YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Ak Parti Grup Toplantısı...(3)

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye tezkeresine karşı çıkan CHP’yi eleştirerek, “CHP’nin zihin dünyasında Şanlıurfa, Hatay...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye tezkeresine karşı çıkan CHP’yi eleştirerek, “CHP’nin zihin dünyasında Şanlıurfa, Hatay gibi Esed yönetiminin saldırısına maruz kalan yerler acaba vatan topraklarından sayılmıyor mu? İki anne, üç yavru gitti; biz şimdi bunlara sessiz mi kalacaktık ey Kılıçdaroğlu? Senin kanın canın, her şeyin buna müsaade edebilir ama bizim kanımız canımız buna müsaade etmez” dedi.

Erdoğan, Suriye’nin kuzeyindeki varlığını koruma kaygısında olan BDP’nin hangi amaca hizmet ettiğini zaten herkesin anlayabildiğini de belirterek, “Ama Esed aşkının CHP’nin gözünü kör etmesini anlamak mümkün değil” diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, partisinin grup toplantısında Suriye politikası ve geçen hafta Meclis’ten geçen Suriye tezkeresine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Aktif bir dış politika izlediklerini ve Türkiye’nin büyüklüğüne yakışır şekilde her alanda temsil etmek için yoğun bir şekilde çalıştıklarını anlatan Erdoğan, kardeşlik hukukuyla bağlı oldukları bütün toplumların, bütün mazlumların hakkını da savunduklarını söyledi. “Türkiye ve dünyaya dar bir pencereden bakanların, gelişmeleri at gözlüğü ile takip edenlerin bizim dış politika vizyonumuzu anlamalarını ve takdir etmelerini elbette beklemiyoruz” diyen Erdoğan, ama milletin kendilerini anladığını, attıkları adımları desteklediğini ve hedeflerini tasvip ettiğini söyledi.

Başbakan Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin bugün AK Parti’nin hayata geçirdiği çok boyutlu dış politika sonucunda, şanlı tarihinden, köklü medeniyet geleneğinden aldığı güç ve ilhamla bölgesine ve dünyaya daha geniş bir ufukla ve daha güçlü bir vizyonla baktığını söyledi. Erdoğan, şunları kaydetti:

“Dünyaya açılmakla değil, içine kapanmakla övünenler Türkiye’nin AB vizyonunu, Balkan ufkunu, Kafkas perspektifini, Ortadoğu ve Kuzey Afrika yaklaşımını anlayamazlar. Sığ derede yüzmekte zorlananlar, engin denizlere açılmaya cesaret edemezler. Türkiye Cumhuriyeti gölgesinden korkanların değil, yedi düvele meydan okuyanların omuzlarında yükselmiştir. Selçukluyu, Osmanlıyı, Türkiye’yi kuran ruh, onurunu, bayrağını, sancağını, vatanını, namusunu çiğnetmeyen kutsal bildiği değerler için her şeyini geride bırakabilen bir ruhtur. AK Parti iktidarı ülkemizin çıkarlarını, insanımızın menfaatlerini elbette büyük hassasiyetle gözetir, bunların zarar görmesine izin vermez. Ama AK Parti hükümeti aynı zamanda ülkemizin egemenlik haklarını, toprak bütünlüğünü ve insanımızın can güvenliğini her şeyin üzerinde tutar. Buna kasteden hiçbir mihraka da geçit vermez. Bu yüzden biz ekonomide, dış politikada, dış ticarette Türkiye’yi büyütecek, daha ileri hedeflere taşıyacak çalışmalara aynı hızla devam edeceğiz. Bu arada Türkiye’nin onurunu, ülkemizin saygınlığını, milletimizin izzetini aynı kararlılıkla korumaya, milli güvenlik ve menfaatimizi aynı hassasiyetle müdafaa etmeyi de sürdüreceğiz.”

“TEZKERE TARTIŞMALARI, SİYASETİN KIRILMA NOKTALARINDAN BİRİ OLDU”

Geçen hafta mecliste kabul edilen tezkere ise Türk silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyaç halinde yurt dışına gönderilmesi için hükümete yetki verildiğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, tezkere görüşmeleri esnasında ibretlik görüntüler ortaya çıktığını, bazı muhalefet partilerinden esef verici tavırlar sergilendiğini söyledi.

Türk siyasi tarihinde bu tezkere konusunda yaşanan tartışmaların siyasetin kırılma noktalarından biri olarak yerini aldığına inandığını belirten Erdoğan, kapalı gerçekleşen oturumla ilgili olarak, “Bilhassa anamuhalefet partisi temsilcilerinin tezkereyi değerlendirme biçimlerinin, Meclis’te ve diğer platformda ortaya koydukları tavırların çarpıklığı zaman geçtikçe daha iyi anlaşılacaktır. Zamanı geldiğinde, bunlar açıklandığında, bu ana muhalefet partisi ne kadar maharetliymiş bunu göreceksiniz” dedi.

