Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kendini milletin üzerinde gören, oy sandığından çıkacak sonucu çantada keklik sanan teşkilat yöneticisi, milletvekili, belediye başkanı veya adayı kadar AK Parti'ye zarar veren kimse olamaz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin genel merkezinde düzenlenen 129. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu.
24 Haziran seçimlerine göre, ilçe değiştiren 1,5 milyona yakın seçmen bulunduğunu üstelik bunların 222 binden fazlasının AK Parti üyesi olduğunu belirten Erdoğan, "Öyleyse yakın markaja alacağız. İşte 'Buradan taşınalım, kaydı taşıyalım da muhtarlığı alalım, taşıyalım da il genel meclisi üyeliğini alalım, belediye meclis üyeliğini alalım veya belediye başkanlığını alalım', AK Parti bu tür bir yanlışın içerisine kesinlikle girmemelidir. Bu konuyu siz kontrol altına alacaksınız." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, bu kişileri gittikleri ilçelerde bulup, AK Parti ile irtibatlandırmanın da yine parti teşkilatlarına düştüğünü vurguladı.
Bu yıl ilk defa oy kullanacak yaklaşık 1 milyon seçmenin varlığının çok önemli olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Seçim İşleri Başkanlığımızda tüm bu kayıtlar detaylarıyla mevcuttur. Onun için ana kademe kadın kolları ama özellikle de gençlik kolları bu işi çok yakından takip etmek durumundadır ki bu 1 milyon ilk defa oy kullanacak olanları yakın markaja alalım ve onların inşallah oy kullanmada herhangi bir yanlışa düşmesini baştan engelleyelim." diye konuştu.
- "31 Mart seçimleri 25 yıllık bir tecrübenin zirve noktası olacak"
Parti teşkilatlarından, üyelerden başlayarak seçmen kütüklerinden çıkan ve giren herkesi takip etmesini isteyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir ilçeye yerleşen kişiye teşkilatımızın hoş geldin ziyareti yapması seçme ve seçilme hakkı elde eden gençlerimize partimizi tanıtması ve hatta partimizde siyasete davet etmesi, adres kaydı olmayanların kayıtlarını yaptırmasını sağlaması bizlere güç kazandıracaktır. Görüldüğü gibi bu rakamların hepsi de önemlidir ve seçimlerde bize lazım olan farkı ortaya koymamızda çok ciddi katkı sağlayabilecek büyüklüktedir. İl ve ilçe başkanlarımızdan bu konuları detaylıca çalışmalarını istiyorum.
AK Parti olarak bizim için 31 Mart seçimleri belediyecilikte 25 yıllık bir tecrübenin zirve noktası olacaktır. Milletimiz 25 yıldır şehirlerini ve hayatlarını bu kadroların belediyecilik anlayışına teslim ediyorsa elbette bunun bir sebebi var. Durup dururken bunu yapmıyorlar. Bir memnuniyet var. Bundan dolayı da AK Parti ile beraber bu yolda yürüdük, yürüdüler. Hep söylediğim gibi kimsenin AK Parti'ye oy vermek gibi bir mecburiyeti, mahkumiyeti, borcu yoktur. Milletimizin her bir ferdini AK Parti'ye oy vermeye davamızla, ahlakımızla, duruşumuzla, mütevazılığımızla, hizmetlerimizle, projelerimizle, vizyonumuzla biz halkımızı ikna edeceğiz."
- "Hakim olmak değil hadim olmak üzere yola çıkmış kadrolar"
Kendini milletin üzerinde gören, oy sandığından çıkacak sonucu çantada keklik sanan teşkilat yöneticisi, milletvekili, belediye başkanı veya adayı kadar AK Parti'ye zarar veren kimse olamayacağını dile getiren Erdoğan, "Siyaset, milleti kendinden nefret ettirme değil kendini millete sevdirme, benimsetme kabul ettirme sanatıdır. AK Parti milletimize hakim olmak değil hadim olmak üzere yola çıkmış kadroların partisidir. Bugüne kadar kazandığımız her başarının ardında işte bu şuurla çalışıyor olmamız vardır." dedi.
