YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Ak Parti Grup Toplantısı (3)

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP'nin 3. havalimanı yapımını engellemek için Danıştay'a gitmesini eleştirerek, "Zira bugün...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP'nin 3. havalimanı yapımını engellemek için Danıştay'a gitmesini eleştirerek, "Zira bugün CHP'nin başında bir işbirlikçi var, bugün CHP'nin başında celladına yaranmak isteyen, celladına yaranmak için zencilikten beyazlığa geçebilmek için her çirkinliği meşru, mübah gören bir bir genel başkan var" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM'deki grup toplantısında gündeme ilişkin değer değerlendirmelerde bulundu. Başbakan Erdoğan'ın konuşması sırasında ise tribünler hiç susmadı. Erdoğan yapılan tezahüratlardan dolayı zaman zaman konuşmakta güçlük çekti. Toplantıda, AK Parti Gaziantep teşkilatının "Ya Ya Ya Maşallah" şeklinde tezahüratta bulunması Başbakan Erdoğan'ı gülümsetti.

Konuşması sırasında çözüm sürecine değinen ve insanların yıllardır çıkamadıkları Cudi dağına çıktıklarını, piknik yaptıklarını, kepenklerin açık kaldığını, ticaretin canlandığını anlatan Başbakan Erdoğan, "Böyle bir iklimi, böyle bir atmosferi bozmaya hiç kimsenin hakkı yoktur ve olamaz" dedi. "Biz tüm vatandaşlarımızı, bu hüzünden kurtarmak durumundayız" diyen Erdoğan, "Yani burada 76 milyona acıya, kana, göz yaşına, yoksulluğa iteklemeye hiç kimsenin hakkı yoktur, olamaz. Sürecin hassa olduğunu, sabır gerektirdiğini defalarca ifade ettik. Bu sürecin sabotajlara, tahriklere açık olduğunu defalarca söyledik. Böylece süreci sabote etmek isteyen, bu iklimi, atmosferi bozmak isteyen, bunun vicdan azabından asla kurtulması mümkün değildir" diye konuştu.

"Biz bu sürece yüreğimizi koyduk" diyen Erdoğan, "Sadece elimizi, bedenimiz değil, canımızı koyduk. Hiç bir sabotaj, hiçbir provokasyon bizi bu kutlu yolculuktan alıkoyamaz, bizi çözümden vazgeçiremez. Çünkü biz Türkiye'nin geleceğini bu çözümde görüyoruz. Millet artık, huzur istiyor. Gerilimi çatışmayı şiddeti ve kaosu teşvik edenler bu sürece de millete de ihanet etmiş olurlar. Biz kardeşliğimizin güç kazanması için çözüm sürecinin mutlaka başarıya ulaşması gerektiğine gönülden inanıyoruz" şeklinde konuştu.

Başbakan Erdoğan, çözüm sürecine ilişkin olarak şunları söyledi:

"Tarih vermeyiz, ilkelerimizden vazgeçmeyiz, yasaların dışına çıkmayız. Milletin değerlerini, şehitlerin aziz hatırasını çiğnemeyiz ve çiğnetmeyiz. Ama mutlu sona ulaşmak için var gücümüzle, canla başla çalışmaya devam ederiz. Bu süreci akamete uğratmak isteyen her kim olursa olsun, hangi siyasi parti olursa olsun bunun sorumluluğunu, bunun vebalini taşıyamaz. Herkes sorumlulukla hareket etmeli.

Şark kurnazlığna başvurmadan, küçük hesaplara düşmeden, milletin umutlarını heba etmeden, hele hele milletin milletin basiretini

küçümseyen hareketler içine girmeden herkes sorumlu davranmalıdır. Çözüm süreci var diye, hassas bir süreçteyiz diye acaba illegal eylemleri, gayri meşru girişimleri görmezden mi geleceğiz? Çözüm sürecindeyiz diye illegal gösteri yapanları, molotof atanları, haraç toplayanları, adam kaçıranları, zehir ticareti yapanları görmezden mi geleceğiz? Böyle bir beklenti içinde olanlar kusura bakmasınlar, hukuksuzluğa asla göz yummayız. Çözüm demek, hukukun üstün olması demektir, çözüm demek demokratik yol ve yöntemlerin güç bulması demektir. Hukuksuzluğu, baskı ve şiddeti adet edenlerin süreci zehirlemesine kesinlikle müsamaha göstermeyiz.