“CHP, ESED’E SAHİP ÇIKIYOR”

Türkiye’ye komşu bir ülkeden silah doğrultulduğunu, bu silahın neredeyse her gün ateşlendiğini, insanların hayatını kaybettiğini, ana muhalefet partisini de çıkıp saldırganın, katilin, mütecavizin ağzıyla konuştuğunu ve onun avukatlığına soyunduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bu nasıl bir şuursuzluktur, bu nasıl bir izansızlıktır. CHP zihniyetinin Suriye’de katledilen, her türlü zumle maruz bırakılan insanların haklarını, hukuklarını önemsemediğini; bunları savunmak yerine Esed’in hakkına, hukukuna arka çıkmayı tercih ettiğini gördük, biliyoruz. CHP’nin zihin dünyasında Şanlıurfa, Hatay gibi Esed yönetiminin saldırısına maruz kalan yerler acaba vatan topraklarından sayılmıyor mu? Burada hayatını kaybeden insanlar bizim vatandaşımız, bizim kardeşimiz, bizim canımız, ciğerimiz değil mi?

Bir atış yapılıyor, biz boş araziye düştü diye cevap vermedik. İki, üç yapıldı yine can kaybı yok diye sadece nota ile bıraktık. Dört, beş, altı… Yine nota ile cevaplandırdık. Yedincisinde Toprak Mahsulleri Ofisi ve orada beş canımız gitti. İki anne, üç yavru gitti; biz şimdi bunlara sessiz mi kalacaktık ey Kılıçdaroğlu? Senin kanın canın, her şeyin buna müsaade edebilir ama bizim kanımız canımız buna müsaade etmez.”

“BLÖFÜN NE OLDUĞUNU ZAMANI GELİNCE GÖRÜRSÜN”

Türkiye’ye yönelik saldırıların tezkere için yeterli gerekçe oluşturduğunu belirten Erdoğan, CHP’nin ‘bu tezkereyle dünyaya savaş açılır’ eleştirisine de cevap verdi. Erdoğan, “O işin perde arkası… Açılır açılmaz… Onu yeri zamanı geldiğinde konuşuruz. Efendim ‘blöf yapıyorlar’; blöfün de ne olduğunu ne olmadığını da yeri zamanı gelince görürsün. Nitekim, işte o gece gerekli adımlar atılmıştır ve misliyle hakkı verilerek, neticesi de alınmıştır” dedi.

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce’nin “Esad’ın canı cehenneme’, Siz Türkiye’den mi yanasınız, Obama’dan mı yanasınız?” sözlerine karşılık veren Erdoğan, şöyle konuştu:

“Kalkıyorsun, yok ‘Esed’in canı cehenneme’, ‘ABD’ye canı cehenneme diyebiliyor musunuz?’… Sokak ağzı bu ya. Siz ABD’nin karşısında el pençe divan duran adamlarsınız ya. Biz sizin cemaziyelevvelinizi biliyoruz. ABD Başkanı affedersiniz orada tırabzanın üzerinde otururken, sizin devamlı takdir ettiğiniz, izinden arkasından gittiğiniz liderler de el pençe divan duruyordu. Biz böyle bir tablo yaşamadık, yaşamıyoruz. Bu milletin onuru neyi gerektiriyorsa o tabloyu, o görüntüleri veriyoruz. Size hangi komplo teorisyenleri akıl daneliği yapıyor. Ortada somut bir sorun var. Sizin toprağınıza top ateşi açıldığında, insanınız öldürüldüğünde siz ne yaparsınız, nasıl davranırsınız? Görmezden mi gelirsiniz, sineye mi çekersiniz, alttan mı alırsınız? Egemenliktir, hürriyettir, vatandır, bayraktır, onurdur; bunlar sizin kitabınızda bir şey ifade etmiyor mu? Siz hiçbir İstiklal Marşı okumuyorsunuz?”

Milli marştan aldıkları ilhamla hareket ettiklerini belirten ve İstiklal Marşı’ndan kıtalar okuyan Erdoğan, “Ey CHP, ey CHP’nin Genel Başkanı bu milli marş, sadece geçmişi anlatmıyor, geleceğe de ışık tutuyor. Onun için bu parlamentoda saatlerce alkışlanarak onaylandı, öyle geçti. Siz destek verin ya da vermeyin, Türkiye Cumhuriyeti topraklarına, Türk milletine, bayrağımıza, egemenliğimize yönelecek her türlü tehdit karşısında bizi bulacaktır” dedi.

