Ak Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı…(3)

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Büyükşehir Belediye Yasası ile köydeki vatandaşın da hizmet noktasında büyükşehir belediyesinden hesap sorabileceğini söyleyerek, “Bu yasayla daha çok hizmeti inşallah halkımızın ayağına getirebilme imkanını yakalayacağız” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, AK Parti’nin heyecanını kaybetmediğini belirterek, “Sanki yeni başlıyormuş gibi bir heyecan, bir azim içindeyiz” dedi.

AK Parti’nin köklerinin derinde olan ulu bir çınar gibi olduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Biz adeta ulu bir çınar gibi toprağın üzerinde boy verirken, aynı zamanda kökleriyle toprağa sıkı sıkı sarılan, toprağın derinliklerine kök salan bir partiyiz. Biz milletin partisiyiz ve bu millet men zuhur bir millet değildir. Bu millet tarih sahnesine dün çıkmış bir millet değildir. Biz Selçuklu'nun, Osmanlı'nın mirasını, onların kültürünü, onların birikimini, tecrübesini devralmış, tevarüs etmiş bir milletiz. 75 milyonun her bir ferdinin üzerinde, omuzlarında bu miras vardır. 75 milyonun her bir ferdi, bu şuuru taşımak durumundadır. 75 milyon geçmişine bu şuurlar bakıp, geleceğe çok güçlü bir özgüven içinde yürümek zorundadır. Biz hiçbir zaman ama hiçbir zaman komplekse, eziklik hissine kapılamayız."

“MEDENİYET VE ŞEHİRCİLİK ANLAYIŞINDAN UZAKLAŞTIRILDIK”

Başbakan Erdoğan, şehirlerin yapısından da bahsederek, konuşmasında Selçuklu ve Osmanlı mimarisinin yok edildiğine vurgu yaptı. Erdoğan, geçmiş mimariden bahsederek, şunları kaydetti:

“Bütün bu şehirler, bizim şehirlerimiz belli bir ruh, belli felsefe, belli bir anlayış üzerine inşa edilmiş, bu şekilde imar edilmiştir. Bütün bu şehirlerde bizim ruh kökümüzü teşkil eden, idrak ve inşa iç içe geçmiştir. Her evde, her kamu binasında, her çeşmede, her kervansarayda, her köprüde o taşlar bir medeniyetin aynası olarak, bir medeniyetin taşıyıcısı olarak özenle yerlerine yerleştirilmiştir. Her bir cumbanın, her bir küpeştenin, selamlığın, kim geldi penceresinin, sundurmanın, çardağın medeniyetimizde derin bir karşılığı vardır. Evin içinde, dışında, sokakta, cadde her bir süslemenin bizim kadim medeniyetimizin mana katan bir muhteviyatı vardır. Bakın biz, bu medeniyet ve şehircilik anlayışından maalesef adım adım uzaklaştırıldık. Öyle uzaklaştırıldık ki maalesef büyükşehir yasa tasarısı gündeme geldiğinde işte bundan uzaklaşmış zihniyetler, karşısına dikildiler, 'biz istemezük' dediler.”

“ŞEHİR MEDENİYETİMİZ SOYKIRIMA TABİ TUTULDU”

CHP döneminde yüzlerce camii yıkıldığını ve İstanbul’da yüzlerce eserin tahrip edildiğini belirten Erdoğan, kendisinin belediye başkanlığı dönemine de atıfta bulunarak şunları söyledi:

“Sadece nüfus artışı, ekonomik, sosyal şartlar değil bizzat iktidarlar tarafından bizim şehir medeniyetimiz adeta katledildi, adeta soykırıma tabi tutuldu. CHP'nin tek parti döneminde yüzlerce cami yıkıldı. Sadece İstanbulumuzda yüzlerce tarihi eser tahrip edildi, yüzlerce ata yadigarı kendi kaderine terk edilip harabeye çevrildi. Balyozlarla, buldozerlerle şehirlerin en köklü yapıları, adeta şehirlerin can damarları, şehirlerin ruhları yok edildi. Biz doğruya 'doğru', eğriye de 'eğri' demekle mükellefiz. Bu eleştiriyi de yapmak durumundayız. 1994'te İstanbul'a belediye başkanı olduğum dönemde önümde önceki iki dönemin ağır faturası vardı. 15 emsale varan uygulamalar yapılarak İstanbul betonlaştırılıyordu. Daha sonra CHP zihniyeti döneminde bu biraz daha düşürüldü. Fakat biz İstanbul'a belediye başkanı olduğumuzda, azami 3 emsal olacak, 3 emsalin üzerine asla çıkılmayacak talimatı verdim ve 3 emsalin üzerine çıkılmadı. Peki şimdi ne oldu? Şimdi bakıyorsunuz yeni yeni bazı şeyler uydurulmaya başlandı. Bu da nedir? Plan notları adı altında maalesef gene bu dış emsali daha farklı yerlere çıkarabilmek için burada bir tilki kurnazlığı içinde yine şehirler sömürülmeye devam ediyor. Niçin? Çok daha fazla kazanabilmek için.

Sürekli Çevre ve Şehircilik Bakanıma da söylüyorum, adeta ajan gezdirir gibi Türkiye'yi ekibinle dolaştıracaksın. Bir yerde farklı bir şey mi görüyorsun, hemen incelemeye alacaksın ve orada emsalden başlayıp plan notlarına varana kadar bunları gözden geçirip yıkılması gereken ne varsa yıkmayı kendimiz için tarihi bir görev telakki edecek ve bunları yıkacağız. Hiç acımadan... Eğer biz bugün acırsak, gelecek bizi affetmeyecektir ve biz acınacak hale geliriz. Maalesef 1950'den itibaren biz sağcı muhafazakar partiler tarafından da böyle tarihi yıkımları yaşadık.”

“MAHALLELER, BELDE BELEDİYESİNİN VERDİĞİ HİZMETTEN DAHA İYİSİNİ ALACAK”

Başbakan Erdoğan, muhalefetin yeni Büyükşehir Belediye Yasası ile ilgili eleştirilerine de cevap verdi. Muhalefetin, 300 kilometre uzaklıktaki köy ve ilçenin hizmeti nasıl alacağı şeklinde eleştirileri olduğunu söyleyen Erdoğan, “İl özel İdaresi hangi imkanlarla bugüne kadar o köylere ulaşıyordu?” diye sordu. Bunu konuşmanın ne CHP’nin ne de MHP’nin işine gelmediğini söyleyen Erdoğan, köylerin mahalle olması üzerinde de bazı spekülasyonlar çıkarıldığını belirterek, “Efendim beldeydi, şimdi bu belde mahalle olacak, ne olacak? Kardeşim, burada asıl olan hizmet mi? Belde belediyesinin verdiği hizmetten daha fazlasını o mahalle alacak. Olay bu kadar basittir. Daha fazlasını alacak. Niye? Çok daha fazla bir güç elde etmiş olan bir yapı var” şeklinde konuştu.

Erdoğan ayrıca belde ve köylerin yapısında bir değişiklik olmadığını, bunların özüne dokunulmadığını, sadece idari birim olarak köy değil mahalle olarak isimlendirileceğini kaydetti.

“NÜFUSUN YÜZDE 5’İ BELEDİYEDE MEMUR OLARAK ÇALIŞIYOR”

Belde belediyeleri ile ilgili örnekler veren Başbakan Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Burası çok çok önemli. Ne yanlışlar yapılmış, ne yanlışlar yapılmış, bunu bilmeniz açısından söylüyorum. 405 nüfusa sahip bir belde belediyemizde 8 memur çalışıyor. Aynı şekilde 527 nüfusa sahip bir başka belde belediyemizde 26 kadrolu memur var. Yani nüfusun yüzde 5'i belediyede memur olarak çalışıyor. Buna rağmen yeterince hizmet üretilemiyor. Bu belediyelere maalesef yeterince yatırım yapılamıyor. Bizi böyle aldattılar, böyle kandırdılar, 527 kişi yaşayan bir beldeye sen kalkıp da yüzde 5'ini teşkil edecek şekilde bu kadar memur tahsis edersen burada siyasetten başka hiçbir şey düşünülemez. Bu kadrolar oraya sadece siyasi nedenlerle verildi ve şimdi onlar onların maaşını bile ödeyemiyor. Araya kimleri sokuyor kimleri. Aman battık, bittik, şu kadar borcum var. Öyle mi? 10 trilyon, 20 trilyon, 30 trilyon borcu olan bu şekilde belde belediyeleri var. Be kardeşim hem borçlanacaksın hem burası yürüsün diyeceksin. Sen iflas etmişsin zaten, bitmişsin, tükenmişsin. Sonra eğer buralar ayakta dursun diye çalışırsak bu ülke batar. Yani eğer geçmişte bu yanlışlar yapılmışsa bu yanlışlar üzerine biz ülkemizi bina mı edeceğiz? Yanlışın en doğrusu, en kısa yoldan yanlıştan dönmektir.”

“BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİNİN BÜTÇESİ ARTIRILACAK”

Başbakan Erdoğan, Büyükşehir Yasası ile birlikte büyükşehirlerdeki çarpıklığı ortadan kaldıracaklarını söyledi. Böylece harcamalarda büyük bir tasarrufu sağlayacağına dikkat çeken Erdoğan, aynı zaman da hizmet kalitesini ve yoğunluğunu da artıracaklarını dile getirdi.

Belediyelerdeki personelin hiçbir hak kaybına uğramayacağını ifade eden Başbakan Erdoğan, ayrıca köylerde 5 yıl süreyle belediye vergi ve harçlarının da alınmayacağını kaydetti. Büyükşehir belediyelerinin bütçelerinin artırılacağını söyleyen Başbakan Erdoğan, “İlçe belediyelerine ve büyükşehir belediyelerine verilen genel bütçe payı da yüzde 2.5'tan yüzde 4.5'e kadar çıkarılacak. Büyükşehir sınırları içinde toplanan vergiden, belediyelere ayrılan payı da yüzde 5'ten yüzde 6'ya çıkarıyoruz. Böylece büyükşehir belediyelerinin gelirlerinde ortalama yüzde 20'ye yakın artış sağlanıyor” diye konuştu.

“KÖYDEKİ VATANDAŞ HESAP SORACAK”

Başbakan Erdoğan, Büyükşehir Yasası ile ilgili değişiklikleri anlatırken, yeni yasa sayesinde köydeki vatandaşın da şehirdeki vatandaş gibi büyükşehir belediyesinden hizmet gelip gelmediği noktasında hesap sorabileceğini ifade etti. Muhalefet partilerinin bu yeni yasanın bir seçim yatırımı olduğu iddiasında olduklarını söyleyen Başbakan Erdoğan, “Anlamadıkları şu, biz şark kurnazlığı yaparak seçim kazananlardan olmadık. Bu şeklide seçim kazananlardan da değiliz. Biz, popülizmle, ayak oyunlarıyla, sinsi planlarla seçime giren bir parti hiç değiliz ve hiçbir zaman da olmayız” diye konuştu.

“Bizim her seçimde tek enstrümanımız var. O da hizmettir” diyen Başbakan Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:

“3 Kasım'da hizmet dedik, zafer kazandık. 28 Mart 2004'te hizmet dedik, yerel seçimde zafer kazandık. 22 Temmuz 2007'de, 29 Mart 2009'da, 12 Haziran 2011'de biz sadece ve sadece hizmetle, planla, projelerimizle milletimizin teveccühünü kazandık. Bugün de aynı şekilde milletin huzuruna hizmetle çıkıyoruz ve inşallah milletimizden de bunun karşılığını alacağız.”

YENİ YASAYLA DAHA ÇOK HİZMET GELİYOR

Yeni yasanın daha çok hizmet anlayışını daha çok gündeme getireceğini ve hizmeti artıracağını belirten Erdoğan şunları söyledi:

“Bu yasayla daha çok hizmeti inşallah halkımızın ayağına getirebilme imkanını yakalayacağız. Şimdi 2014 Mart ayına kadar, yani seçimlere kadar önümüzde yaklaşık 15.5 ay var. Bu süreçte tek tek 75 milyona ulaşmak ve bu yeni düzenlemeyi milletimizle paylaşmak zorundayız. Belediyeleri kapanan, köyleri, mahalleleri dönüşen vatandaşlarımıza bu yeni yasanın neleri getirdiğini, ne tür hizmetler, ne tür kolaylıklar sağlayacağını tek tek anlatacağız. Bunun yanında devam eden projeleri, başlayacak projeleri milletimize anlatacağız. En önemlisi de milletimize baştan beri ifade ettiğim, bizim geleneklerimize, bizim kültürümüze, bizim medeniyetimize, bizim yaşayışımıza uygun şehir anlayışını, şehircilik anlayışını da anlatacağız. Yavaş ya da hızlı. Biz yaşanabilir, estetik, huzur veren şehirler inşa edebiliriz. Buna gücümüz var, buna imkanımız var. Vatandaşımızı bu sürece ne kadar katabilirsek o kadar başarılı oluruz. Allah'ın izniyle, milletimizin desteğiyle, sizin de gayretlerinizle inşallah 2023'e çok daha yaşanabilir, çok daha sağlıklı, tarihle moderni, eskiyle yeniyi, yapıyla özellikle yeşili kaynaştırmış şehirlerle gireceğiz.”

Başbakan Erdoğan, konuşmasının sonunda ise AK Parti Siyaset Akademisi'nin ‘Lider Ülke: Türkiye 3’ programında dereceye girenlere plaketlerini verdi. Erdoğan ayrıca, AK Parti Siyaset Akademisi’nde ilk 5’e girenlere AK Parti AR-GE Başkanlığı tarafından yurt dışı seyahat imkanı sağlanacağını kaydetti.