Siyasette hiçbir görevin kimseye zorla verilmediğini, göreve talip olanlar arasından seçim yapıldığını anlatan Erdoğan, "Şayet AK Parti'nin millete hizmetkarlık esasına dayanan siyaset anlayışını kendi yapısına, tarzına, konumuna uygun bulmayan varsa zaten yanlış yerdedir." diye konuştu.
"Halka hizmetin Hakk'a hizmet olduğu ilkesi bizim medeniyetimizin siyaset ve yönetim anlayışının temelini oluşturur." diyen Erdoğan, şunları söyledi:
"Geçmişte 70 yaşındaki ak sakallı amcalarımızla 17-18 yaşındaki fidan gibi delikanlılarımızın bayrak asmak için yan yana direklere, çatılara çıktıklarını, balkonlara tırmandıklarını biliyoruz. Biz oralardan geldik. Kimi alnının teriyle kazandığı parayla kazandığı son model otomobilini, kimi ekmek teknesi aracını hiç düşünmeden taşlı, tozlu yollara vuran fedakar dava adamlarını biliyoruz. Sabah namazıyla evden çıkıp gece yarısından sonra yatağa giren, bazen ağzına bir lokma yiyecek dahi koymadan gün boyu fisebilillah koşturan nice gizli kahramanlar biliyoruz. Bu şekilde haftalarca, aylarca çalışan hayatını davasına adamış abide isimler biliyoruz. Ve şu anda bunların büyük bir kısmı ahirete irtihal etmiş olan kardeşlerimiz ve biz işte onların bu gayretlerinin semeresi olarak buralardayız."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'nin, evinde ailesine, mahallesinde esnafına, cami bahçesinde veya mahalle kıraathanesinde sohbet ettiği arkadaşlarına, dolmuşta, otobüste birlikte yolculuk ettiği insanlara, iş yerinde mesai arkadaşlarına, temas ettiği herkese samimiyetle davasını anlatan gönül erleri bulunduğunu belirterek, bugünlere büyük dava insanlarının verdikleri samimi ve akıllı mücadeleyle geldiklerini söyledi.
- "Her şey insanla başlıyor ve insanda bitiyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Günümüzde gelişen teknolojinin etkisiyle siyasetin teknik araçları farklılaşmış olabilir. Artık bayrak asmak için direklere çıkmak gerekmiyor da olabilir. Daha çok insana ulaşmak için sosyal medya gibi alternatif mecralar gelişmiş olabilir ama unutmayınız hala her şey insanla başlıyor ve insanda bitiyor." dedi.
İnsanlara değerli hissettirmenin yolunun, hangi kanal kullanılırsa kullanılsın onlarla doğrudan iletişime geçmek olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bunun için her fırsatta çalmadık kapı, sıkmadık el, almadık gönül bırakmayacağız diyoruz. Bunlar sanal ortamda veya sanal unsurlarla olacak şeyler değil. İnsanın eliyle insanın gözü, kulağı, dili hiçbir zaman sanal ortamda gerçekleşmez. Ama insanoğlunun o gülücüğü, insanoğlunun o gözlerindeki bakış, ifade tarzındaki o kullandığı kelime, kelam, bütün gönülleri buraya çeker. Onu sanal ortamda yapamazsınız, sanal malzemelerle olmaz. Onun için de çok yoğun, çok geniş kapsamlı çalışmayı teşkilat olarak yürütmemiz lazım. 10 milyonu aşkın üyelerimizi nasıl çalıştıracağız? Bunun üzerinde durmamız lazım. Hiçbir siyasi partide böyle bir üye yok. Bu üye bizde. Ama çalışmamız lazım. Ana kademe, kadın kolları, gençlik kolları yoğun bir çalışmanın içerisinde olmamız lazım. Mahalle, köy ve sandık temsilcileriyle bu çalışmaları yürüteceğiz. Diyoruz ya sandık esaslı bir çalışma."
(Sürecek)