Anlamayanlar ve anlamak istemeyenler için bir kez daha özetleyeceğini belirten Erdoğan, “Esed yönetimine bağlı askerler bizim topraklarımıza top mermileri atıyorlar; biz buna karşı tepkimizi derhal gösteriyor, misliye mukabele ediyoruz. Angajman kuralları neyi gerektiriyorsa şu anda bunu yapıyoruz, yapmaya devam ediyoruz. Artık karşılıksız bırakmak asla yok” diye konuştu.

“DİPLOMASİNİN BİTTİĞİ YERDE…”

Başbakan Erdoğan, bütün ihtimalleri dikkate alarak her türlü hazırlığımızı yaptıklarını vurgulayarak, tezkerenin de bu hazırlıklardan biri olduğunu söyledi. Erdoğan, “Devlet olmanın gereği her türlü ihtimale hazırlıklı olmaktır. Eğer caydırıcılık özelliğinizi yitirirseniz, inandırıcılığınızı, ciddiyetinizi kaybederseniz; ne devletinizin hukukunu ne milletinizin haklarını koruyamazsınız. Biz bugünden tedbirimizi almakla mükellefiz ve elimizdeki bütün imkanları, diplomasinin bütün araçlarını kullanarak milletimizin, ülkemizin çıkarlarını savunuyoruz, savunmaya da devem edeceğiz.

Diplomasinin sınırlarının bittiği yerde ise diğer araçları, diğer imkanları devreye almak büyük devlet olmanın gereğidir. Böyle bir durumda konunun önemine ve aciliyetine binaen hükümetin böyle bir yetkiye sahip olması gerekiyordu. Bizim yaptığımız, işte bu yetkiyi Meclis’ten alarak, bundan sonraki gelişmelere hazırlıklı olmaktır. Nitekim Suriye yönetimi verdiğimiz notalara rağmen sınırımızı ihlale devam edince, saldırılarını sürdürünce fiili karşılık vermemiz kaçınılmaz olmuştur ve silahlı kuvvetlerimiz de anında, misliyle mukabelede bulunmuştur. Bugün Genelkurmay Başkanımız de ekibiyle bölgededir ve orada çalışmalarını sürdürüyorlar. Durmak yok, yoğun şekilde kararlığımızı ortaya koyacağız. Böyle büyük bir devleti, milleti CHP yönetiminin keyfine, kaprislerine mahkum edemeyiz, buna asla izin vermeyiz” dedi.

“CHP BİR KEZ DAHA BDP’NİN KUYRUĞUNA TAKILMIŞTIR”

CHP’nin böyle bir milli meselede ortaya milli bir duruş koyamayacak kadar farklı bir yerde olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

“CHP’ye gönül veren kardeşlerime de bunu hatırlatmak isterim. CHP’yi kimlerin yönettiğin iyi düşünün. Türkiye’nin kaderini tezkereye karşı çıkma görüntüsü altında Suriye yönetimine, Esed’e adeta destek olan, onların çıkarına onlardan daha fazla hizmet eden bir ana muhalefet partisinin ellerine bırakamayız. Bu hadisede CHP bir kez daha BDP’nin kuyruğuna takılmıştır.

Bölücü terör örgütü uzantılarının Suriye’nin kuzeyindeki varlığını koruma kaygısında olan BDP’nin hangi amaca hizmet ettiğini zaten herkes anlayabiliyor. Ama Esed aşkının CHP’nin gözünü kör etmesini anlamak mümkün değil.

Hükümetin tezkereye niçin ihtiyaç duyduğu o kadar açık ki bunu tartışmak bile abesle iştigaldir. CHP sözcüleri tezkere konusunda açıkladıkları her görüşte milletimiz karşısında biraz daha küçülüyorlar, biraz daha itibarlarını kaybediyorlar. Benim onlar a son olarak söyleyeceğim şudur; şayet tezkereyi desteklemeyi hükümete, AK Parti’yi desteklemek olarak görüp gururunuza yediremiyorsanız, hiç değilse susma erdemini gösteriniz. Meclis’ten sonra hala televizyon televizyon dolaşıp konuşuyor. Buyur devam et, konuştukça zaten batıyorsun, böyle bir bataklığın içindesin, çırpındıkça da batacaksın.”

MHP’YE TEŞEKKÜR

Başbakan Erdoğan, tezkereyi destekleyerek bu milli meselede ortaya koyduğu ilkeli tutum için MHP’ye ve Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye teşekkür etti. Erdoğan, “Bize her şeyi söyleyebilirsin ayrı mesele. Ama nihayetinde ‘bu bir milli meseledir’ diyerek destek vermek erdemdir” dedi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler