AK Parti Grup Başkanvekili Canikli:

AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, "Bütçe demek, yönetmek demek, harcamak demek. Harcama yetkisi alamayan hükümet yönetemez, güçsüz anlamına gelir. Bunun için CHP bu bütçenin çıkmaması için elinden geleni yaptı" dedi. Canikli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, TBMM’de tamamlanan 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı görüşmelerini değerlendirdi. Bütçe görüşmelerinin her zaman sert ve çetin müzakereler olduğuna işaret eden Canikli, bununu sadece Türkiye’de değil tüm dünyada bu şekilde olduğunu ifade etti. Hükumetlerin bütçe kanunu ile bir sonraki yılda yapacakları harcamalar için yetki aldıklarını ve bir önceki yıl yaptıkları harcamaların hesabını verdiklerini hatırlatan Canikli, bütçe görüşmelerinin bir geleneği olduğunu vurguladı. -"İlk defa bu sene CHP bu geleneği bozdu" Canikli, bütçe görüşmeleri ile ilgili geleneği bu yıl CHP'nin bozduğunu öne sürerek, şöyle devam etti: "Bütçe görüşmelerinin bir geleneği var. Bizden önce daha uzun yıllar oluşmuş bir teamül var ve bu teamül üzerine görüşmeler gerçekleştirilir, yürütülür. İlk defa bu sene CHP bu geleneği bozdu. Türkiye siyasetinde gerçekten gelenekler kolay oluşmuyor. Uzun yıllar kökleşmiş, teamül haline gelmiş herkesin üzerinde mutabakata vardığı gelenekler kolay oluşmuyor ama çabuk bozuluyor. Bizim de bütçe görüşmeleri bu anlamda bütün siyasi partilerin on yıllardır üzerinde mutabakata vardığı yöntemle yapılıyordu. Maalesef CHP ilk defa bunu bozdu. Bazı ülkelerde hiç yazılı kural yoktur. Hep gelenekler üzerine yürütülür. Mesela İngiltere’de anayasa bile yazılı değildir ama bu gelenekler anayasa kadar önemlidir. Meclis görüşmeleri bile İngiltere’de baktığınız zaman mükemmel bir seremonidir. Türkiye çok eski bir demokrasi değildir ama o kısa zamanda oluşan bu gelenekler de maalesef CHP tarafından bu bütçede yıkılmış, yok edilmiş durumda. Buna üzüldük tabi. Bütçe görüşmelerinin her aşamasında da bu yıkımın izlerini gördük." -"CHP bu bütçenin çıkmaması için elinden geleni yaptı" "Bu bütçe son yaşadığımız olaylarla muhtemelen bağlantılı şekilde tam bir karalama ve bir kara propagandaya sahne oldu" diyen Canikli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yani bütçenin meşru olmadığı, bütçe görüşmelerinin yapılamayacağı gibi akla hayale gelmeyecek, mantığa uymayan ve ahlaki hiçbir tarafı bulunmayan, tamamen yalanlar üzerine kurulu bir senaryo üzerinden bütçeyi hayata geçirmemeye çalıştılar. Çünkü bütçe demek, yönetmek demek, harcamak demek. Harcama yetkisi alamayan hükümet yönetemez, güçsüz anlamına gelir. Bunun için CHP bu bütçenin çıkmaması için elinden geleni yaptı. Bugüne kadar hiç uygulanmayan yöntemler uyguladı. Hiçbir şekilde ahlaka sığmayacak taktikler ortaya koymaya çalıştı. Yalanlar üzerine bir senaryo üzerinden bu işi götürmeye çalıştı. Senaryonun başındaki en önemli husus 'Sayıştay raporlarının yeterli olmadığı, bu bütçenin görüşülemeyeceği, meşru olmadığı' şeklindeydi. Sonuçta tüm bunların tamamen yalandan ibaret olduğu, hiçbir dönemde olmadığı kadar bu dönemde Sayıştay raporunun geldiği, didik didik edildiği, enine boyuna tartışılmayan, müzakere edilmeyen bütçede bir noktanın kalmadığı bir dönem olmuştur. Söylenenlerin aksine kendilerinin iktidar olduğu dönemlerde, daha sonraki dönemlerde bizim ilk 10 yıllık dönemimizde TBMM’ye bir rapor gelirdi. Şimdi 150'nin üzerinde rapor geldi. Bu bizim denetime, kendimizi hükumete, yürütmeye, idareye bağlı olmayan denetim örgütlerine denettirmenin gerektiğine olan inancımızdandır." -"Hiçbir dönemde olmadığı kadar şeffaf bütçe görüşmesi" Canikli, hiçbir dönemde olmadığı kadar şeffaf bir bütçe görüşmesi gerçekleştirildiğini vurguladı. Türkiye Cumhuriyet tarihinde hesapların, icraatların, hükumetin icraatlarının didik didik edildiği, ayrıntıları ile değerlendirildiği, en ince detaya kadar sorgulandığı bir bütçe görüşmesinin bugüne kadar hiç olmadığını ifade eden Canikli, şunları kaydetti: "Bütçe harcamaları üzerinden yolsuzluk olarak nitelendirdiğimiz en ufak açıklama yapamadılar. Zaten en ufak bir şey olsaydı oradan çatır çatır bağırırlardı. Hiçbir dönemde olmadığı kadar şeffaf bir bütçe görüşmesi gerçekleştirildi. Sayıştay Kanunu değiştirildikten sonra bu imkan ortaya çıktı. Türkiye Cumhuriyet tarihinde ilktir, hesapların, icraatların, hükumetin icraatlarının didik didik edildiği, ayrıntıları ile değerlendirildiği, en ince detaya kadar sorgulandığı bir bütçe görüşmesi bugüne kadar hiç olmamıştı, Sayıştay kurulduğundan beri hatta Cumhuriyet kurulduğundan beri olmamıştı. İlk defa bütün her şey enine boyuna açıkça görüşülmüştür. Bu önemlidir. Bizim de Türkiye’ye armağanımızdır. Artık bundan sonra hiçbir hükümet bunu geriye çeviremeyecek. Kendi hesaplarının ve harcamalarının da meclis tarafından enine boyuna didik edinmelerinin önüne geçemeyecek. Bunun yolunu biz açtık. O kadar şeffaf hale geldi. Bundan sonraki tüm bütçe görüşmeleri son derece açık ve şeffaf şekilde yürütülecek. Bu da bizim Türkiye demokrasisine bir armağanımızdır."