ALİ KEMAL AKAN - AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç'un TBMM Genel Kurulundaki konuşmasını eleştirerek, "17-25 Aralık'ta şantaj, montaj kasetlerini buraya getirip, Meclis çatısı altında, FETÖ'nün kendilerinden aldıkları bilgileri burada servis edenler aslında suç üstü yakalanmıştır. FETÖ'nün siyasi ayağının nerede olduğunun aslında tezahürü bugün tam da ortaya çıkmıştır." dedi.
Akbaşoğlu, AA muhabirine, Özkoç'un, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü'nde özel gündemle toplanan TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmasını değerlendirdi.
Genel Kurulda, milli birlik ve beraberliğin, demokrasinin kesintisiz devamını vurgulamak, aziz şehitler ile gazileri anmak için bir araya gelindiğini hatırlatan Akbaşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da Genel Kuruldaki oturumu başından sonuna kadar takip ettiğini, her görüşü dinlediğine dikkati çekti.
Bir tarafta aziz şehitlerin, gazilerin anıldığını, Demokrasi ve Milli Birlik Günü'nün kutlandığını bir diğer yanda da provokatif bir konuşmanın yapıldığını söyleyen Akbaşoğlu, şöyle devam etti:
"Grup Başkanımız Naci Bostancı'nın ifade ettiği gibi, Marmaris'teki tim o gün neyi amaçlamış ve neyi yapmak istemişse bugün de aslında Meclis'te, Engin Özkoç siyaseten aynı şeyi yapmayı hedefledi. Bu yaklaşımı da bu paralelliği de görmek gerekiyor. Bizzat Sayın Cumhurbaşkanımızın şahsına yönelik bu tür bir provokatif yaklaşım, milletimizin gözünden kaçmamıştır. Bu tutum ve davranış asla ve kata kabul edilemez. Bu, demokrasiye, hakikate yapılmış bir darbedir aslında. Bir nezaketsizlik örneği olarak ortadadır.
Burada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz gecesinde tankların arasından onlarla beraber anlaşarak sıvışmasıyla Sayın Cumhurbaşkanımızın kefeni üzerinde, ölümüne 'Haydi meydanlara' sözünün mukayesesi ne kadar gerçekçi, doğru bir durum ise bugün de CHP'nin aslında eski faşizan kodlarında, tek parti dönemi kodlarında hiçbir değişiklik olmadığının ve demokrasiyi, millet iradesini hazmedemediğinin bir enstantanesini hep beraber yaşamış olduk."
Milletin, 16 Nisan referandumunda kararını verdiğini belirten Akbaşoğlu, 24 Haziran seçiminin ardından da Erdoğan'ın, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin millet tarafından doğrudan seçilmiş ilk cumhurbaşkanı olduğunu dile getirdi.
- "Milletimize karşı yapılmış bir talihsizlik"
Akbaşoğlu, milletin yine 31 Temmuz'da bir irade ortaya koyduğunu ifade ederek, yapılması gereken tartışmaların, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin en iyi, en faydalı, en güzel şekilde nasıl işleyeceğiyle ilgili ortak akıl çerçevesinde müzakerelerde bulunmak olduğunu ifade etti.
Engin Özkoç'un provokatif bir konuşma yaptığını ve bunun kabul edilemeyeceğini belirten Akbaşoğlu, "Millet bunu maşeri vicdanında net bir şekilde değerlendirmiş ve karşılamıştır. Dolayısıyla ben bu talihsiz konuşmanın, gerçekten milletimize karşı yapılmış bir talihsizlik olduğu kanaatindeyim." dedi.
Partilerin 15 Temmuz gecesi Meclis'te bir irade ortaya koyduğunu, ortak bir deklarasyonla darbe girişiminin karşısında durduğunu hatırlatan Akbaşoğlu, şunları kaydetti:
"7 Ağustos'ta Yenikapı'da, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanımız İsmail Kahraman, Başbakanımız Binali Yıldırım, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu buluştu. Millet de oradaydı. Milletimiz aynı yerde duruyor. Ancak CHP, '20 Temmuz karşı darbe girişimidir', 'Bu bir kontrollü darbedir' diyerek aslında o gün kendisini buradan çekmiş ve darbecilerle aynı safta yer almanın deklarasyonunu ortaya koymuştu. Aslında bugünkü şu duruş, bunun tam da teyididir. Dolayısıyla kendileri özellikle 17-25 Aralık'ta şantaj, montaj kasetlerini buraya getirip, Meclis çatısı altında, FETÖ'nün kendilerinden aldıkları bilgileri burada servis edenler aslında suç üstü yakalanmıştır. FETÖ'nün siyasi ayağının nerede olduğunun aslında tezahürü bugün tam da ortaya çıkmıştır."