olmaz mı? Atatürk'ün gençliğe hitabesinde ifade ettiği gibi, bu bir dalalet ve hıyanet olmaz mı? Bunun, açık bir şekilde dahili ve harici bedhahların oyunu olduğu görülmüyor mu?" sorularını yöneltti.
- "Umutlanmayın."
Amerika'da bazı kesimlerin Türkiye'yi siyasi ve ekonomik olarak köşeye sıkıştırmak için Sarraf'ı bir kart olarak kullandıklarının son derece açık olduğunu ifade eden Ünal, bu konu üzerinden umutlananlara "Umutlanmayın." dedi.
"Şunu unutmasınlar ki biz 15 Temmuz cehenneminden geliyoruz." diyen Ünal,FETÖ'cülerin kimisinin solcu kimisinin Atatürkçü kılığında en iyi bildikleri işi yaptıklarını ve onların da kim olduğunu bildiklerini aktardı.
Ünal, "Tüm vatandaşlarımıza, kamuoyuna bir çağrı yapmak istiyorum. Oynanan oyunun bu millet farkındadır. Dolayısıyla rehin alınmış bir adam üzerinden birilerinin Türkiye'yi rehin almasına müsade etmeyiz." dedi.
Rıza Sarraf'ın ABD'ye gidişine göz yumanlar hakkında soruşturma başlatılması önerisine ilişkin Ünal, "İhtimal üzerine hüküm binaedilmez. Sayın Mustafa Şentop, bir hukukçu olarak düşüncesini paylaşmış olabilir. Ama şu anda kesin olan bir şey var ki orada Amerikan yargısıyla hapiste kalmamak adına anlaştığını söyleyen ve sanık olmaktan tanık olmaya geçmiş, bunun karşılığında da kendisine ezberletilmiş bir senaryoyu dünyayla paylaşan bir kişi üzerinden Türkiye köşeye sıkıştırılmak isteniyor."diye konuştu.
Ünal, Sarraf'ın ifadeleri üzerinden içeride ya da dışarıda AK Parti'yi ve Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak isteyenlere,"2002'den beri 'Her ne pahasına olursa olsun AK Parti'den kurtulmalıyız' diyenlere buradan şunu söylüyorum. AK Parti'den, Recep Tayyip Erdoğan'dan kurtulsanız, milletten kurtulamazsınız. Milletten kurtulsanız, Allah'tan kurtulamazsınız." diye seslendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bugün dava açacağını ifade ettiğini hatırlatan Ünal, Erdoğan'ın önümüzdeki günlerde ABD Devlet Başkanı Donald Trump ile bir görüşmesi olacağını bildirdi.
- "Herhangi bir para çıkışı olmamıştır"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun "belge" diye elinde salladığı şeylerin ne olduğunun bilinmediğini ifade eden Ünal, şöyle konuştu:
"Bilmediğimiz belgelerle ilgili tabii ki bunların ne olduğu açıklanana kadar, bunlar bizim nezdimizde elinde sallanan sahte belgelerdir. Burada Kemal Kılıçdaroğlu'nun iddiası nedir? Türkiye'den Cumhurbaşkanımızın, yakın çevresinin yurt dışına bazı offshore hesaplarına para gönderdiği iddiası. Şimdi bizim bildiğimiz ve iddia ettiğimiz bir şey var. Biz diyoruz ki Türkiye'den yurt dışına offshore hesaplarına herhangi bir para çıkışı olmamıştır. Tam tersine Türkiye'ye para gelmiştir. Bu belgeler bunu ispat edemez. Çünkü böyle bir belge yok. Eğer Kemal Kılıçdaroğlu, bu belgeleri bunun ispatı olarak gösteriyorsa, bu belgeler sahtedir. Eğer 'Bu belgeleri ben bankadan aldım' ya da 'Bu belgeleri, ben şuradan, buradan temin ettim' diyorsa, Kemal Kılıçdaroğlu'nun şunu bilmesi gerekir. Dışarı giden bir para yok, dışarıdan gelen bir para var ama burada bunun bir ticari sır olduğunu, insanların ticari faaliyetlerinin siyasetin, hakaretin ve iftiranın konusu olmadığını sözcülerimiz de sayın genel başkanımız da paylaşmıştır.Ama burada biz, bir genel başkanın abesle iştigalini konuşuyoruz. Çünkü ortaya bir iddiada bulunuyor. Bu iddiasını ispat etmiyor. Bu iddiasını ispatı olan belgeleri kamuoyuyla paylaşmıyor. Biz de ona diyoruz ki 'Seninle ilgili gerekli hakaret davaları açılmıştır, bundan sonra anayasanın sana tanıdığı ispat hakkını kullanmak için bu belgeleri senin yargıya teslim etmen gerekir.'"
- "Şimdi bakıyoruz kıvırmaya başladı"
Tarafların bununla ilgili hem hakaret hem tazminat davalarını açtıklarını belirten Ünal, bu davalar açıldığı andan itibaren Anayasanın iddiayı ortaya koyan sanığın iddiasını ispat etmesi için elindeki belgeleri mahkemeye verme zorunluluğu bulunduğuna dikkati çekti.
Kılıçdaroğlu'nun elindeki belgeleri mahkemeye teslim etmesi gerektiğini yineleyen Ünal, "Şimdi bakıyoruz, kıvırmaya başladı. 'Efendim biz bir suç isnadında bulunmadık. Neden bu belgeleri mahkemeye verelim' tarzında birtakım kıvırmalarda bulunmaya başladılar. Şimdi ne yaptıklarını da bilmiyorlar.Ama yaptıkları bir şey var ki maalesef Türkiye siyasetinin gündemini meşgul ediyorlar. Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni meşgul ediyorlar ve Türkiye'nin şu anda acil ve önemli konuları varken maalesef biz ana muhalefetin bu tür abeslikleri ile uğraşmak durumunda kalıyoruz." ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu'nun "Belgeleri vatansever bürokratlardan aldık" açıklamasının hatırlatılması üzerine de Ünal, "Ne zamandan beri vatansever bürokratlar anayasa suçu işlemeye başladı? Yani vatanseverliğin tanımı, eğer Kemal Kılıçdaroğlu'nun uluslararası Türkiye karşıtı, düşmanı odaklarla iş birliği yapması ise bunun adı vatanseverlik değil, bunun adı dalalet ve hıyanettir." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Bu makamı artık kullandırtmayacağız' açıklamasının toplantıda gündeme geldiğini ifade eden Ünal, "Sayın Cumhurbaşkanımız milletvekillerimiz ile yaptığı bugünkü toplantıda da hem sözlerini biraz daha açıklık getirdi hem milletvekilinin milletvekilliği, bürokratın bürokrat, herkesin kendi görev ve sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiği, herhangi bir şekilde başka makamlara sorumluluk atılarak yapılacak bir bahanenin asla dikkate değer bulunmaması gerektiğini ifade etti." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın partisinin grup toplantısında ifade ettiği gibi birilerinin "Beyefendi böyle istiyor, Beyefendinin talimatı" diyerek bunu kullandıklarını dile getiren Ünal, Erdoğan'ın da hukuk, prosedür, ilgili düzenleme ve yönetmelik neyi gerektiriyorsa herkesin onu yapması gerektiğini söylediğini aktardı.
(Bitti)
(AA)