Lice'deki gösterilerin nasıl tahrik edildiğini, nasıl farklı yerlere çekildiğini, nasıl bir oyuna çevrilmek istendiğini hepimiz gördük. Lice'deki olaylar üzerinden mesaj vermeye çalışanlar, Lice'nin Diyarbakır'ın bu tehlikeli oyuna itibar etmediğini görmeli, mesajı kendileri almalı. Yine söylüyorum, karakol veya kalekol sadece bir bahanedir. Bir devlet ihtiyaç hasıl olduğunda sınırlnarını korumak için, vatandaşını korumak iin gereken her türlü alt yapıyı hazırlar. Karakol vatandaşı tehdit etmek için değil, özelllikle AK Parti

iktidarları döneminde vatandaşı korumak, onun güvenliğini, huzurunu sağlamak, sınır güvenliğini tesis etmek için inşa edilir. Karakollar savnuma noktalarıdır.

Karakolların korunaklı hale getirilmesinden kim neden rahatsızlık duyar? Bu soruyu soralım. Neden? Barajlar bölge insanının menfaati için, huzur ve selameti için yapılıyor. Okul, hastane, yol, havalimanı bu amaçla inşa ediliyor. Ben burada şunu sormak zorundayım, acaba bu karakollara yönelik alerji neden kaynaklanıyor? Acaba bu barajlara, havalimanlarına, okullara yönelik alerji neden kaynaklanıyor. Terör dönemlerinde bundan rahatsızlık duyanlar bugün de aynı kafa yapısını sürdürüyorsa burada bir terslik var demektir. Acaba işin içinde başka işler olabilir mi? Milletimi, ekranları başında bizi izleyen vatandaşlarımı bunu düşünmeye davet ediyorum. Acaba karakol, kalekol, baraj inşaatlarına alerji kaçakçıklıktan, özellikle de uyuşturucu kaçakçılığından dolayı mı? Evet, son dönemde güvenlik güçlerimiz uyuşturucu imaline ve kaçakçılığına yönelik çok önemli çok başarılı operasyonlar gerçekleştirdiler. Milletin evlatlarını zehirleyen, özellikle de Avrupa'nın gençliğini zehirleyen uyuşturucu ticaretine çok ağır darbeler vuruldu. Bu başarılı operasyonlar karşısında birilerinin milyonlarca dolarlık kirli kazançlardan mahrum kaldığını herkes biliyor. Bu kirli ticareti, bu zehirli, bu kanlı ticareti gösterilerle örtmek, bu gösterilerin kılıfı altında bir hak arayışı, bir demokratik hak talebi gibi sunmak en hafif tabiriyle ahlaksızlıktır, vicdansızlıktır. Bu oyuna gelmeyiz ve gelmeyeceğiz."

"CHP HER ZAMAN YATIRIMLARI ENGELLEMENİN ADRESİ OLMUŞTUR"

Başbakan Erdoğan, kendilerinin Doğu'da ve Batı'da hiçbir zaman milletle irtibatlarını kesmediklerini, milletin diliyle konuştuklarını söyledi. Mayıs ayında ülkenin çok büyük bir sıçrama içindeyken Gezi Parkı olaylarının yaşandığına dikkat çeken Erdoğan, CHP'nin ise 3. havalimanı yapımını engellemek için Danıştay'a başvurduğunu hatırlattı. Erdoğan şöyle konuştu:

"Bakın şimdi ilginç birşey açıklandı. Arkadaşlarla aramızda konuştuğumuz konuydu. Neydi biliyor musunuz? İşte CHP İşte CHP gerçek yüzünü ortaya çıkardı. Nedir; 3. havalimanın durdurulmasına yönelik Danıştay'a müracaatta bulundu. Kardeşlerim işte CHP budur. CHP hiçbir zaman bu ülkede hizmetin adresi olmamıştır. CHP bu ülkede her zaman yatırımları engellemenin adresi olmuştur. Şimdi bu da bunlardan bir tanesidir. Fakat şunu bilelim; biz attığımız adımları yere sağlam basarak atıyoruz. Allah'ın izniyle dünyanın sayılı havalimanlnarından bir tanesi olacak olan 3. havalimanı inşallah gerçekleşecektir."

"BUGÜN CHP'NİN BAŞINDA İŞBİRLİKÇİ VAR"

Başbakan Erdoğan, Gezi Parkı olayları sırasında ortaya çıkan olayları tekrar hatırlattı. Kabataş'da başörtülü bir kadına yapılan saldırıyı da hatırlatan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun ise ahlaktan uzak ve edep dışı bir şekilde bu olayın yalan olduğunu iddia etmesini eleştirdi. "İnanın 1940'ların, 1950'lerin CHP'si zulümde ve çirkinlikte bugünkü CHP'nin yanında artık masum kalıyor" diyen Başbakan Erdoğan, "Zira bugün CHP'nin başında bir işbirlikçi var, bugün CHP'nin başında celladına yaranmak isteyen, celladına yaranmak için zencilikten beyazlığa geçebilmek için her çirkinliği meşru, mübah gören bir bir genel başkan var. Kıyafeti, inancı, siyasi tercihleri ne olursa olsun bir kadına yanında 6 aylık bebeğiyle dolaşan bir kadına yapılan bu insanlık dışı saldırıyı görmezden gelen, bunu hafife alan, bunu yalan olraak nitelendiren bir genel başkan CHP'nin de siyasetin de yüz karasıdır" şeklinde konuştu.

"Ben CHP'li kadın milletvekillerinden bir ses beklerdim, bir tepki beklerdim" diyen Erdoğan, "Üniversite kapılarında, ikna odalarında kız öğrencilere işkence yapan CHP'nin malum milletvekillinden dahi 'artık bu kadar da olmaz' diyerek, insani vicdani bir tepki beklerdirdim" diye konuştu.

Kendilerinin Kabataş'ta meydana gelen bu çirkin saldırının faillerini bulacaklarını ve yargıda hesabını soracaklarını anlatan Erdoğan, bu vandallığın hesabının sorulacağını yineledi.

LEVENT KIRCA'YA TEPKİ

Başbakan Erdoğan, ayrıca İstanbul'un kurtulduğu yönünde açıklamalar yapan tiyatro sanatçısı Levent Kırca'ya da isim vermeden tepki gösterdi. Başbakan Erdoğan şöyle konuştu:

"İşte birisi çıkmış Londra'da İstanbul'un artık kurtarıldığından bahsediyor, orada açıklamalar yapıyor. Tabi bütün yollarla ilgili de hukuk yollarını çalıştıracağız. Bu da sözde sanatçı. Bunlara karşı bizim bu adımları atmak da hukuki bir görevimizdir. Bu adımlar atacağız. Almış eline megafonu orada sanatını icra ediyor. Ee bunun da hesabını vermesi lazım. Masum gerekçelerin arkasına sığınıp suç işleyenler asla cezasız kalmayacak. Millet iradesi ucuz değil, milletin iradesini gaspetmek de o kadar kolay değil.

Demokratik parlamenter hukuk sistemi içerisinde iktidar olmanın tek yolu vardır o da sandıktan geçer. Bu ülkede siyaset yapmak isteyenler partilerini kurarlar, milletin huzuruna sandıkla beraber çıkarlar. Eğer sandık onlara 'yürü' diyorsa yürürler ama 'yürü' demiyorsa o zaman da kendileri geleceğini verirler. Millet bize iktidar yolunu açtı, ve 10 yıldır da bizler ikisi referandum olmak üzere 2 yerel 3 genel seçim yaptık ve hamdolsun oylarımızı sürekli artırmak suretiyle durmak yok yola devam diyoruz. Şimdi ben CHP'ye de MHP'ye de sesleniyorum. Siz niçin kendinize bu yollardan başka yol arıyorsunuz? Çalışın sizin de olsun. Biraz daha gayret edin. Halkı kucaklayın. Biz halkımızı kucaklıyoruz, 7'den 70'e kucaklıyoruz."

"GENÇLERE GELENEKLERİNİ ÖĞRETEMEDİK"

Başbakan Erdoğan konuşmasının bir bölümünde ise gençlere seslendi. Gençliğe verdikleri önemden dolayı seçilme yaşını 18'e düşüreceklerini açıklayan Erdoğan, muhalefetin ise buna karşı çıktığını hatırlattı. "Biz bu gençliğe geleneklerini öğretemedik, geleneklerini kazandıramadık burada hatamız var" diyen Başbakan Erdoğan, "Geleneğini bilmeyen genç, geleceğini bulamaz. Sıkıntı burada. Bunu başarmamız lazım. Bu geleneklerimizi iyi kavramamız gerekiyor.Gelenekten geleceğe bir yürüyüşü hep beraber kazanmamız lazım. Ve biz milletin iradesine, milletin değerlerine sahip çıkarak bu günlere geldik" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'ın konuşmasının ardından Kütahya, Tokat, Sinop, Konya ve Nevşehir'deki bazı MHP'li ve Saadet Partili ilçe ve belde belediye başkanları AK Parti'ye katıldı. Başbakan Erdoğan partisine katılanların rozetini takarak hatıra fotoğrafı çektirirken, ön sıralarda olan küçük bir kız çocuğunu ise yanına çağırdı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin küçük çocuğu kaldırarak kürsünün olduğu bölüme gönderirken, Başbakan Erdoğan ise küçük kızla birlikte gazetecilere poz verdi. Erdoğan'la birlikte poz veren minik çocuk Başbakan Erdoğan'ın elini öptü.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler